Çok Bulutlu 19.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber, İHA 23.04.2021 12:01

Mustafa Şentop: Milli iradeye müdahale girişimi kurucu ruhla çelişmektedir

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Vatanın ve milletin iyiliğini gözettikleri iddiası ile milli iradeye müdahale edebileceğini düşünenler, Cumhuriyetin kurucu ruhu ile temelden çelişmektedir" dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 101’inci yıl dönümü dolayısıyla Birinci Mecliste tören düzenlendi. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, burada yaptığı konuşmada Meclisin ve ilk üyelerinin milli mücadelenin ve milli iradenin atan kalbi, işleyen beyni, söyleyen dili, eyleyen bileği olduğunu söyleyerek, “Haklı bir mücadelenin meşru bir şekilde yönetildiği bu muazzez mekanın manevi ruhuyla aydınlık geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımızı ve gençlerimizi muhabbetle kucaklıyor, milletimizin ve soydaş ve akraba toplumların ve kalbi Türkiye ile atan bütün dostlarımızın 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.” diye konuştu.

Tarihin milletler ve devletler arasında cereyan eden mücadeleler ile dolu olduğuna vurgu yapan Şentop, şunları kaydetti;

Kudreti karşısında titrenilen nice hükümdar, nice devlet, günü gelmiş daha güçlü bir hükümdar ve devlet karşısında mağlup olmuş, zeval bulmuştur. Dolayısıyla her güç zevale, her güçlü mağlubiyete mahkumdur. Fakat mağlup edilemeyen yegane güç imandır. Bazıları imanı soyut ve şahsi bir dar manaya hapseder. Oysa iman, soyut ve şahsi bir özden, somut ve toplumsal bir hale inkılap ettiğinde mağlup edilmesi imkansız bir güce dönüşür. En sarih ve veciz haliyle İstiklal Marşı'nda ifadesini bulan Milli Mücadele, işte bu türden bir imanın tezahürüdür. Milletimiz için edebi bir metin olmaktan ziyade ebedi bir mücadele kılavuzu olan İstiklal Marşı'nda zafere olan itimadın imana dayandırılması bu sebepledir.

"Milli Mücadele bir tarafıyla karakterlerin, kişiliklerin savaşıdır"

101 yıl önce Birinci Mecliste toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin yokluğa mahkum edilmek istenen, vatanı işgal, ordusu terhis edilmiş bir milletin var olma mücadelesinin mücessem hali ve karargahı olduğunu bildiren Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü;

İlk gün Meclise gelebilen 115 milletvekilinin içinde toplumun her kesimini temsil eden milletvekilleri vardır. Köylü, gazeteci, din adamı, asker kökenli milletvekilleri, Büyük Millet Meclisi sıralarında aynı gaye uğruna ahenkle çalışmışlardır. Denilebilir ki; milli mücadelenin merkezi ve karargahı olan Büyük Millet Meclisine asıl ruhunu veren, Birinci Meclis üyelerinin milli tahassüs ve dayanışma hususunda sergiledikleri müşterek tavır ve istiklal-i tamm iradesinin tahakkukuna duydukları sarsılmaz inançtır. Büyük Millet Meclisi bu haliyle milletin Ankara’da ve zafer yolunda atan kalbi olmuş, şahsi veya siyasi ihtilaflar çatışma ve çekişme mevzuu yapılmamıştır. Birinci Mecliste görev yapan milletvekilleri adeta Gazi Mustafa Kemal’in Amasya Tamimi ilan edilirken ortaya koyduğu ‘Ortada İttihatçılık, İtilafçılık yoktur. Memleket meselesi vardır’ yaklaşımını rehber edinmişlerdir. Tam bu noktada şu hususu belirtmek isterim ki Milli Mücadele sadece vatanını savunan bir milletle yabancı işgalciler arasında bir müsademe, bir çatışmadan ibaret değildir. Milli Mücadele bir tarafıyla karakterlerin, kişiliklerin savaşıdır.

"Çözüm ancak milli iradededir"

23 Nisan’da savaş zamanı açılan Meclis yine savaş zamanı, sadece sekiz ay sonra haklılığını hukuk ve meşruiyet zemininde sürdürmek için 1921 Anayasası’nı yaptı. 1921 Anayasası'nın ilk maddesi olarak “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” maddesinin kabul edildi. Egemenliğin sahibi olan millet, idarenin de sahibi olmuştur. Bu durum da gösteriyor ki, Milli Mücadele döneminden bize kalan miras yalnızca cesaret değil, aynı zamanda bir zihniyettir. O zihniyet, meseleler ne denli çetin, vatan ve millet ne kadar zorda olursa olsun çözümün ancak milli iradeye dayanarak bulunabileceğidir. Dolayısıyla vatanın, milletin ve devletin iyiliğini gözettikleri iddiasıyla milli iradeye müdahale edilebileceğini düşünenler, bu türden müdahaleleri onaylayanlar veya müdahale imasında bulunanlar, sadece demokrasinin işleyen kurallarıyla değil, Cumhuriyetin kurucu ruhuyla da temelden çelişmektedirler.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan’ın Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmasının yanı sıra dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramı olması da Türk milleti için ayrıca bir iftihar vesilesidir. Savaş zamanında bayram olup olmaması uzun uzun tartışılmış ve nihayetinde halkın manevi birliğini ve moral değerlerini yükseltmek amacıyla bayram ilan edilmiştir. İlk olarak 1921’de çıkarılan bir kanunla 'Hakimiyeti Milliye Bayramı’ olarak kutlanmış, 1922’deki kutlamalara çocuklar da dahil edilmiştir. 1923 yılında Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin bugünkü adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu’nun katkılarıyla savaş yetimleri ve öksüzleri için yardım toplanmaya başlanmıştır” dedi. 

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Thodex'in kurucusu için iade süreci başlatıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz