Parçalı Bulutlu 25.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 27.03.2020 19:04

Bakan Koca: Hayatını kaybedenlerin sayısı 92'ye yükseldi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün 2 bin 69 pozitif vaka tespit edildiğini ve 17 kişinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı.

Bakan Koca: Hayatını kaybedenlerin sayısı 92'ye yükseldi
[Fotoğraf: AA]

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, tüm dünyanın 1 Aralık 2019'dan öncesine dönme mücadelesi verdiğine dikkat çekti.

Bakan Koca'nın açıklamasından öne çıkan başlıklar:

10 Mart'tan bu yana hayat değişti. Kayıp sayısının binlerle ifade edildiği, hasta sayısının 90 bine yaklaştığı ülkeler var. Asla onlarla aynı durumda değiliz. Ama oradaki sonuçların umulmayacak kadar kısa sürelerde ortaya çıktığını akılda tutmalıyız.

Türkiye, insanını korumak için elinden geleni yapıyor. Dünya, virüsün henüz ortaya çıkmadığı güne artık dönemez. Biz de 10 Mart'tan öncesine dönemeyiz. Önümüzdeki günler istesek de istemesek de kesinlikle farklı olacak. Bu hastalık bütün dünyada hayatı değiştirecek bir yayılma kabiliyetine sahip. Bu tehlikeden uzak durmanın bir yolu yok mu, elbette var. Hayat tarzımızda geçici bir değişikliğe gitmek.

"Sosyal hareketlilik en alt düzeye indirilmeli"

Tedbirler aslında basit fakat görünen o ki tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştıracak şartlar son derece önemli. Hastalığın yayılmasını engelleyecek şartları sağlamak ve onlara uymak zorundayız. Bugün Bilim Kurulumuzla belki de en önemli toplantımızı yaptık. Hastalığın yayılmasına karşı daha ileri tedbirlere ihtiyacımız olduğunu gördük. Dünyada başarı göstermiş yöntemleri değerlendirdik. Bilim Kurulumuzla ortaya koyduğumuz yaklaşım şu olmuştur; en önemli tedbir olan izolasyonu hastalığın yayılmasına karşı prensip haline getirelim. Yani hastalığı bulunduğu sınırlar içinde tecrit edelim. Bu yaklaşımın anlamı şu; sosyal hareketlilik en alt düzeye inmeli, sosyal hayat buna göre düzenlenmelidir. İnsanlar birbiriyle mümkün olduğu kadar az karşılaşmalıdır. Bunun için de çalışma saatleri, çalışma günleri, tatiller düzene konmalıdır.

 


 

"En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesi"

En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesidir. Bu yöndeki öneri en önemli başlıklardan biri olmuştur. Sosyal hareketliliği ve teması azaltarak, toplum yaşamının yeni bir düzene kavuşması gerekiyor. Bilim Kurulumuzun önerisindeki amaç virüsün yayılımını önlemek, virüsü olduğu yerde kontrol altına almaktır. Yani bizim teması en aza indirecek bir hayata ihtiyacımız var. Bunun için hareketliliği olabildiğince azaltmak, yayılmaya karşı bu prensip şu önemli noktaya dek varıyor; virüsün şehirden şehre taşınmasına set çekmek. Bu yaklaşım, belki şehirlerin izole edilmesi gibi düşünülebilir. Özetle Bilim Kurulu'nun 83 milyon için önerdiği tedbir, belli bir süreliğine belli sınırlar konmuş bir hayattır, geçici bir hayat tarzıdır. Artık yeni bir mücadele yöntemi hayata geçiyor, devletimiz tüm gücünü ortaya koyacak. Hastalığın önünü keseceğimize inanıyorum. Bugün Bilim Kurulumuzun aldığı tavsiye kararlarını Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim. Kendilerinin bu konuda değerlendirmeleri olacak.

Alınan tedbirlere sıkı sıkıya uyulması umudumuzun gerçeğe dönmesini kolaylaştıracaktır. Ne kadar çok dikkat edilirse o kadar kısa sürede bu işin üstesinden gelebiliriz.

Son 24 saatte 2 bin 69 pozitif vaka

Bugün itibarıyla internet ortamında vaka sayıları açıklanmış olacak. Son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldı, toplamda 47 bin 823 test yapılmış oldu. 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka sayımız 5 bin 698. Bugün kaybettiğimiz 17 kişiyle toplam can kaybımız 92'yi buldu. Şu an hastanelerimizde tedavisi devam eden hastalarımızdan 344 kişi yoğun bakımdadır, bunların 241'i entübe durumdadır. 42 hastamız ise iyileşerek taburcu edilmiştir. Şu an internet sayfamızda bu veriler yayınlanmış durumda. Bundan sonra her gün bu verileri oradan takip edebilirsiniz. Aziz milletimizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.

 


 

Bakan Koca: Hayatını kaybedenlerin sayısı 92'ye yükseldi

"Virüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek"

İlk gördüğümüz vakalardan bir aileden ve çalışanlarından bahsetmiştik. Bu virüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek. Yurt dışı teması olan kişi genç, babası ve amcası 60 yaşın üzerinde olan kişilerle temasında o kişiler yoğun bakım şartlarında tedavi edildi. O kişi kaynak olarak görüldü. Biz filyasyon dediğimiz bütün taramaları yaparak bunları tespit ettik.

Ailede bu arada veya yakın çevresinde benzer yine yoğun bakım şartlarında tedavi olan bir üçüncü hasta daha oldu. Bir özel hastanede yoğun bakım hastası olarak tedavisi devam eden bu hastanın muhasebe işlemleri için ilk enfekte olan ama genel durumu da iyi olan taşıyıcı olan kişi yakınının muhasebe işlemleri için o sağlık çalışanımızla hayatını kaybeden temas ediyor.

"Erken dönemde izolasyonu çok önemsiyoruz"

Hayatını kaybeden sağlık çalışanının 5-6 yaşından itibaren tedavisi devam eden immün yetmezliği var. O temasla virüsü kapıyor. Ondan önce de ateşinin olduğunu biliyoruz. Muhtemelen mevsimsel bir grip tablosu vardı. Onun üzerine koronavirüs taşıyan birisiyle temas etmesi üzerine takip edildiği hastaneye gidiyor. Daha önce kronik hastalıkları nedeniyle takip edildiği bir başka özel hastaneye gidiyor. Orada 58-59 yaşında bir kişi ile temas ediyor. O kişi yoğun bakıma girmiş oldu ve o kişiyi de kaybettik.

O virüsü taşıyan kişi immün direnci düşük olan yaşlı veya kronik hastalığı olan kişilerle temas ettiğinde önemli ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. O nedenle o kişinin temas ve temas ettiği kişilerin erken dönemde izolasyonu çok önemsiyoruz.

İzole yaşam önemli

Onun için diyoruz ki herkes kendisini virüsü taşıyormuş gibi düşünerek davranıyor olmalı. Temasını ona göre sağlıyor olmalı. Mümkün mertebe bu dönemde evde kendimizi izole ederek bu dönemi geçirelim istiyoruz. Çünkü herhangi ciddi bir klinik bulgunuz veya hastalık bulgunuz olmayabilir. Hafif geçiriyor olabilirsiniz gençler de genelde böyle görülüyor. İmmün yetmezliği olan, kronik hastalığı olan gençler içinde kötü sonuçların olduğunu görmüş oluyoruz. Bir başka kişinin hayatına biz sebep olmuş oluyoruz. Onun için herkesin bu noktada son derece kendisini izole ederek bir geçici yaşam dönemi sağlamasının çok önemli olduğunu bu örneklere görmüş oluyoruz.

Testler ücretsiz

Hiçbir vatandaşımızın ücret vererek test yaptırmaması gerektiğini ve bu testlerin hangi laboratuvarlarda çalışılması gerektiğinin iznini de Bakanlık olarak veriyoruz. Neden? Eğer pozitif bir vaka tespit edilebilirse bulaşıcı hastalıkta, salgın durumunda o hastanın temas ettiği kişilere bir an önce ulaşmamız gerekiyor. Dolayısıyla herkesin bulunduğu yerde, izin almadan, bakılan hastayı bize bildirmeden test yapılabilirliği dünyada da istenen bir şey değil ve yapılması zaten doğru görülen bir şey değil. Şu dönemde sadece kamu değil üniversite hastanelerinde PCR çalışabilir her laboratuvara izin vererek bu dönemde olan ihtiyacı gidermek üzere bir gayret içinde olduk. Şahısların veya özel bir kuruluşun kendi başına dışarıdan bunu test ediyor olması, numuneleri test ediyor olması asla kabul ettiğimiz bir durum değil bunun için gereken yapılmış olur.

Bir testi 3,5-4 saatten önce sonuçlandırmanız mümkün değil. Bununla ilgili Çin'de ekstraksiyon safhasının olmadığı yeni bir kit geliştirildi. Bu kiti de Türkiye'ye getirmiş olduk. Bu kit, son 3 gündür çalışabilir olan laboratuvarlara verildi. Testin 3,5-4 saatlik zaman dilimini 60-75 dakika arasına çeken PCR yöntemi de bu dönemde çalışan laboratuvarlara verildi.

"Herkese yetecek kadar kitimiz var"

PCR yöntemiyle çalışan 350 bin kit alındı. Ayrıca elimizde 3,5-4 saat ortalamayla ekstraksiyonda 1 milyona yakın kitimiz var. Dolayısıyla bunu çalışabilecek olan herkese yetecek kadar kitimiz var ama biz hem merkez sayısını artırmak hem de bu süreyi kısaltmak üzere her türlü yapılabilecek olan yaklaşımı özellikle devreye sokma çabası içindeyiz. Antikor tespit eden bu tarama kitleri, Bilim Kurulu'nun belirlediği şekliyle daha çok filyasyon dediğimiz taramada kullandığımız bir test şekli. Bir de sağlık kuruluşlarında özellikle sağlık personelimizin bu tarama testiyle taramadan geçirilmesine yönelik kullanılan test. Yani hızlı tarama kitini öncelikle hastalığın tanısı için kullanmıyoruz, daha çok tarama ve sağlık kuruluşundaki personelimizin bu anlamdaki taşıyıcılığını bilmek açısından kullanıyoruz. Ayrıca bir üçüncü kullanma alanı, hastanın tedavisini sürdürüp sürdürmeme anlamında 7 veya 14'üncü günde antikoruna bakmak gibi Bilim Kurulu'nda bir eğilim gelişti. Bir de o durumda kullanıyor olacağız. Yani elimizde hem PCR yöntemi hem hızlı dediğimiz real time PCR yöntemi hem de 15 dakikada antikor MBG'yi tespit eden kitimiz dahil olmak üzere yeterince var. Bu konuda herhangi bir sorun olmadığını söylemek istiyorum.

3 milyon 615 bin maske dağıtıldı

Sağlık çalışanlarımızın özellikle çok riskli olan hekimlerimizin ve personelimizin bu dönemde COVID-19 tanısı aldığı oldu ve sayılarının da şu an söylemenin doğru olmadığını ama özellikle personelimizi, çalışanlarımızı korumak anlamında her türlü tedbiri alma noktasında bir gayret içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Maske ve malzeme noktasında herhangi bir eksikliği oluşturmamak noktasında bir gayret içindeyiz. Sadece iki gün önce N95 dediğimiz ve bu konuda çok riskli olan hekimlerimizin kullandığı bir maske, 3 milyon 615 bin adet iki gün önce bütün kurumlarımıza dağıtıldı. Bu oranın ne kadar büyük bir oran olduğunu dikkatlerinize sunuyorum.

 


 

Bu dönemde tedavileri için de üzerimize düşeni yapma noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Çünkü sağlık personelimiz, bu dönemde çok özverili ve fedakar bir gayret içerisinde. O nedenle hassasiyetle ve personelimizi, çalışanımızı, hekimimizi korumak noktasında her türlü tedbirin noktasında bir gayret içindeyiz. Sayılarını şimdilik vermeyeyim. Ek ödemeyle ilgili sağlık çalışanlarımızın bu dönemde tavandan devam edilmesi şeklinde bir yaklaşım oldu. Bu zaten yürürlüğe girmiş oldu, genelgeyle de bu yayınlanmış oldu. Bunun dışındaki tedbirlerle ilgili şu an bir şey söylemem doğru değil.

Sıradaki Haber
Bakan Soylu: 12 belde ve köy karantinada
Yükleniyor lütfen bekleyiniz