Çok Bulutlu 21.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 08.03.2021 23:46

Adalet Bakanı Gül: AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz

Adalet Bakanı Gül, "AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz. Bir yerdeki terör eylemlerine karşı sessiz kalmayı demokratik toplum için tehdit olarak görürken, 'Türkiye'de siyasi maddelerle faaliyetler yapıldığı' gibi kararlar da veriliyor." dedi.

Adalet Bakanı Gül: AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Habertürk televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Samsun ve Ankara'daki kadına yönelik şiddet olaylarının hatırlatılması üzerine Gül, şiddet eylemlerini kınadığını belirterek, kadına yönelik suçların insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu, bu konuda en etkin mücadelenin toplumun her kesimi olarak kararlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açıldığının hatırlatılması üzerine Gül, AK Parti'ye birlikte kadının korunması için önemli düzenlemeler yapıldığını dile getirdi.

Uluslararası sözleşmeleri ve kanunları, ailenin ve kadının şiddetten korunmasına yönelik bir enstrüman olarak gördüklerini belirten Gül, "Bundan sonda atılacak adımlarda kadının bu anlamda aldığı hakları daha ileriye götürecek, şiddete uğramasını engelleyecek hangi adımlar varsa yapılacak, bunları yapmaya hazırız. Bizim tutumumuz nettir. Bir kadının dahi şiddete uğramaması, mağdur edilmemesi yönünde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Kadına, ailenin korunması dair verilmiş haklarla ilgili geri adım asla olmaz. Varsa bu konuda eksiklik, daha ileri adımları atmaya çalışırız." diye konuştu.

Samsun'daki kadına yönelik şiddet olayı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadının, tehdit devam ediyorsa bir kez daha müracaat etmesi ya da kolluğun, kamu görevlisinin, yargının bu konuda daha dikkatini çekecek bazı mekanizmalar düşünüldüğünü, her olayın bundan sonda atılacak adımlarda önemli done olduğunu kaydetti.

Şiddet olaylarında, yargı mensuplarının uzmanların raporlarına baktığını, savcı, hakim karar verirken hazırlanan rapora kadının hikayesinin iyice yansıması gerektiğini söyleyen Gül, uygulamadaki eksiklikler giderilecek şekilde çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

Gül, Samsun'daki şiddet olayında konu savcıya intikal etmesinin ardından yakalama kararının verildiğini dile getirerek, "Gözaltına alınıyor, mahkeme de tutukluyor. Bizim konuşmamız gereken sokak artasında bir kadın eski eşi tarafından bu hadiseyi nasıl yaşar. Bunu nasıl önleriz. Bu büyük bir travma. Aslında toplum olarak, adımlar atmamız lazım. Mahkemeye geldiğinde, bir şekilde cezasını veriyor. Asıl olan en ağır cezayı vermek mi, yoksa o fiilin hiç yaşanmaması mı?" dedi.

Gül, kadınların çok büyük mağduriyet yaşadığı ısrarlı takip fiillerinin tutuklama sebebine de girecek şekilde ayrı bir suç yapılacağını belirtti.

Gazetecilere yönelik şiddet

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, gazeteci Levent Gültekin'e yönelik şiddet olayının hatırlatılması üzerine de, geçmiş olsun diyerek, şiddetin tasvip edilemeyeceğini söyledi.

Basın özgürlüğünün Anayasa'da güvence altına alındığını ifade eden Gül, gazeteci güvenliğini İnsan Hakları Eylem Planı'nda önemli bir başlık olarak alındığını dile getirdi.

"Gazeteci Müyesser Yıldız 3 yılın üzerinde hapisle cezalandırıldı. Bir milletvekiline saldıranlar ise 20 gün yatıp çıktılar. 2 yazı yazıp 5 ay hapiste yatıyorsunuz, 3 yıl ceza alıyorsunuz, bir milletvekilini ateşli silahla tehdit ediyorsunuz, sopalarla dövüyorsunuz, 20 gün sonra çıkıyorsunuz. Benzer şeyler twit atanlarda da oluyor. Bu çifte standardı insan hakları paketiyle ortadan kaldırmak mümkün olacak mı?" sorusuna Gül, şu yanıtı verdi:

"Davaların, dosyaların içeriğini yargı mensupları bilir. Yargı mensupları da delilden sanığa ulaşır. Bu somut konularla ilgili yargıç olmadığım için bir yorum yapmam doğru olmaz. Bir kişinin serbest kalması, yaptığı fiillerin cezasız kalacağı anlamına gelmez. O kişi tutuksuz yargılanıyordur. Yargılama devam ediyordur. Mahkeme mahkumiyet verirse, cezanın infazı için cezaevine girer. Tutuklanmayla ilgili sebeplere mahkeme karar veriyor. Biz burada ne yaptık. Katalog suçlarla ilgili somut delillere dayanma koşulunu öngörüyoruz. Katalog suçlar olduğunda uygulayıcılar otomatik olarak artık delil vardır yaklaşımında. Burada somut delil bulunma şartı tutuklama için bir gerekliliktir diye düzenleme düşünüyoruz. Otomatik olarak katalog suç varsa tutuklanıyor. Burada hayır, somut delil olacak, ondan sonra tutuklanacak gibi genel ilkelerle mevzuata dönük çalışmalar yapacağız."

"Hukukta, ekonomide reform dönemine girdik"

Abdulhamit Gül, Türkiye'de herkesin düşüncesini açıkça ifade edebilme özgürlüğüne sahip olduğunu vurgulayarak, farklı görüş, düşünce ve eleştirilerin hukukun koruması altında olduğunu söyledi.

"Bir gazeteci yazı yazdıktan sonra hemen tutuklanıyor." şeklindeki soru üzerine Gül, "Yakın tehdit, açıkça bir hakaret, terör gibi telafisi mümkün olmayan zarar yoksa tutuklama zaten istisnadır. Bu tür fillerde, deliller toplanmış, neyse yazısını yazmış, bu konuda artık tutuklamaya başvurmanın doğru olmadığını, tutuklamanın istisna olduğu hususundaki tavrımız açıktır." dedi.

Bu konuda hakaret ya da eleştiri olup olmadığına mahkemenin karar vereceğini belirten Gül, ifade ve eleştirinin bir suç olmadığını vurguladı.

Soru üzerine Gül, Ahmet Altan gibi herkese cezaevinin belirlediği takvime göre aşılama yapıldığını belirterek, Altan'ın yargılandığı davayla ilgili yargı süreci devam ettiği için yorum yapmasının doğru olmadığını, mahkemenin delile göre karar verdiğini, hukuk çerçevesi içerisinde herkesin hakkını arayabileceğini ifade etti.

Adalet Bakanı Gül, iktidara geldiğinden beri AK Parti özgürlükler için adımlar atarken içeride ve dışarıda Türkiye'nin daha özgürleşmemesi, büyümemesi için engellerle karşılaştıklarını belirterek, vesayetle mücadele ettiklerini, terörle etkin mücadele yaptıklarını, güvenlik anlamında Türkiye'nin bağımsızlığını ve güvenliğini koruduklarını söyledi.

Gül, "Şimdi ise özgürlükleri daha normalleşerek, daha özgürlük adımlarını atabileceğimiz önemli imkana sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Hukukta, ekonomide reform dönemine girdik. 2021 bunların adım adım daha yoğun bir şekilde uygulanacağı bir yıl olacaktır. Türkiye'nin birliğini, mevcudiyetini ayakta tuttuk, şimdi özgürlüğünü, reformlarını artırma zamanı. Yeni bir döneme giriyoruz. Siyasette, demokraside, ekonomide, hukukta, adalette çok önemli adımların atılacağı bir dönem olacak." ifadelerini kullandı.  

Eylem planında 2 yıl bittiğinde değerlendirme yapılıp yapılmayacağı konusundaki bir soruya Gül, "Biz 2 yıl bitmeden değerlendireceğiz. 6 aylık periyodlarla Adalet Bakanlığı olarak bunların tüm raporlarını alacağız. Süreler önümüzdeki hafta açıklandıktan sonra bunlar kağıtta kalmayacak. Eylem zamanı bu eylemleri ortaya koyacağız." karşılığını verdi.

AK Parti'nin mevcudiyetinin reformun bizatihi kendisi olduğunu dile getiren Gül, "2001'de bu reformcu kimlikle yola çıkan AK Parti, 2021'de de yine aynı ruhla reformu geliştiren, ekonomi ve hukuk alanında reformları, insana temas hikayesiyle yoluna devam ediyor." diye konuştu.

Gül, AK Parti'nin yaptıklarının 18 yıldır ortada olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bundan sonrası için de bir takvime bağlayarak taahhüdümüz var. Bunları da yerine getireceğiz. İklim dediğimiz sadece iktidarıyla oluşabilecek bir iklim değil. İklimi, muhalefetiyle sivil toplumuyla medyasıyla beraber oluşturmamız lazım. İklimi oluştururken, özgürlükler derken, insan hakları derken, terörle mesafesini koyması gerekenler, demokrasiye inanması gerekenlerin de bu iklime sahip çıkması, destek vermesi lazım. Terörün değil, demokrasinin yanında yer alırsanız bu iklime katkıda bulunursunuz. İklim anlamında her olumlu adıma karşı çıkan bir yaklaşım da var. İklimi beraber oluşturmak ortak bir sorumluluktur. AK Parti olarak bu adımları atma yönünde taahhüdümüzü verdik ve çok uzak değil, yakın zamanda adım adım bunların Meclis'e geleceğini hep beraber göreceğiz."

Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararların uygulama zorunluluğu konusunda, kararın ilgili yargı mensubuna tebliğ edildiğini, uyulmaması halinde de terfi denetim sisteminin getirildiğini, ocak ayından itibaren faaliyetlerin başladığını kaydeden Gül, şunları anlattı:

"Bir kişinin vermiş olduğu kararı, 'Senin verdiğin o karar Anayasa Mahkemesinden yanlış olduğu için bozuldu.' diye ona tebliğ yapıyoruz. Çünkü o kültürü geliştirsin bir daha o kararı vermesin. 'Anayasa Mahkemesinden, AİHM'den döndü ve senin vermiş olduğun bu karardan dolayı hak ihlali oldu.' diye bunu başlattık. Verilen kararlar Adalet Bakanlığına geliyor. Bakanlık HSK'ye gönderiyor. İlgili hakim, savcıya 'Verdiğin karardan dolayı ihlal kararı çıktı, dolayısıyla sen terfi edecekken, terfi etmiyorsun, terfi ettirip ettirmemeyi değerlendiriyoruz."

Gül, "AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz. Bir yerdeki terör eylemlerine karşı sessiz kalmayı bile demokratik toplum için tehdit olarak görürken, 'Türkiye'de siyasi maddelerle faaliyetler yapıldığı' gibi asla kabul edemeyeceğimiz kararlar da veriliyor." dedi.

"Bir kişiye bile kötü muamele varsa onun sonuna kadar takipçisi olmak bizim temel görevimizdir"

İşkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:

"İşkence ve kötü muamele AK Parti döneminde sonlandırılmış çok önemli adımlardan birisi. Biz, 'İşkence suçlarına karşı zaman aşımını kaldırıyoruz.' diyen nadir ülkelerden biriyiz. Eylem planında bir başka adım var. İşkence, kötü muameleden dolayı kamu görevlisi, genelde bu tür uygulamalarda bu işin faili, 'disiplin cezalarında da zaman aşımını kaldırıyoruz' diye bir hedefimiz var. Bu konuda düzenleme yapacağız. Türkiye'de işkence, kötü muameleye ilişkin gerek kollukta gerek cezaevlerinde bu konudaki iddiaları asla kabul etmiyoruz. Sistematik bir şekilde işkence asla Türkiye'de yoktur ve bu konuda sıfır tolerans ilkemiz büyük hassasiyetle devam etmektedir. Bir kişiye bile kötü muamele varsa onun sonuna kadar takipçisi olmak bizim hukuk devleti olarak, AK Parti Hükümeti olarak temel görevimizdir. Bu konuda asla taviz veremeyiz, tolerans gösteremeyiz."

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çıplak arama iddiaları konusunda, "Uşak'taki emniyetteki bir olayla ilgili gündeme geldi ve onu İçişleri Bakanlığımız tüm belgeleriyle böyle bir iddianın asılsız olduğunu ispat etti. Bu konuda Özlem Hanım'a da büyük haksızlık yapıldı. Bir kadın olarak, bir siyasetçi olarak Özlem Hanım'ın bu konudaki tutumu özgürlükçüdür, bir hukuk insanıdır. Çok ağır bir linçe tabi tutuldu. Bizim gerek kollukta, gözaltında gerek cezaevlerinde mevzuatlarımız uluslararası standartlardadır. Kişi onuruna, haysiyetine aykırı hiçbir faaliyet, eylem kabul edilemez. Mevzuatın düzenlediği alanın dışında keyfilik varsa sonuna kadar bunun soruşturmasını, takibini, teftişini, incelemesini yapıyoruz." diye konuştu. 

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Rasim Öztekin için baş sağlığı mesajı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz