Az Bulutlu 16.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 31.12.2020 15:05

Türk ismi Katar'da bir marka

Savunma yatırımlarından inşaata, eğitimden mutfağa kadar Katar'daki Türk esintisini hemen her alanda görmek mümkün. TRT Haber olarak hem yetkililerle konuştuk hem de Katar sokaklarında dolaştık.

okuma süresi
Okuma süresi
Türk ismi Katar'da bir marka

Modern gökdelenler, deniz ve çöl...

Katar...

Sahip olduğu hidrokarbon yatakları sayesinde dünyanın en zengin ülkelerinden biri.

Katar sahip olduğu bu zenginlikleri hem kendi ülkesinde hem de dünyanın dört bir yanında yatırıma dönüştürüyor.

Aslında Katar sahip olduğu zenginliklerin yanında küçük bir ülke. Ülkenin nüfusu yaklaşık 2,7 milyon. Nüfusun ancak yüzde 12’si Katarlı, gerisi ise ülkede çalışan yabancılar. 1916 yılına kadar Osmanlı egemenliğinde kalan Katar’ın her dönem Türkiye ile ilişkileri üst seviyede seyretti. Şu anda ise iki ülke ilişkilerinde altın çağ yaşanıyor. Karşılıklı olarak birbirinden büyük yatırımlara imza atıyorlar.

COVID-19 tedbirleri üst düzeyde

Biz de TRT Haber olarak buradaki Türk yatırımlarını yerinde görmek için Katar’a gittik. Salgın sonrası alınan tedbirler gereği önce izinlerimizi aldık, ardından da koronavirüs testimizi yaptırdık. İstanbul’dan 4 saat süren uçuşumuzun ardından Doha Havalimanı’na indik. Uçaktan iner inmez ilk olarak yerel hat almanız gerekiyor. Çünkü Türkiye’deki HES (Hayat Eve Sığar) uygulamasının bir benzeri Katar’da da kullanılıyor. Adı EHTERAZ olan o uygulama olmadan taksiye binemezsiniz, AVM’ye, markete gidemezsiniz; deyim yerinde ise dışarı adım bile atamazsınız. Eğer telefonunuz EHTERAZ uygulamasını kaldıramıyorsa sorun yok, anında size havalimanında telefon da satıyorlar. Nitekim kameraman arkadaşım Şemi Demirel kendine yeni telefon almak zorunda kaldı.

Büyükelçi Göksu'dan Türk yatırımcılara davet

Katar’da ilk adresimiz Türkiye’nin Doha Büyükelçiliği oldu. Büyükelçi Mehmet Mustafa Göksu 2019 yılının ağustos ayında Doha’ya atanmış. Zamanının büyük çoğunluğunu iki ülke ilişkilerinin daha da gelişmesine ayırıyor. Kendisi ile Katar’daki Türk yatırımlarını konuştuk.

(Büyükelçi Mehmet Mustafa Göksu)[(Büyükelçi Mehmet Mustafa Göksu)]

İki ülke arasındaki ilişkilere vurgu yapan Göksu, “Öncelikle Katarlı Türkiye’yi gönülden seven bir millet. Tarihe baktığımız zaman da Katar'la hiçbir problem olmamış; uzun süre birlikteliğimiz, çok iyi ilişkilerimiz olmuş. Özellikle blokajdan sonra Türkiye'nin Katar'ın yanında tavır alması Katar halkını fazlasıyla memnun etmiş ve bu memnuniyetlerini de gittiğimiz her toplantıda çok açık şekilde belirtmektedirler ve bu memnuniyet; ikili ilişkilere, ticarete ve yatırma dönüşüyor. Bunun son örneklerini de birlikte gördük” dedi.

Katar’da Türkiye’den gelecek orta ve büyük yatırımcılar için büyük teşvikler olduğunu belirten Göksu, Türk yatırımcıları Katar’a davet etti.

Göksu açıklamalarını, “Türkiye'nin çok önemli ayrıcalıkları var. Bunlardan öte ticari noktada Katar, Türkiye için önemli potansiyel. Türkiye ismi burada bir marka. Şu anda Katar'da yaptığımız müteahhitlik işleri yaklaşık 20 milyar dolara kadar vardı. Daha da büyüyecek inşallah. Çünkü özellikle müteahhitlik sektöründe Türkiye denildiği zaman işi verip arkasına bakmadan çok rahat bir şekilde işini bitirebilen, emin müteahhit firmalarımız var. Bu da Katarlıların çok daha rahat bir şekilde Türk firmalarına işi teslim etmelerini sağlıyor. Ayrıca ikili ilişkilerimizin güzel olduğu bir dönemde Türk firmaları ile çalışmak Katarlı kardeşlerimizi daha da memnun ediyor" sözleriyle sürdürdü.

(Katar'ın başkenti Doha'daki Türk Büyükelçiliği binası)[(Katar'ın başkenti Doha'daki Türk Büyükelçiliği binası)]

"Türkiye'de yaptıkları yatırımları kendi ülkelerine yapılmış gibi görüyorlar"

Son olarak Katar’ın Türkiye’deki yatırımlarına de değinen Göksu, şöyle konuştu:

“Katarlıların Türkiye'de yatırım yaparken mutlaka kazanmalarını istiyoruz. Ancak Katarlıların Türkiye'de yaptıkları yatırımlara sadece kazanç gözüyle bakmadan bu iki ülkenin güzel birlikteliğini taçlandırmak için yaptığı yatırımlar da var. Son ilan edilen yatırımlara baktığınız zaman dünya, koronavirüsten dolayı yatırımın durduğu, yaprağın kımıldamadığı bir dönemden geçiyor. Katar Varlık Fonu Türkiye'ye bu dönemde girip yatırım yapıyor. Türkiye ekonomisi için güven anlamında önemli bir katkı. Katar bütün dünyada yatırım yapan bir ülke. Biliyorsunuz Avrupa ülkeleri, Amerika hatta Latin Amerika ülkelerinde bile yatırım yapan bir ülke ama Katarlı kardeşlerimiz Türkiye'de yaptıkları yatırımları kendi ülkelerine yapılan bir yatırım gibi görüyor. Türkiye'deki kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın da Katarlı kardeşlerimizin bu muhabbetlerini bilmelerini isteriz.”

Savunma sanayii yatırımları kritik önemde

Katar’da en önde gelen Türk yatırımlarının başında savunma sanayii geliyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir TRT Haber’e özel yaptığı açıklamada, savunma sanayii olarak Katar’a yaptıkları yatırımın 1 milyar dolara yaklaştığını söyledi.

(Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir)[(Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir)]

Katar’la genelde iyi olan ilişkilerin savunma sanayii iş birliklerine de yansıdığını belirten Demir, 2016 yılında Trabzon’da gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim Hamad El-Tani’nin başkanlığındaki Türkiye-Katar Yüksek İstişare Komitesinin ikinci toplantısına işaret etti ve o toplantının ardından savunma sanayii yatırımlarının ivme kazandığını belirtti.

Demir sözlerine, “Emir’in ziyaretinde bir prensip anlaşması çerçevesinde Türkiye’de savunma sanayii ihracatı ile ilgili konu gündeme geldi, akabinde yine Katar’daki Savunma Sanayii Fuarı’nda Türk şirketin önemli çıkarma faaliyetleri oldu. Ondan sonra da bu işler hızlandı. Zırhlı araçlar, elektronik harp sistemleri ve çeşitli kamera dedektörü gibi güvenlik faaliyetleri ihracatları devam ediyor. Yine deniz sistemlerinde de önemli aşama kaydedildi. Şu ana kadar yaklaşık 1 milyar doların biraz altında gerçekleşti. Bunun daha da artacağını bekliyoruz” diye devam etti.

Demir: En önemli ihracat kalemi İHA ve SİHA'lar

Demir ayrıca en önemli ihracat kaleminin Türk Savunma Sanayii'nde adeta bir vitrin ürünü olan İHA ve SİHA’lar olduğunu belirtti.

Katar’la yapılan savunma sanayii anlaşmalarında ikili ilişkilerin önemli olduğunu ancak kendilerinin sadece bu ikili iyi ilişkilere güvenmediğini vurgulayan Demir, “Biz ikili ilişkilerin önemli olduğunu düşünüyoruz ama ikili ilişkilerin tek başına yetmeyeceğini de biliyoruz. Sırf ikili iyi ilişki var diye ürününüzü satmayı beklemeniz de haksızlık. Ürününüz fiyat ve kalite açısından da iyi olmalı. Biz bu açıdan da öne geçmeyi umuyor ve geçiyoruz. Şöyle bir konuda değiliz: 'Katar'la biz dostuz, falanca ürünümüzü almalısınız' diye bir anlayışımız asla olmadı ve olmuyor da ama diğer ülkelerin bizim ürünlere muadil ürünleri varsa tabii bizim onun önüne geçmemizi bekliyoruz" diye konuştu.

"Üst düzey ilişkiler canlı tutulmalı"

Demir'le konuşmamızda savunma sanayii ürünleri pazarında ikili ilişkilerin önemine değinirken dikkat çektiği bir konu daha vardı ki oldukça önemliydi. O da savunma sanayii ürünlerinin ihracatında lobilerin etkisi. Bu konuda İsmail Demir, şunları söyledi:

“Dünya savunma sanayii pazarında daha önce etkin olan ülkeler ve firmaların hem politik hem ekonomik alanda potansiyel ilişki kuracağımız ülkelerle ilgili baskı mekanizmalarını çalıştırdığını çeşitli ortamlarda gözledik. Bazen bu baskıya maruz kalanlar bire bir dillendirirken bazen biz bunu çeşitli vesilelerle öğrendik. Bu pazar sadece kendi içinde sadece ticari bir pazar değil. Öne geçmeye başladığında çeşitli politik etki ve baskıların da potansiyel müşteriniz üzerinde kurulduğu kurulacağı bir pazar. Bunu da gözlemlemek lazım. Onun için de biz alternatif olarak üst düzey ilişkilerin canlı tutulması gerektiğini düşünüyoruz ve görüyoruz. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımızın çeşitli ziyaretlerinde ve temaslarında gördük.”

Rekabet eden oyunculardan biri de HAVELSAN

Katar, dünyadaki bütün oyuncuların oyun sahası haline gelmiş, rekabetin ciddi çok yüksek olduğu bir ülke.

Katar’da savunma alanında önemli yatırımlara imza atan Türk firmalardan biri de HAVELSAN. Dünyada simülatör alanında ilk 5'te yer alan firma 2016 yılında Katar’la ilk projesini imzaladı ve helikopter simülasyon merkezini hayata geçirdi. Birkaç ay önce ise Müşterek Harp Oyunu ve Eğitim Merkezini faaliyete geçirdi.

HAVELSAN’ın Katar’daki faaliyetlerini de ülke koordinatörü Özgür Aytan ile görüştük.

(Özgür Aytan)[(Özgür Aytan)]

Aytan, Katar’daki faaliyetleriyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Katar çok küçük bir ülke olmakla beraber rekabetin çok yüksek olduğu bir ülke. Dünyadaki bütün önemli oyuncular burada birbirine rakip olarak piyasa koşulları da oluşturmuş durumda. Biz HAVELSAN olarak sektördeki rakiplerimizin tamamıyla burada rekabet halindeyiz; Amerikalı şirketler, Avrupalı şirketler ve Asya pazarından gelen güçlü şirketler… Tamam ile rakip durumdayız. Bizim farkımız buraya yapılabilir bilgisini de taşıyoruz. Her başarılı iş bir sonraki işin temelini atıyor organik olarak, biz de bu anlamda büyüyoruz. Son yıllarda genel olarak dünya ekonomik açıdan bir küçülme içerisinde. Bu yüzden şirketler ayakta kalabilmek için yeni pazar arayışı içindeler ve o pazar arayışlarında yeraltı kaynaklarından dolayı Katar gözde bir ülke. Bu anlamda Katar, dünyadaki bütün oyuncuların oyun sahası haline gelmiş, burası bu anlamda baktığımızda rekabetin ciddi çok yüksek olduğu, ilişki ağının çok karışık olduğu, iş yapmanın çok da kolay olmadığı bir yer. Biz de şu an kendimizi ispatlamış durumdayız, büyüyoruz."

Türk müteahhitler Katar'da 1 numara

Türk inşaat firmaları şu ana kadar 20 milyar dolarlık proje gerçekleştirdi. Katar altyapısında bir numara Türk müteahhitler.

Türkiye inşaat sektöründe bir marka. Dünyadaki birçok önemli projede de Türk imzasını görmeniz mümkün. Türk müteahhitlik firmaları da Katar'da önemli yatırımlara imza atıyor. Büyükelçi Göksu de şu ana kadar Türk firmalarının inşaat alanında 20 milyar dolarlık proje gerçekleştirdiğini belirtmişti. Biz de sektörün Katar’daki temsilcileri ile görüştük.

Türk ismi Katar'da bir marka

Tekfen Proje Direktörü Ahmet Arat, 2005 yılından beri Katar’da birçok büyük projeye imza attıklarını belirtti. Daha büyük yatırımlara da imza atmak istediklerini anlatan Arat, “2005'ten bu yana en rahat iş yapabildiğimiz ülkelerin başında gelmekte Katar. Şahsen ben herhangi bir ülkede Türk müteahhitler fırsat verilirse herhangi bir rakip olacağını zannetmiyorum. Bu Katar'da da tezahür etti. Katar da hakikaten sağ olsun kendisi de ihtiyacı olduğundan dolayı büyük kolaylıklar gösterdi. Böyle bir ortam yaratılınca Türk müteahhitler kendini gösterdi. Bu ülkede benim tahminim altyapıda en fazla parasal anlamda yüklenici Türk müteahhitlerdir. Türk müteahhitler Katar altyapısında bir numaradır. Tekfen olarak değerlendirdiğimiz zaman bizim şu anda gaz yatırımlarımız olacak, memleketimizin yüzünü ağartacak bir pay alacağımıza inanıyorum. Altyapılarımızı oluşturduk. İlişkilerimiz sağlam. Önümüzdeki dönemde de çok büyük işler alacağımıza inanıyorum Türk müteahhitler olarak” dedi.

Türk firmaların istihdama katkısı da büyük

Hiç şüphesiz Türk firmaları bu büyük projelere imza atarken büyük bir istihdam katkısı da sunuyor. Arat sadece kendi firmalarının şu ana kadar 30 bin kişiye iş imkanı sağladığını söyledi.

Sektörden görüştüğümüz bir başka isim ise Limak İnşaatın Katar Sorumlusu Hamdi Güneş.

(Hamdi Güneş)[(Hamdi Güneş)]

2018 yılı başından itibaren Katar’da faaliyete başladıklarını anlatan Güneş, firma olarak ilk projelerine 2019'un başlarında başladıklarını söyledi. Guneş, Katar’daki faaliyetleri ile ilgili de bilgi verdi.

“Bugüne kadarki işlerimiz yol işleri ile şu ana kadar teklif vermiş olduğumuz bina ve bazı askeri tesislerle ilgili gelişmeler var. Onlar henüz araştırma aşamasında. Fakat o konuda da ümidimiz var. Bizim şu an devam eden projelerimizin toplam değeri 1 buçuk milyar riyal. Teklif vermiş olduğumuz işler de yaklaşık 4 milyar riyal yani 1 milyar dolar civarında."

Ödüllü statta Türk imzası var

Katar 2022 Dünya Kupası'na da ev sahipliği yapacak. Bu kapsamda da yeni stat projelerine imza atıyor. Kupanın en gözde statlarından biri olan ve birçok ödül alan “takke” şeklinde inşa edilen statta da yine Türk imzası var. O stadın inşası hakkında bilgi almak için stadın yapıldığı şantiyeye gittik ve Proje Direktörü Ersin Çetinkaya ile görüştük. Takke şeklinde inşa edilen stadın zor bir mimari proje olduğunu belirten Çetinkaya, stadın birçok ilki de bünyesinde barındırdığını söyledi.

Türk ismi Katar'da bir marka

Çetinkaya, “Dünyadaki diğer tüm statlardan farklı bir sisteme sahip olan bir iklimlendirme sistemi var. Bu iklimlendirme sistemi hava şartları ne olursa olsun stadyumun her noktasında yaklaşık 24 derecelik sıcaklık elde edilecek bir iklimlendirme sistemi olacak” dedi.

(Ersin Çetinkaya)[(Ersin Çetinkaya)]

Katar’daki hava şartlarını düşündüğünüzde bu sistem kulağa inanılmaz geliyor. Çetinkaya ayrıca çim sahanın altında, çimlerin daha sağlıklı yetişmesi için bir havalandırma sisteminin yapıldığından bahsetti. Bu sistem de dünyada ilk olacak.

Sağlık projeleri hız kazandı: En gözde hastane Türk Hastanesi

Katar’daki Türk yatırımları sadece savunma sanayii ve inşaat sektörü ile sınırlı değil. Türk firmaları sağlık alanında da önemli projelere imza atıyor.

Türk ismi Katar'da bir marka

Katar’daki Türk Hastanesi de Katar’ın en gözde hastanelerinden. 100 yataklı hastanede onkoloji ve kemoterapi hariç tüm branşlarda hizmet veriliyor. Hastanenin hekim kadrosunun yüzde 95’ini Türk hekimlerinin oluşturduğunun altını çizen Hastanenin Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Uyguncular, “Türk Hastanesi Katar’daki en modern hastanelerin başında geliyor. Profesyonel hekim kadromuzla birlikte hastalarımıza konforlu bir hizmet sunuyoruz. Odalarımız tek kişilik ve yüksek donanımlı odalardır. Bu projeye başlarken de proje tamamlanırken de genelde Türk markalarla çalıştık; hasta yatağından mobilyalarına kadar bizim Türk mimarların çizdiği bir proje oldu. Sonuçta Katar'da da ciddi bir beğeni elde ettik” dedi.

(Volkan Uyguncular)[(Volkan Uyguncular)]

Uyguncular, Türk Hastanesinin kardiyoloji dalında çok başarılı olduğunu belirterek, akut kalp krizlerini 24 saat kabul eden ve başarılı şekilde tedavi uygulayan tek özel hastane olduğunu dile getirdi.

Hastalar memnun

Hastanedeki hastalarla da konuştuğumuzda hepsi de bu memnuniyeti dile getirdi. Hemen hemen hepsi bir yakınının tavsiyesi ile Türk Hastanesinde tedavi olmayı tercih etmiş.

Hastaneyi gezerken dikkatimizi çeken bir başka ayrıntı ise koridorlarda, odalarda hastanenin her köşesinde Türkiye’den bir resmin bulunmasıydı. Türk Hastanesi aynı zamanda turizm elçisi gibi de hizmet veriyor.

Türk ismi Katar'da bir marka

Türk olmanın ayrıcalığı hissediliyor

Ve gıda sektörü…

Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka Türk mutfağından örneklere rastlarsınız. Katar’da da birçok noktada Türk mutfağının temsilcilerine rastlıyorsunuz. Ömer Seyfi Aktülün de Katar’da gıda üzerine önemli yatırımlara imza atmış bir iş insanı. Aktülün, 6 sene önce Katar’da ilk yatırımına imza atmış. Şu anda da 8 restoran ve 400 çalışanı ile hizmet veriyor. Çalışanlarının yarısı Türk, diğer yarısını ise Türki Cumhuriyetlerden gelenler oluşturuyor. Aktülün ayrıca Azerbaycan ile tek millet iki devlet anlayışına da güzel örnek olmuş ve Katar’ın ilk Azerbaycan restoranını açmış.

Türk olmanın ayrıcalığını hissettiklerini belirten Aktülün, “İlk geldiğimiz günden itibaren burada Türk olmanın ayrıcalığını hissettik. Katarlılar çok seviyorlar Türkleri ve Türk olmak burada tercih sebebi, çok rahat ticaret yaptık” dedi.

Artık her yerde Türk restoranları var

Aktülün sözlerine devamla, “Bizler aynı zamanda turizm elçileriyiz. Milli takım gibiyiz. Güzel işler yaparsak arkamızdan başka güzel işler de açılıyor. Katarlılar, Türk firmalarını tercih ediyor. İlk geldiğimizde tek tük Türk restoranı vardı. Şimdi elhamdülillah her yerde Türk restoranlarını görüyorsunuz, ülkemizin birçok güzide markalarını sokaklarda görmek mümkün” diye konuştu.

Türk ismi Katar'da bir marka

Ürünlerinin çoğunu Türkiye’den getirdiklerini anlatan Aktülün böylece Türkiye’deki lezzeti de yakaladıklarını söyledi.

Emir ve ailesinin tercihi de Türk restoranı

Biz de Katarlıların Türk mutfağına olan beğenisine bizzat şahitlik etme fırsatı bulduk. Emir’in ailesinin de yine sık sık Türk restoranını tercih ettiğini öğrendik.

Aktülün, restoranında Katar Emiri Al Sani’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırladığını anlatırken, o gurur ve mutluluk hala gözlerinden okunuyordu.

Katar halkının dostluğunu hep hissettiklerini belirten Aktülün, ”Çok büyük firmalar, iş adamları burada işler alıyorlar. Türkler tercih ediliyor. İhaleleri Türklere veriyorlar, daha fazla Türk'ün buraya gelmesini sağlıyorlar. Her yerde Türk görüyorum, bu da bizi gururlandırıyor, göğsümüzü kabartıyor. Türklerin bu işleri alması hoşumuza gidiyor” ifadelerini kullandı.

Halk Türk mallarına rağbet ediyor

Büyükelçi Göksu’nun da dediği gibi Türk ismi Katar’da bir marka. Halktan görüştüğümüz kişiler de Türk ürünlerini özellikle tercih ettiklerini belirtiyor. Bunda hiç kuşkusuz Türk mallarının kaliteli ve uygun fiyatta olmasının rolü büyük ancak iki ülke arasındaki dostane ilişki ve abluka döneminde Türkiye’nin Katar’ın yanında olmasının da rolü büyük.

Türk ismi Katar'da bir marka

İşletmelerde Türk bayrakları asılı

Doha’da Katarlı iş insanı Muhammed Al Derviş de işletmesi Al Rawnak’ta Türk ürünlerini tercih ediyor. İşletmesinden içeriye girdiğimizde kendimizi bayram yerinde gibi hissettik. Bunun sebebi ise her yerde Türk bayraklarının asılı olmasıydı.

Al Derviş ile yaptığımız görüşmede, hedefinin Türk ürünlerini Dünya’ya ve Katar'a duyurmak olduğunu belirtti. Türkiye'nin ekonomisine de katkıda bulunmayı arzu ettiğini söyleyen Al Derviş ayrıca Katar halkının da Türk ürünlerini mağazasında görmekten çok memnun olduğunu da anlattı. Al Derviş’in bir sözü ise vefanın sadece İstanbul’da bir semt adı olmadığını gösterir cinstendi.

Türk ismi Katar'da bir marka

“Türkiye her zaman Katar'ın yanında olduğu için biz de her zaman Türkiye'nin yanında olacağız.”

Tüm bu temaslarımızdan sonra son olarak Katar Ticaret Odası Başkan Vekili Muhammed Al Kuwari ile görüştük. Tüm yoğunluğuna rağmen Türk televizyonu olduğumuzu söyleyince hemen randevu verdi.

Türk ismi Katar'da bir marka

"Katarlılar özellikle Türk ürünlerini tercih ediyor"

Al Kuwari de Doha sokaklarında konuştuğumuz Katarlıları teyit etti ve Katarlıların özellikle Türk ürünlerini tercih ettiğini belirtti.

"Limit yok; seçenek var, iş olanağı var"

Al Kuwari, “Türk kardeşlerimizin buraya gelip ürünlerini pazarlamasından çok memnunuz. Rekabetçi ve kaliteli dağıtımlarından dolayı onları destekliyoruz” dedi. Türk inşaat firmalarına özel olarak değinen Katar Ticaret Odası Vekili, “Türk mühendislik ve inşaat firmalarına öncelikle çok teşekkür ederim. Bizim prestij projelerimize imza attılar. Yollarda, stadyum projelerinde, birçok önemli projemizde onları görebilirsiniz. Çok kaliteli iş çıkarıyorlar, zamanında teslim ediyorlar. Türk firmaları için Katar’da çok büyük fırsatlar mevcut. Bana göre gelecekte çok daha büyük yatırım ve iş birliktelikleri fırsatı olacaktır. İnşaat alanında daha büyük iş olanakları olacak. Gelecek Türk firmaların. Gelecekte de Türk şirketlerini ve Türk inşaat şirketlerini daha fazla Katarda görmek istiyoruz. Zaman daha büyük işleri konuşma zamanı. Katar zengin doğal gaz ve petrol yataklarına sahip. Kimya alanında da birçok alanda da büyük işlere imza atabiliriz. Limit yok. Türkiye ve Katar arasında çok fazla seçenek var, iş olanağı var” diyerek sözlerini tamamladı.

(Al Kuwari)[(Al Kuwari)]

Türkçe dersleri veriliyor

Katar’daki Türk etkisi kendini kültürel alanda da hissettiriyor. Katar Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Kürşad Koca ile Katarlıların Türkçeye ve Türk kültürüne ilgisini konuştuk. Şu ana kadar merkezlerinde toplam 1800 kursiyerin olduğunu belirten Koca, “Katar Üniversitesinde de her dönem ortalama 430 öğrenci Türkçe dersini görmekte. Üniversitede Türkçe 1, Türkçe 2, Türk Kültürü, Türk Edebiyat Tarihi, Türkçe Okuma ve Yazma, Türkçe Dinleme ve Konuşma dersleri verilmektedir. Üniversitede şu ana kadar toplam 1200 öğrenci Türkçe öğrenmiştir” dedi.

(Katar Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Kürşad Koca)[(Katar Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Kürşad Koca)]

"TRT dizileri başta olmak üzere Türk dizileri etkili"

Koca, Türkçenin Katar'da bu kadar popüler olmasında ise iki ülke arasındaki ilişkiler ve başta TRT dizileri olmak üzere Türk dizilerinin etken olduğunu belirtti.

Sonuç olarak Katar’da gördüğümüz, halkta ve Katar yönetiminde müthiş bir Türkiye sevgisi olduğu. Bu sevgi ve Türk firmalarının kalitesi de birleşince Katar’daki önemli yatırımlarda Türk imzasını görmek kaçınılmaz olmuş. Ayrıca görünen o ki Türk firmaları gelecekte çok daha büyük işlere imza atacak.
 

Sıradaki Haber
İspanya'nın asırlık yılbaşı kutlama geleneği COVID-19 nedeniyle iptal edildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz