Parçalı Bulutlu 25.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
AA 25.10.2023 14:39

Cumhuriyetle yaşıt Bitlisli çınarlar, yaşadıkları günleri unutamıyor

Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923'te hayata gözlerini açan Bitlisli Sabiha Demirkol, Guli Güncü ve Adil Arıcı, bir asra ulaşan ömürlerinde yaşadıkları zor günleri unutamıyor.

Cumhuriyetle yaşıt Bitlisli çınarlar, yaşadıkları günleri unutamıyor

İl merkezinde yaşayan, 9 çocuğu, 53 torunu, 123 torununun çocuğu, 11 de torununun torunu bulunan Sabiha Demirkol, 7 yaşında babasıyla çobanlık yapmaya başladığını söyledi.

Kardeşi olmadığı için babasıyla sürekli çalışmak zorunda kaldığını anlatan Demirkol, şöyle konuştu:

"O zaman giysi ve ayakkabı bulmak zordu. 15 yaşında babam beni evlendirdi. Giysi çok bulamadığımız için koyunun yününü elbise olarak kullanıyorduk. Babam köyden merkeze geldiğinde buzağının derisini çarık olarak ayağına giyiyordu. Yoksulluk ve fakirlik vardı. Çok zorluk gördük. Atatürk ve Cumhuriyet'in ilk yıllarını hatırlayamıyorum. Zamanımızda televizyonumuz ve radyomuz da yoktu."

"Çobanlık ve ev işlerini yürütüyordum"

Merkeze bağlı Dörtağaç köyünde 95 yaşındaki eşiyle oğlunun yanında yaşayan Guli Güncü ise 14 çocuğundan 72 torununun olduğunu söyledi.

Cumhuriyetle yaşıt Bitlisli çınarlar, yaşadıkları günleri unutamıyor

Geçmişte çok zorluk yaşadıklarını dile getiren Güncü, "Önceden yaylaya koyun sağmaya gidiyordum. Dağdan çalı kesip getiriyordum. Ektiğimiz tarlaları, buğdayları ve otları biçiyordum. Çobanlık ve ev işlerini yürütüyordum. Elimden geleni yapıyordum ancak şimdi yaşlıyım, kulaklarım duymuyor, hatırlamakta zorlanıyorum." dedi.​​​​​​​

"Hem Kemal Paşa'yı hem de İsmet İnönü'yü askerlik yaptığımda gördüm"

Otluca mezrasında yaşayan ve 4 çocuğundan 38 torunu, 22 de torununun torunu bulunan Adil Arıcı, Atatürk'ü ve İsmet İnönü'yü gördüğü anları unutamıyor.

Ankara'da askerlik yaptığını dile getiren Arıcı, "Hem Kemal Paşa'yı hem de İsmet İnönü'yü askerlik yaptığımda gördüm." ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetle yaşıt Bitlisli çınarlar, yaşadıkları günleri unutamıyor

"Bir komutanı kayınpederime 'keşke oğlum olsaydın.' demiş"

Kayınpederinin bakımını üstlenen Zahide Arıcı da 3 yıl askerlik yapan kayınpederinin önceden kendilerine askerlik anlarını anlattığını söyledi.

Cumhuriyetle yaşıt Bitlisli çınarlar, yaşadıkları günleri unutamıyor

Arıcı, "Bir komutanı kayınpederime 'keşke oğlum olsaydın.' demiş. Orada kalmasını ve kızıyla evlenmesini istemiş ancak kayınpederim bunu kabul etmeyerek dönmüş. Kayınpederim askerdeyken Atatürk ve İsmet İnönü'yü gördüğünü söylüyordu." diye konuştu.

Sıradaki Haber
Aile Eğitim ve Evlilik Öncesi Eğitim programlarıyla 5,3 milyon kişiye ulaşıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz