Çok Bulutlu 17.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
29.10.2016 11:34

Her yıl dünyada 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor

Prof. Dr. Öztürk, "Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her iki saniyede bir kişi inme geçiriyor." dedi.

Her yıl dünyada 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, "Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her iki saniyede bir kişi inme geçiriyor. Ne yazık ki ülkemizde de durum farklı değil." dedi.

Öztürk, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, her altı kişiden birinin kendisinin ya da herhangi bir yakınının, yaşamı boyunca ani konuşma bozulması, kol ve bacağında güçsüzlük ya da uyuşma gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Beyin damar hastalıklarının, dünyada en fazla fonksiyon kaybına neden olan, yaşam kalitesini en fazla etkileyen ölüm nedeni olarak da ikinci sırada yer alan hastalık grubu olduğunu bildiren Öztürk, "Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her iki saniyede bir kişi inme geçirmektedir. Ne yazık ki ülkemizde de durum farklı değildir." dedi.

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 2015'te beyin damar hastalıkları nedeniyle 38 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Öztürk, inmeden korunma, etkin ve hızlı tedaviye ulaşabilme, inme sonrası rehabilitasyon ve sosyal yaşamın iyileştirilmesine yönelik kurum ve organizasyonların aktivitelerini her inmeli bireye ve hasta yakınına ulaştırabilmeye yönelik düzenlemelerin, bu alanın deneyimli uzmanları ile işbirliği içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Öztürk, inme hastalarının risk faktörlerini azaltacak yaşam tarzı değişiklikleri konusunda aydınlatılmaları, bu konuda toplumun bütün organlarının uygun ortamı hazırlaması ve sürdürmesinin ilaç tedavileri kadar etkili olduğuna dikkat çekerek, "Okullardan başlamak üzere sebze ve meyveyi yeterince içeren doğru beslenme alışkanlıklarının edindirilmesi, sigara ve alkol kullanımının önlenmesine yönelik bilgilendirme, fiziksel aktiviteyi artıracak ortamların sağlanması, hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıklarının düzenli kontrolü ve uygun tedavisi, obeziteyi önleyecek stratejiler sadece sağlık merkezleri ile değil, okullar, parklar, spor merkezleri, halk eğitim stratejileri ile bir bütün olarak ele alınmalıdır." dedi.

Kaybedilen her dakika milyonlarca hücre ölüyor

İnmenin, beyin damar hastalıklarına bağlı, ani olarak ortaya çıkan ve çok hızlı tedavi gerektiren bir durum olduğunun altını çizen Öztürk, inme tedavisinde en önemli faktörün tedaviye çabuk ulaşabilme olduğunu, kaybedilen her dakika beyinde milyonlarca hücrenin ölümü anlamına geldiğini söyledi.

İnme belirtilerinin toplum tarafından tanınmasının, hastaların tedavi olanaklarına vakit kaybetmeden ulaşmasında en önemli faktör olduğuna işaret eden Öztürk, "Günümüzde inme tedavisini etkin olarak uygulayabilmek için asgari şartlar mevcut olduğu halde, inmenin kanıtlanmış, en etkili tedavisi olan trombolitik tedavi yani damar içindeki pıhtıyı giderici tedavi ancak yüzde 3 oranlarında uygulanabilmektedir. Bu durum antibiyotik ile tedavi edilecek bir hastaya antibiyotik vermemek kadar kabul edilemezdir. Ancak bu tedavi imkanlarının daha yaygın olarak uygulanabilmesi için bir nöroloji uzmanı yönetiminde, inme konusunda özelleşmiş ünitelerin sayısı ve olanakları artırılmalı, yeterli insan gücü sağlanabilmesi için eğitimler sürdürülmelidir." diye konuştu.

Öztürk, inme sonrası da hastaların uygun ve yeterli rehabilitasyon tedavisi alabilmesi, inme tekrarından korunması, altyapı olanaklarının iyileştirilmesi ve sürdürülmesi için ülke çapında etkin program ve projeler yürütülmesi gerektiğini kaydetti. AA


 

Sıradaki Haber
'Gripten korunmada elleri yıkama süresi önemli'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz