Türkiye koronavirüsle kıyasıya mücadeleye ediyor. Bu anlamda her alanda sıkı tedbirler alındı. 65 yaş üstündekilerin ve 20 yaş altındakilerin sokağa çıkması yasaklandı. Alışveriş merkezleri kapandı. “Evde kal” çağrıları yapılarak, sosyal izolasyon sağlandı. Tüm bu tedbirlere hafta sonları için sokağa çıkma yasağının eklenmesi, virüsle mücadelenin en önemli adımlarından biri oldu.
Tedbirler neticesinde alışveriş alışkanlıkları da değişti. Evinden dışarı çıkmamaya özen gösterenler, alışverişlerini topluca marketlerden ya da internetten yapmaya başladı. Ancak tüketicilerin bu dönemde her zamankinden daha bilinçli davranması gerekiyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, öncelikle yapılması gerekeni şöyle açıklıyor:
“Tüketicinin aşırı tüketimden kaçınması gerekiyor. Geçen hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sanki 15-20 gün evde kalınacakmış gibi alışveriş yapıldı. Bunun önüne geçilmeli ve ihtiyaç kadar alışveriş yapılmalı.”
Bilinçli tüketici liste yapıyor
İhtiyaçtan fazla yapılan alışveriş hem israfa neden oluyor hem de aile ekonomisini zorluyor. Bunun için alışverişe çıkmadan bir liste hazırlanması, lüzumsuz yere yapılan harcamaları önlüyor. Bir başka önemli konu da fazla alınan gıda maddelerinin bozulması... TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal bu konuya dikkat çekerek, “Örneğin bir haftalık alışveriş yapıyorlarsa mutlaka son tüketim tarihi geçmeyecek ürünler tercih edilmeli. Son tüketim tarihi geçse de nasıl olsa dolapta bozulmaz gibi bir düşünceye sahip olmamalıyız. Bilmeliyiz ki ürünler buzdolabında olsa da bozuluyor. O nedenle gerek sebzelerde gerekse diğer gıda ürünlerinde, ihtiyacımız kadar ve son tüketim tarihine dikkat ederek alışveriş yapmak lazım” diyor. İhtiyaç fazlası yapılan alışverişlerin aynı zamanda fiyatların yükselmesine neden olduğunun altını çizen Koçal, bunun da stokçuluğu teşvik ettiğini vurguluyor.
Etiket ve kasa fiyatları karşılaştırılmalı
Alışveriş yapanların mutlaka dikkat etmeleri gereken bir başka ayrıntı da fiyatlar... Çünkü bazen raf fiyatlarıyla kasadaki fiyatlar birbirini tutmayabiliyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında izlenmesi gereken yol ise şöyle:
“Tüketiciler raftaki fiyatın ve etiketin resmini çekerek, aldığı fişle beraber Ticaret Bakanlığına ya da ticaret il müdürlüklerine şikayette bulunabilir. Bunun yanı sıra tüketici hakem heyetine de gidebilirler.”
Son dönemde Tüketiciyi Koruma Derneğine pek çok şikayet geliyor. Şikayetlerin ortak noktası ise şişirilen etiketler... Koçal, bununla ilgili olarak şu yolu gösteriyor: “Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Market sahipleri, satıcılar ve ürün sağlayıcılar hassas davransalar da bu durumu fırsata çevirmek isteyenler olduğu bilgileri geliyor bize. Fahiş fiyatlarda satışlar oluyor ki bunlar Ticaret Bakanlığının sitesinde de yayımlandı. Bir ürün aldığınızda fiyatın aşırı olduğuna kanaat getiriyorsanız ya da aldığınız ürünün iki gün önceki fiyatı, iki sonraki fiyatına göre ciddi oranda artmışsa ALO 174’e şikayette bulunabilirsiniz.”
İnternetten alışveriş yapanlar dikkat
İnternetten alışveriş yapma oranında da son dönemde büyük bir artış var. Koronavirüs endişesiyle kalabalık ortamlara girmek istemeyenler, tercihini internetten alışveriş yapmaktan yana kullanıyor. Ama bu konuda da dikkatli olmak gerekiyor. TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal’ın internet üzerinden alışveriş yapanlara yönelik uyarısı önemli:
“Tüketiciler, alacakları ürünü imal eden ya da satan mağazanın kendi web sayfasına girerek siparişlerini vermeli. Piyasadaki fiyatla, web sayfasındaki fiyatları karşılaştırmalılar. Firma hakkında şikayet olup olmadığına bakmalılar. Hatta adres, vergi numarası, mernis numarası ve güven damgası olup olmadığını araştırarak güvenli sitelerden alışveriş yapmalılar. Bu, kendi menfaatleri icabıdır.”