Çok Bulutlu 21.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
30.10.2018 10:01

Türk Kızılayı 150 yıldır iyiliğin amiral gemisi olmayı sürdürüyor

Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Kızılay, milletimizin yardımseverliğini bütün dünyaya taşıyan iyiliğin amiral gemisi" diyor.

Türk Kızılayı 150 yıldır iyiliğin amiral gemisi olmayı sürdürüyor

Türk Kızılayı, yurt içinde ve yurt dışında gösterdiği başarılı çalışmalarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. İyi günde de kötü günde de binlerce kişiden oluşan ekibiyle ihtiyaç sahiplerine yardım ediyor.

150 yıllık bu köklü kurumun faaliyetlerini ve yeni dönem çalışmalarını Türk Kızılayı Genel Başkanı, Kızılhaç Kızılay Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık, TRT Haber’e anlattı.

Kızılay, hepimiz tarafından kötü gün dostu olarak biliniyor. Ama biliyoruz ki Kızılay, doğal afetler ya da felaketler dışında da pek çok faaliyet yürütüyor. Öncelikle bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Kızılayı iyi gün dostu da yapmaya çalışıyoruz… Bunu ifade ederek başlayalım. Çünkü biz bir afet kurumuyuz, bir toplum sağlığı kurumuyuz, bir insani yardım kurumuyuz. Toplumumuzu afetlere -doğa kaynaklı olabilir, beşeri kaynaklı olabilir, olağanüstü şartlar olabilir- bu dönemlere hazırlamak için varız. Dolayısıyla kötü günde tabii ki onların yanında olacağız. Ama iyi günlerinde de bu afetler ve olağanüstü durumlar olmadan önce, onların hazırlıklı olması için çalışıyoruz.

Toplumsal dayanıklılığı artırmak için özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarımızdan başlayıp bunu toplumun geneline yayarak güvenli bir yaşam kültürü oluşturmak gayretindeyiz. Aslında en temel vazifemiz budur. Bütün ülkelerin Kızılay ve Kızılhaçlarının en temel vazifesi toplumda olağanüstü şartlarda ayakta kalabilecekleri, çökmeyecekleri bir dayanıklılık sağlamaktır. 

Toplum sağlığı konusunda neler yapıyorsunuz?

Kızılayın mili ödevi olan kan toplama, kök hücre bağışı ve bunları ihtiyaç sahibi olan insanlara ulaştırmak çok önemli. Bununla beraber, sağlığımızın korunması ve hastalıkların azaltılması noktasında; özellikle afet ve olağanüstü durumlar döneminde önemli vazifeleri var Kızılayın. 



Uluslararası alanda da son derece aktifsiniz. Kızılay, sınırlarımız dışında neler yapıyor? 

Kızılay, ulusal bir cemiyet olarak, aslında milletimizin yardımseverliğini bütün dünyaya taşıyan iyiliğin amiral gemisi... Bugün dünyada 12 ülkede sabit Kızılay delegasyonu bulunuyor. Kendi ekiplerimizle, araçlarımızla ve kendi binalarımızda çalışıyoruz. Bununla beraber 30’a yakın ülkede de Kızılayın farklı faaliyetleri var. Kapasite artırıcı programlar, afete müdahale, insani yardım, orta-uzun vadeli kalkınma destekleri gibi çok boyutlu çalışmalar var.

Türkiye’nin dünyada en fazla insani yardım yapan ülke olması; gayri safi milli hasılasından en fazla payı bir başka toplum için ayıran dünyanın en cömert ülkesi olması aslında boşuna değil. Bunlar bizim gibi kuruluşların ve milletimizin destekleriyle sağlanıyor.


Kızılayın önümüzdeki dönemde yeni görevleri olacak mı?

Kızılayın uluslararası anlamda yüklendiği yeni görevleri var. Geçen yıl yapılan Kızılay ve Kızılhaç Federasyonunun seçimlerinde Avrupa ve Orta Asya’dan sorumlu federasyon başkan yardımcılığına seçilmiştim. 53 ülkenin ulusal derneklerinin koordinasyonunu sağlıyoruz. Dolayısıyla Avrupa ve Orta Asya’da Türk Kızılayının ve bireysel anlamda da bizlerin yeni görevleri oldu. Bir ayağımız Cenevre’de bir ayağımız Brüksel’de, bir ayağımız da operasyon merkezimiz olan Macaristan’da.

Dünyanın pek çok farklı coğrafyasında hem ulusal derneğimiz olarak hem de yeni açılımlarımızla beraber federasyon olarak çalışıyoruz. Yeni dönemin farklı uygulamalarından birisi olarak, afetlere karşı bölgesel anlamda yeni müdahale noktaları oluşturarak daha yakından izlemek ve afetlere daha hızlı müdahale etmekten bahsedebiliriz. Bunun için Kızılay olarak bölgemizdeki üç farklı komşumuzla müdahale kapasitesi oluşturduk. Bunları arttırıyoruz. 

Bunlar hangi ülkeler ve nasıl bir çalışma yürütülecek?

Bir tanesi Bulgaristan Sofya’da… Burada özellikle Doğu Avrupa ve Balkanlara yönelik bir afet müdahale kapasitesi oluşturduk. O bölgede yaşanacak olan olumsuzluklara karşı anında müdahale edebileceğimiz, ciddi bir afet kapasitesi oluşturduk.

Aynısını Gürcistan’ın Tiflis ve Batum şehirlerinde; bir başkasını da güney komşumuz olan Kuzey Irak’ın Erbil şehrinde yaptık. Afetler coğrafi sınır tanımaz. Komşularımızın başına bir iş geldiğinde hemen onlara yardıma koşabilecek bir kapasitemiz var. 

Türk Kızılayı 150 yıldır iyiliğin amiral gemisi olmayı sürdürüyor

Ülkemizde bulunan sığınmacılar konusunda Kızılay neler yapıyor?

Kızılayın geleneksel faaliyetlerinin yanında güncel olarak yüzleşmiş olduğu büyük sorunlar var. Bunlardan bir tanesi göç ve mültecilik meselesi. Ülkemizde 4 milyona yaklaşan sığınmacı var. Kızılay bunlara yardım elini uzatmaya çalışıyor. 68 farklı vatandaşlıktan 1.7 milyon insana Kızılay düzenli destek sağlıyor. Bu, dünyanın en yaygın, en geniş hacimli sosyal güvenlik ağıdır.

AB fonlarının ve dünya gıda programının ortaklığıyla beraber yapılıyor. 360 bini aşkın mülteci çocuğa okula gidebilmeleri için burs desteği sağlanıyor. Bu da yine AB’nin, UNICEF’in ve Kızılayın birlikte yürüttüğü bir program. Buralarda dil eğitimi, meslek kazandırma, psikososyal rehabilitasyon gibi hizmetler veriliyor. 

Toplumsal bilinç geliştirmek adına Kızılay hangi çalışmaları yürütüyor?

Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kuruluyla bir protokol imzaladık. Bu protokol çerçevesinde 18 milyon talebemize yönelik büyük bir eğitim seferberliğine giriyoruz. Ankara’da bir pilot bölge seçildi. Kızılaycılığın bir kültür olarak okullarda, çocuklarımıza eğitimle, öğretimle tatbikatlarla verilmesi, bunun bir yaşam kültürü haline dönüştürülmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz.

Temel afet bilinci, olağanüstü durumlarla ilgili yangın söndürme, kazalara müdahale, ilk yardım eğitimleri, yardımlaşma, terör, uyuşturucu, kötü alışkanlıklardan korunma, akran baskısı gibi çok farklı alanlarda çocuklarımıza eğitimler vererek bir güvenli yaşam kültürü oluşturulmasına gayret edeceğiz.

Kan bağışı Kızılayın temel sorumluluklarından biri… Kan bağışı neden bu kadar önemli?

Kan acil değil; sürekli bir ihtiyaç. Bu ancak gönüllü bağışçılar aracılığıyla temin edilebilecek bir şifa kaynağı. Yılda 3 milyona yakın kana ihtiyacımız oluyor. 2005’ten öncesini hatırlatacak olursak kanı hastaneler topluyordu. Ameliyat olacak bir yakınınız olduğunda gidiyordunuz hastaneye, “Şu kan grubundan 10 ünite kan getir” diyorlardı. Acil kan arandığında radyodan anonslar duyardık. Şimdi bunlar kalmadı. 

Türk Kızılayı 150 yıldır iyiliğin amiral gemisi olmayı sürdürüyor

Kan bağışından bahsetmişken kök hücreyi unutmamak gerekiyor tabii. Kızılay kök hücre konusunda hangi çalışmaları yapıyor?

Kan kanserleri, lenfomalar, doğumdan gelen kalıtsal anemiler gibi bazı hastalıklarda insanlar, kök hücrelere ihtiyaç duyuyor. Kızılayın sabit kan merkezlerinin tamamında kök hücre bağışçısı da olunabiliyor. Kök hücre vermek kesinlikle korkulduğu gibi değil. İnsanların algıları bazen yanlış şekillerde biçimlenebiliyor. Bu, kan verme gibi basit bir süreçtir. Kan nasıl bağışlanıyorsa kemik iliği de böyle bağışlanıyor. İhtiyaç sahibi insanlar için bu tek umut kaynağı olabiliyor bazen. Bugün 360 bini aşkın kök hücre bağışçımız kayıtlarımızda bulunuyor. 3 bini aşkın eşleşme oldu ve 2 bini aşkın nakil gerçekleştirildi. Bundan 5-10 yıl önce ancak imkanı olanlar, yurt dışına çıkıp kök hücre arıyordu. Bugün ise kendi veri bankalarımızdan bu işi çözebiliyoruz.

Kızılay Haftasındayız… Okuyucularımızla neler paylaşmak istersiniz?

Kızılay, 150 yılık iyilik ve merhamet çınarı. Milletimizin destekleriyle ayakta durmuş bir yapı. Devletimizden herhangi bir bütçe desteği bulunmuyor. 7 bin çalışanımız ve on binlerce gönüllümüz tamamen milletimizin bağışlarıyla bu faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Dolayısıyla Kızılay hepimizin… Milletimize ait… Faaliyetlerimizden haberdar olmak isteyenler www.kizilay.org.tr adresini ziyaret edebilir. Ayrıca dileyenler “Bağış” yazarak 2868’e kısa mesaj atarak Kızılaya destek olabilir.

Mine Yagıcı Çiftci / TRT Haber

Sıradaki Haber
Hakkari kırsalı ve Irak'ın kuzeyinde 5 terörist etkisiz hale getirildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz