Ankesörlü telefon soruşturmaları FETÖ üyelerini deşifre ediyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün mahrem yapılanması deşifre edilmesindeki en önemli unsur ankesörlü telefon hizmeti veren büfelerden yapılan aramalar.

İtirafçı şüpheli asker Y.G’nin ifadesi:

“Düzenli olarak telefonla iletişim kurmayız. Ancak sohbetleri aksattığımız dönemlerde bu kişi tarafından sohbete çağrılmak ya da evimize geleceğini beyan etmesi amacıyla aranırız. FETÖ/PDY mensup kişilerin ankesörlü hat üzerinden iletişime geçmelerinin sebebi hem TSK içerisindeki yapıya mensup kişilerin hem de mahrem hizmetlerde görev üstlenen sivil şahısların deşifre edilmesini önlemek amacıyla alınan bir tedbir şeklindeki uygulamadır.”

Güvenlik güçleri, FETÖ'nün ankesörlü telefonlardan irtibat kurma sistemini çözünce örgüte büyük bir darbe vuruldu.

Örgütün sivil asker sorumlusu S.K'nın ifadesi:

"Eğer büfeden arama yapacaksam ve büfe önü alışveriş nedeniyle kalabalıksa kalabalığın dağılmasını bekleyerek arama yapmak suretiyle tedbir alıyordum. Askeri personelle market, büfe, tekel veya gazete bayiliğinde kurulu bulunan sabit hatlarla iletişim yöntemi konusunda bildiklerim anlattıklarımdan ibarettir."

FETÖ havuzu oluşturuldu

Ankesörlü aramaları çözmek kolay değildi. İlk adım olarak soruşturma aşamasında güvenlik birimlerinin erişebileceği bir FETÖ havuzu oluşturuldu. 2012’den itibaren Türkiye'deki ankesörlü telefonlardan yapılan tüm aramalar analiz edilmeye başlandı. Kayıtlar büyük bir titizlikle incelendi. Ardışık şekilde aranan kişiler tespit edildi. Bu kişiler tek tek incelenip operasyon için düğmeye basıldı.

Gözaltına alınan kişilerin neredeyse yarıya yakınının itirafçı olması operasyonların niteliği hakkında bilgi vermekteydi.

İtirafçı şüpheli asker Ö.N’nin ifadesi:

“Bana gösterilen bu aramalar beni arayan örgüt yöneticilerinin iletişime geçmesi için yapılan aramalardı. Ayrıca bana ilk gösterilen tabloda benden önce aranan Feridun Çoban isimli şahsın bu örgüt ile irtibatının olup olmadığını bilmiyorum. Bu şahıs Kara Havacılık’ta çalışıyordu. Daha sonra bu şahsın 15 Temmuz kalkışmasından sonra Türk helikopteri ile Yunanistan’a kaçtığını haberlerden öğrendim.”

Tüm bilgiler toplanıyor, uzman ekip delilleri yeniden inceliyor

Ankesörlü hatlardan arananları tespit etmek titizlik gerektiren bir süreç. Önce tüm Türkiye'deki aramalarının ham kayıtları alınıyor. Ardından Emniyet Müdürlüğü nezdinde oluşturulan uzman ekipler verileri inceliyor. İncelemeden sonra şüpheliler ile ilgili yan deliller toplanıyor. Yan delillerden kasıt, şüphelini örgüt ile ilgili başka bir bağlantısı olup olmadığı...

Tüm bilgiler toplandıktan sonra bu kez ikinci bir uzman ekip tüm delilleri baştan aşağı yeniden inceliyor. Ardından bu ekipler ve adli birimler toplanarak operasyona yönelik son değerlendirmeyi yapıyor. Delilleri sürekli filtreden geçmesinin sebebi hata payını en aza indirmek. Ankesörlü telefonlarda kullanılan her kartın bir seri numarasının olması da güvenlik güçlerinin işini kolaylaştıran bir etken. 

Örneğin gözaltına alınan eski asker M.T’nin gözaltına alınma süreci şöyle işledi. Güvenlik güçleri önce M.T’nin İstanbul’daki bir sabit hattan 10 kez arandığını tespit etti. Tek delil ise bu değildi. Şüpheli şahıs, İstanbul'daki 4 ayrı büfeden de 18 kez aranmıştı. Bu sabit hatların hepsinin FETÖ tarafından kullanıldığı ve aramaların 2012-2016 yılları arasına gerçekleştiği tespit edildi. 

4 binin üzerinde hat incelemeye alındı

Şüpheli eski asker gözaltındaki ifadesinde FETÖ ile bağlantısını kabul edip ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek örgütteki konumunu anlattı.

Şüpheli asker M.T’nin ifadesi:

“Bizden sorumlu olan şahıs genellikle A.Ş. ile irtibata geçer ve A.Ş. Bize normal yollardan ulaşarak (aynı okulda olduğumuz için yüzyüze) sorumlu kişi ile buluşmayı sağlardık. Bu yüzden A.Ş'ye ulaştılarsa ilk aramada bizi aramaz, eğer sorumlu kişinin A.Ş'ye ulaşamaması halinde nadirde olsa bizleri arardı. Ardışık arama yapılan şahıslar varsa bu şahısların bizimle irtibatı olmaması ve bizim örgüt abisi tarafından aranmamamız gayet normaldir. Bununda sebebi diğer gruplardaki grup içinde belirlenen bir kişiyi arayarak gruptaki diğer arkadaşlarına da haber vermesini söylemesinden kaynaklanıyordur.”

Soruşturma makamları, ankesörlü hatlardan yapılan aramaların 15 Temmuz hain girişiminden sonra da sürdüğünü belirledi. 4 binin üzerinde hat incelemeye alındı.