Çok Bulutlu 21.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
07.08.2018 09:14

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Günümüz teknolojisinin sunduğu kolaylıklar olsa da tersane işçileri her aşaması dikkat gerektiren işlerini profesyonellikle yapıyor.

Tersanecilik, günümüz teknolojisinin sunduğu kolaylıklardan yararlansa da hala kışın soğuğu, yazın sıcağı demeden alın teri döken işçilerin emekleriyle sürdürülüyor.

Tersane işçileri, kimi yük kimi insan kimi enerji taşıyan devasa gemilerin hazırlık aşamasında insan üstü bir gayret sergiliyor. Yazın sıcağı altında kaynak yapmak, demir kesmek ne kadar zorsa, kışın dondurucu soğuğunda da aynı zorlukla tempolarını hiç düşürmeden işlerini yürütüyorlar.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

İlk aşamada geminin, makinelerle parça parça kesilen her bir bölümünü daha sonra kaynaklarla birleştiren tersane işçileri, son aşamada ise adeta bir legonun parçalarını bir araya getiriyor.

Kimi zaman 3 ay kimi zaman yıllar süren projelerde görev alan tersane işçileri, binbir güçlükle alın teri döktükleri eserlerinin denize indirildiği an ise büyük bir işi başarmanın gururunu yaşıyor.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Tersanelerde geçen bir ömür

Bu zorlu mesleğe 1990 yılında başlayan 53 yaşındaki Süleyman Durmaz, Türkiye'nin önemli gemi inşa projelerine imza atan bir tersanede kaynak ustabaşı olarak görevini sürdürüyor.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Rusya'dan alınan bir işle kaynakçı olarak işe başladığını ve fiili olarak 4 yıl bu işi yaptığını anlatan Durmaz, sırasıyla kaynak kontrolcülüğü, kaynak ekipmanları sorumluluğu ve son 12 yıldır da kaynak ustabaşı olarak görevine devam ettiğini söyledi.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Tersanecilik sektöründe çalıştığı ve kendi mesleğini yaptığı için çok mutlu olduğunu anlatan Durmaz, emekli olmasına rağmen mesleğinden kopamadığını ve önünde daha yılların olduğunu vurguladı.

"Her tersane işçisi evinden helalleşerek çıkar"

Sektörün 2008 yılından sonra biraz yavaşladığını 2016 yılında ise milli savunma projeleriyle hareketliliğin arttığını, devamının gelmesini umut ettiklerini belirten Durmaz, şöyle konuştu:

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

"Her iş kolu gibi gemi inşaatı da zor olan mesleklerden biri. Her tersane işçisi evinden helalleşerek çıkar. Bu iş yerinde tabii ki olmazsa olmazlarımızın başında iş güvenliği kuralları geliyor. Birinci görevimiz bunlar ama elimizde olmayan elim iş kazaları yaşayabiliyoruz. Bu ağır iş kolunda imkanlar eskiye göre daha iyi ama ne kadar iyi olsa da çalışmış olduğumuz alan 200 bin metrekare. Bunun 50 bin metrekaresi kapalı alan. Dolayısıyla biz çalışmalarımızın yüzde 25’ini kapalı, yüzde 75'ini ise açık alanlarda yapıyoruz. Yaptığımız iş, ısıl işlem. İş kolumuzun yazın da kışın da zorlukları var. Şöyle ki yazın sıcak olur, açık alanlarda blok işine girdiğimizde 30-40 dereceyi bulan bir ısıyla karşılaşırsınız. Tabii havalandırma sistemlerimiz var ama lokal kalıyor. Kaynak veya kesim imalat işinde sıcağa maruzsunuz. Gerçekten o anlamda zor bir iş kolu gemi inşaatı."

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

"Eserin sefere gitmesi mutlu ediyor"

Tersanelerdeki kapalı çalışma ortamlarının, çalışma koşulları açısından açık ortamlara göre daha iyi olduğunu vurgulayan Durmaz, şunları söyledi:

"Hava serin oluyor, çalışma ortamı daha iyi oluyor. Kışın da keza yine açık alandasınız. İşimizi yüzde 25-30 oranında yavaşlatan hava muhalefeti. Yağışlı ve rüzgarlı havalar ister istemez işimize etki ediyor. Çünkü yapmış olduğumuz işlem kaynak işlemi. Islak ve rüzgarlı bir ortamda yapabileceğiniz bir işlem değil. Hareketli barakalarımız, sundurmalarımız var ama her tarafı kapatma gibi bir şansımız yok. Normalde zor bir iş kolu, doğrudur ama insanlar bu işi seviyor. Bu işin en güzel mutluluğu şu: Gemi inşaatı kesimle başlar, denize indirip yüzdürmeyle biter. En sonunda yapmış olduğunuz eserin denizde yüzdürülmesi, sefere gitmesi gerçekten mutlu ediyor."

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Eleman sıkıntısı yaşanıyor

Tersane işçiliği konusunda eleman sıkıntısı yaşandığından bahseden Durmaz, "Eskiden herkes 'her işi yapabiliyorum' mantığıyla hareket ediyordu. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı ve bazı özel şirketler, hangi iş kolunda çalışacaksanız, o iş kolundan sertifika almanızı istiyor. Bizim burada sıfırdan yetiştirdiğimiz arkadaşlarımız da oluyor, onları da sertifikalandırıyoruz" dedi.

Gemi inşa sektöründe 2008 yılında yaşanan krizin insanların farklı iş kollarına yönelmelerine sebep olduğunu söyleyen Durmaz, eleman bulmakta sıkıntı yaşadıklarını belirtti.

Ara ara buldukları elemanların daha iyi bir iş bulmaları halinde sektörü bıraktığını anlatan Durmaz, tersanede çalıştıracakları kişilerin meslek lisesi mezunu olmasını istediklerini, 3-4 aylık eğitimden sonra sertifika alanların operatör olarak göreve devam ettiklerini açıkladı.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Tersane işçiliği gibi ağır iş koluna yeni neslin sıcak bakmadığını anlatan Durmaz, şunları söyledi:

"Bizim burada bazen çalışan genç arkadaşlar 'emekliler gitsin, gençlerle devam edelim' diyorlar. İşin ağır ve meşakkatli olmasından dolayı eleman tutmakta sıkıntılar yaşıyoruz. İşlerin ileriye dönük biraz daha iyi olması, şartların iyileştirilmesi, gemi inşaat sektörünü yeniden lider yapar diye düşünüyorum."

Parmağı kopmasına rağmen mesleğini bırakmadı

Tersaneciliğin ağır iş kolu olması nedeniyle iş kazalarına da çok açık bir meslek. Durmaz ise bu konuda şunları anlattı:

"Çok dikkatli olmanız gerekiyor. En ufak bir hata canınıza mal olabilir. 2006 yılında bir iş kazası geçirdim. Sağ elimin işaret parmağı koptu, yerine dikildi ama sakat kaldı. 2006 yılının Ramazan Bayramı'nın dönüşüydü. Sacların birleştirme kaynağını yapan toz altı kaynak makinesi var. Tabi sac da 30 milimetre ve 1.5 ton ağırlığında büyük bir sac. Arkadaşlar alıyorlardı. Vinçle giderlerken bir anda durdular mı orayı tam göremedim. Sac sallanmış dönüyordu. Makineye vurma riskini gördüm. Ben de anlık refleksle beraber bir elimde ajanda vardı diğer elimle de dönen sacı tutayım dedim. Sonra elim sac ile makine arasında kaldı. Görünmez bir kaza. Kameralarda da baktım. Normalde elimi koymamam gerekirdi ama refleksif müdahale ettim."

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

30 yılı tersanelerde geçti

Tersanede saha kontrol formeni olarak çalışan Salim Seven'in görevi, tersane sahasında blokların imalatından sonra kızaktaki birleşmeleri incelemek.

Meslek lisesi metal işleri bölümü mezunu olan Seven, bu mesleğe staj ile ilk adımı attı, okulunu bitirdikten sonra da işe başladı.

İlk başta operatör sonra postabaşı, ustabaşı derken sahada kontrol formeni olarak çalışmaya başlayan Seven, meslek hayatının 30 yılını tersanelerde geçirdi.

Yüksek ve dar yerlerde çalışmanın, tersanelerin en zor yanlarından olduğunu anlatan Seven, "Dar yerlerde, kapalı alanlarda çalışıldığı zaman gaz sıkışması, boyaların ve özellikle kesim yaptığımız yerlerden çıkan gazların patlama ve yanma riski var" dedi.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Yüksekte çalışırken can halatları kullanıyorlar

Yüksekte çalışırken emniyet kemeri kullanmamanın, kurallara uymamanın büyük bir sıkıntı olduğunu söyleyen Seven, "En büyük risk, yüksekten düşüp yaralanmak veya ölmek. En ufak bir dikkatsizlikte kendinizi aşağıda bulabilirsiniz. Nitekim böyle kazalar da oldu. Yüksekten düşerek hayatını kaybeden arkadaşlarımız var" diye konuştu.

İş güvenliği kapsamında, kapalı alanlarda havalandırma yaparak iş kazalarının önüne geçmeye çalıştıklarını belirten Seven, yüksekte çalışırken de emniyet kemerleri ve can halatları kullandıklarını vurguladı.

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Kesim yaparken, taş ile çalışırken mutlaka gözlük kullanılması gerektiğini vurgulayan Seven, çalışırken gözlemlediği bir iş kazası ile ilgili şunları söyledi:

"Burada müteahhit bir arkadaşımızın ayağına yüksekten sac düşmüştü. Sac arkadaşımızın ayakkabısından içeri girdi, altından çıktı. Ayağından sacı çıkartamadık, sacın parçasını kestik ve o şekilde hastaneye gitti. Allah'tan sac, tam iki parmağının arasına girmiş. O yüzden fazla yaralanmamıştı. Çok dikkatli olmak gerekiyor. 'Bana bir şey olmaz' denmemeli. Özellikle bizim milletimizde bu çok var. 'Bana bir şey olmaz' diye bir şey yok. Ne kadar dikkat edersen o kadar iyi."

Tersane işçileri 4 mevsim işinin başında

Meşakkatli inşa süreci

Seven, devasa gemilerin inşa sürecini ise şöyle anlattı:

"Önce sac imalatından başlanıyor. Saçlar geldikten sonra atölyede boya atılıyor. Ondan sonra parçalar tekil parçalar olarak kesiliyor. Tekil parçalar, ön imalata giriyor. Ön imalatta tekil parçalar çoklu parçalara dönüşüyor. Sonra bu parçalar panel hattına girerek daha büyük parçalar olmaya başlıyor. Panel hattından sonra o büyük parçalar sahaya çıkıyor ve sahada bu paçalar daha da büyük kütlelere ulaşarak yaklaşık 250-300 tonluk malzemeler oluyor. Yerine göre parçaları birleştirip 600 ton, 800 ton, 1000 tona yakın ağırlıklar elde ediyoruz. Bunları da en son havuzda veya kızakta birleştiriyoruz. Bu bin tonluk parçalar kızakta birleştikten sonra kaynakları yapılıyor ve boyanıyor. Boyandıktan sonra da bizim için mutlu son gerçekleşiyor ve suya, denize indiriliyor."

Kaynak: AA 

Sıradaki Haber
Aydıncıklı kadınlar ekmeklerini taştan çıkarıyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz