Parçalı Bulutlu 25.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber, Al Jazeera,BBC ve Arabipost 14.07.2021 11:20

Tigray savaşından sonra Etiyopya diken üstünde

Etiyopya'nın Tigray eyaletinde tek taraflı ateşkes ilanından sonra gerginlik kısmen azaldı. Ancak hem insani dramın devam ettiği eyaletteki durum, hem de ülke genelindeki gelişmeler pek umut vadetmiyor.

okuma süresi
Okuma süresi
Tigray savaşından sonra Etiyopya diken üstünde
[Fotoğraf: Reuters]

Son bir yılda Tigray eyaletinde bir savaş, Sudan ile kanlı bir sınır ihtilafı, Hedasi Barajı'nın doldurulmasıyla ilgili bölgesel gerilim ve son olarak muhalefetin boykot ettiği parlamento seçimlerine sahne olan Etiyopya'da peş peşe önemli gelişmeler yaşandı.

Ülkenin Başbakanı Abiy Ahmed'in liderlik ettiği Refah Partisi, 21 Haziran'da düzenlenen parlamento seçimlerinden galip çıktı. Parlamentonun 436 sandalyesinden 410'unu kazandı.

Lojistik sorunlar ve bazı bölgelerde yaşanan şiddet nedeniyle, Tigray eyaleti başta olmak üzere 10 eyaletten üçünde sandıkların kurulmadığı ve ülke genelinde muhalefetin boykot ettiği bu seçim, ülkeye istikrar getirmek ve mevcut çatlakları gidermekten uzak kalacak gibi görünüyor.

Tigray eyaletine yönelik 8 ay süren operasyonun geride bıraktığı tahribat ve ülkedeki farklı etnik grupların arasındaki gerilim hala devam ediyor.

Etiyopya'nın merkezi hükümete bağlı ordunun 28 Haziran'da Tigray eyaletinin merkezi Mekelle'den geri çekilmesi, bölgede yaşanan savaşta önemli bir dönüm noktası oldu.

Tigray savaşından sonra Etiyopya diken üstünde

Ordunun çekilmesinden hemen sonra, hükümet karşıtı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), Mekelle'yi ele geçirdi. Böylece TPLF eyaletteki ipleri yeniden eline almak için ilk adımı atmış oldu.

Addis Ababa, ordunun bölgede mevsimsel tarım faaliyetlerinin icra edilebilmesi için gönüllü olarak çekildiğini iddia ederken, hükümet karşıtı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) bu gelişmenin, yürüttüğü saldırıların etkisiyle meydana geldiğini savunuyor. Örgüt, Tigray eyaletine yönelik operasyonun başladığı 2020'nin ekim ayı öncesi duruma geri dönünceye kadar karşı hamlelerini devam ettireceğini belirtiyor.

Hükümetin haziran sonunda yaptığı tek taraflı ateşkes ilanı TPLF tarafından karşılık bulmadı.

Aksine TPLF bu ilandan sonra Tigray eyaletinde kaybettiği bölgeleri geri almak için kollarını sıvadı. Böylece hakimiyet alanını günbegün genişletmeye gitti.

Başbakan Abiy Ahmed'in ABD'nin baskısıyla aldığı ateşkes kararı, Birleşmiş Milletler (BM), ABD, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke tarafından olumlu karşılandı. Ancak bu karar bölgede barışın yeniden tesisi edilmesi için yeterli olmadı.

Bunun nedenini anlamak için ise ülkenin yakın siyasi tarihini hatırlamakta yarar var.

Farklı ırkların bir arada yaşadığı Etiyopya 1994'ten bu yana federal bir yönetim sistemine sahip.

Bu tarihten önce iç ve dış savaşlar ile açlık gibi birçok kriz ve felakete sahne olan ülkede eyaletler ırk temelinde oluşturulmuş durumda.

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

Yaklaşık 200 milyonluk nüfusa sahip ülkenin en büyük topluluğu Oromolar, nüfusun yüzde 40'ını teşkil ediyor. Amharalar ve Tigraylılar ülkenin 2'nci ve 3'üncü en büyük topluluğu konumunda.

Federal yönetim sistemine geçiş

1991'de Sovyetler Birliği tarafından desteklenen iktidarın devrilmesinden sonra kurulan yeni düzende Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) merkezi yönetimin ana aktörü konumuna geldi.

Tigraylıların egemen olduğu TPLF, ülkedeki diğer ırkları marjinalleştirmesi ve onlara iktidarda söz hakkı tanımaması nedeniyle yaklaşık 30 yıllık iktidarı süresince birçok çok düşman edindi.

TPLF 1991-2018 arasında, kendi milislerine yönelik silahlandırma programlarına ağırlık verdi. Öyle ki 200-250 bin kişilik bu güçler, 140 bin askerlik merkezi hükümetin ordusundan daha donanımlı bir hale geldiği iddia edilmişti.

TPLF iktidar döneminde farklı etnik grupların arasında çeşitli nedenlerle gerilim ve şiddet olayları da yaşanmaya devam etti.

2015 yılında başlayan yönetim karşıtı halk ayaklanmaları Oromo kökenli Abiy Ahmed'in yükselişinde büyük bir rol oynamıştı.

1991'den itibaren ülkeyi yöneten TPLF, 2018'de iktidarı kaybetmesinden sonra ülkedeki siyasi tablo kökten bir değişim geçirdi. Abiy Ahmed'in başbakanlığa gelmesiyle TPLF merkezdeki gücünü giderek kaybetti. Ancak bu örgüt Tigray eyaletindeki gücünü korudu.

Ahmed'in 'milliyetçilik' politikası

İktidardaki ilk döneminde milliyetçi duyguları güçlendirerek ülkedeki etnik grupların arasındaki farklılıkları bastırmaya çalışan Ahmed, bu farklılıkların 'zenginlik' kaynağı olduğunu savundu.

Ancak Ahmed'in Tigray'da TPLF'ye karşı başlattığı operasyon ile hem 'milliyetçilik' politikasını yerle bir etti, hem de Eritre ile savaşı sona erdirmesinden sonra aldığı Nöbel ödülüyle dünyada elde ettiği 'barış adamı' imajını kaybetti.

1994 yılında yürürlüğe giren anayasayla, ülkede merkezi yönetim sistemine son verilerek etnik federalizm sistemine geçilmişti.

Anayasaya göre, ülkede kendine ait bir eyaleti bulunmayan herhangi bir etnik grup, referandum yoluyla yeni eyalet kurma hakkına sahip.

Bugün Etiyopya'nın 10 eyaletten biri olan Sidama eyaleti de 2019 yılında düzenlenen referandum sonucunda yılında kurulmuştu. Ülkede ayrıca 2 özerk kent de bulunuyor.

Grafik: TRT Haber / Furkan Terzi[Grafik: TRT Haber / Furkan Terzi]

Anayasa'da bağımsızlık dayanakları

Anayasa'nın 39. maddesi gereği, 'Etiyopya'da her millet, milliyet ve halkın, şartsız kayıtsız bağımsızlık dahil olmak üzere kaderini tayin etme hakkına sahip'.

Oromo etnisitesinden olmasına rağmen bu toplumun içindeki popülaritesini giderek kaybeden Abiy Ahmed'in TPLF'nin ezeli düşmanı Amhara etnik grubu ve Eritre ile yakın ilişkiler kurması, Tigray'da hoşnutsuzluğu artırdı.

TPLF, Abiy Ahmed'i federal sistemin yerine yeniden merkezi sisteme geri dönme planları kurmakla itham ediyor.

Addis Ababa'nın 2020 yılında seçimleri erteleme kararının TPLF tarafından reddedilmesi ve bu örgütün Tigray'da seçim düzenleme kararı alması Tigray ile Addis Ababa arasındaki iplerin kopmasına neden oldu.

Bu gelişmelerden sonra Abiy Ahmed'in 2020'nin kasım ayında Tigray'a yönelik operasyon kararını almıştı.

8 ay süren operasyon haziranın sonunda tek taraflı olarak durduruldu. Ancak savaşan tarafların işlendiği iddia edilen yargısız infazlar ve toplu tecavüz gibi ihlallerin boyutu ve yaşanan insani kriz nedeniyle iki tarafın arasında yakında barış sağlanması öngörülmüyor.

BM, 7 milyonluk nüfusun yaşadığı Tigray'da 2 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini, binlerce kişinin hayatını kaybettiğini ve en az 350 bin kişinin açlığa itildiğini belirtiyor. Addis Ababa ise BM'nin bu iddialarının doğru olmadığını savunuyor.

Ülkedeki bir başka sorunlu gündem maddesi, Hedasi Barajı...

Etiyopya, 2011 yılında inşasına başladığı Hedasi Barajı'nı Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varmadan doldurmaya başladı. Fotoğraf: Reuters[Etiyopya, 2011 yılında inşasına başladığı Hedasi Barajı'nı Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varmadan doldurmaya başladı. Fotoğraf: Reuters]

Etiyopya'nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği Hedasi Barajı'nda Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varmadan tek taraflı olarak su tutmaya başlaması sonucunda yaşanan bölgesel gerilim de ülkeye yönelik dış baskıyı artırıyor.

Farklı eyaletlerde 'bağımsızlık' gündemi

Tigray'da yaşanan son savaşla beraber TPLF bağımsızlık söylemlerini daha sık gündeme getirmeye başladı. Bu söylemler diğer eyaletlerde de benzer talepleri tetikliyor.

Özellikle Hedasi Barajı'nın inşasının devam ettiği Benişengul ve Oromia eyaletinde bağımsızlık taleplerinin yükselmesi ihtimali ülkede iç karışıklıklar riskini artırıyor.

Oromia eyaletinde Başbakan Abiy Ahmed'in hükümetine karşı muhalefet de son yıllarda güç kazanmıştı. Bu kesim de bağımsızlık gündemini ara ara dile getiriyor.

Ülkenin bir başka eyaleti Afar'da ise yerel toplumun bağımsızlık talepleri sadece Etiyopya değil topluluğun varlık gösterdiği Eritre ve Cibuti için endişe yaratıyor.

Diyalog ve arabuluculuk ufku

Peki Tigray'dan çekildikten sonra Addis Ababa ile TPLF arasında bir diyalog başlatılması ihtimali ne kadar gerçekçi?

TPLF'in kaybettiği bölgeleri geri almak için attığı hızlı adımlara bakılırsa yakında böyle bir diyaloğun gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor.

TPLF'in Tigray eyaletinin tamamını geri alması durumunda bile iki taraf arasında barış görüşmelerini başlamasının önünde önemli engeller olacak gibi görünüyor.

Abiy Ahmed'in TPLF liderlerini 'kanun kaçağı' olarak ilan etmesi ve mayısta hareketi parlamentoda 'terör örgütü' ilan ettirmesi de böyle bir adımı zorlaştırıyor.

Ancak ateşkesin uluslararası toplumda bulduğu sıcak tepkiler ve ABD Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey Feltman'in yakında bölgeye yapması öngörülen tur bir nevi arabuluculuk teklifiyle sonuçlanabilir.

Abiy Ahmed Tigray'daki gelişmelerin bir iç mesele olduğu gerekçesiyle şimdiye kadar yapılan tüm arabuluculuk tekliflerini reddetmişti.

TPLF dış destek alıyor mu?

Son günlerde TPLF'in sahada elde ettiği hızlı kazanımları, örgütün kaynakları ve dış aktörlerden destek alıp almaması konusunda da soru işareti uyandırdı.

Zira kasımda Etiyopya merkezi hükümetine bağlı güçlerin başlattığı operasyondan sonra TPLF büyük şehir ve beldelerden çekilmek zorunda kalmıştı. Addis Ababa ve ona destek veren Amhara milisleri ve Eritre güçleri ise Tigray'ın ana yolları dahil olmak üzere tüm bölgelerde hakimiyet sağlamıştı.

Tigray'ın kuzey sınırlarında yer alan Eritre, Abiy Ahmed'in en önemli müttefiklerinden biri olması ve TPLF ile uzun bir düşmanlık geçmişine sahip olması nedeniyle oradan TPLF'ye herhangi bir yardım gitmiş olması pek muhtemel görünmüyor.

Tigray'ın kuzeybatı sınırındaki komşusu Sudan'ın ise hem Hedasi Barajı hem de Faşaga bölgesiyle ilgili sınır ihtilafı nedeniyle son yıllarda Addis Ababa ile ilişkileri gergin seyrediyordu.

Ancak Sudan'ın TPLF'e herhangi bir destek sağlamasıyla ilgili somut veri bulunmuyor. Ayrıca Sudan'ın Etiyopya ile uzun bir sınıra sahip olması ve bu sınır üzerinde yer alan 4 eyalette Etiyopya'nın 1 milyonluk nüfusunun yüzde 80'i yaşıyor olması Sudan açısından risk oluşturuyor. Zira, Etiyopya'da olası bir iç karışıklık Sudan için büyük bir göç dalgası anlamına gelebilir.

TPLF elindeki silah ve mühimmatın bir kısmı, Tigray'da bulunan Etiyopya Silahlı Kuvvetleri Kuzey Komuta Merkezi'nden ele geçirilmiş olabilir. Zira Abiy Ahmed hükümetine göre, kasım operasyonunun başlatılmasının arkasındaki nedenlerden biri TPLF'nin bu karargaha saldırı düzenlemesi ve onu yağmalaması.

Kuzey Komuta Merkezi Etiyopya ordusunun 4 ana komuta merkezlerinden biri ve özellike Eritre sınırına yakın konumundan dolayı 1998-2000 döneminde 2 ülke arasında yaşanan savşa ve daha sonra devam eden sınır ihtilafı sırasında önemli bir rol üstlenmişti.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Tayvan’da 2 saat içinde 22 deprem
Yükleniyor lütfen bekleyiniz