İlk kez sahaya inen YALMAN'ı önemli görevler bekliyor

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan Pençe Kilit Operasyonu ile Irak’ın kuzeyindeki terör bölgelerine yönelik faaliyetler tüm hızıyla devam ediyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından operasyona ilişkin görüntüler de aralıklarla paylaşılıyor.

Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna servis edilen bir görüntüde önemli bir ayrıntı vardı. Karakamış ilçesi ve Köprübatı Hudut Karakolu’na yapılan saldırılara verilen karşılığa ilişkin yapılan paylaşımda YALMAN silah kulesinden terör hedeflerine atış yapıldığı görüldü.

YALMAN’ın envantere girdiği daha önceki açıklamalar nedeniyle biliniyordu ancak operasyonel olarak sahada kullanıldığı ilk kez ortaya çıktı. Peki, YALMAN silah kulesi ne işe yarıyor? Güvenlik güçlerine hangi imkân ve kabiliyetleri kazandırdı? Daha da önemlisi, Suriye’de yeni bir harekât olması durumunda YALMAN’ın sınır ötesinde de kullanımı mümkün mü? Tüm bu soruların yanıtını Savunma Sanayii Araştırmacısı Ahmet Alemdar ile konuştuk…

Sadece karada değil denizde de görev üstlenecek

“En basit anlatımıyla YALMAN silah kulesi faydalı yük açısından oldukça esnek mimariye sahip modüler bir sistem” diyerek konuya giriyor Alemdar. YALMAN’ın sadece karada değil deniz platformları için de önemli roller oynayabileceğini söylüyor.

YALMAN’ın çeşitli hassas güdümlü füzeleri ateşleyebilen bir mimariyle ihtiyaçlara göre konfigüre edilebildiğinden bahseden Alemdar, mevcutta insanlı kara platformlarının hassas vuruş kabiliyetini arttıran YALMAN’ın deniz platformlarına da entegrasyonu için çalışmalar yürütüldüğünü anlatıyor.

Halihazırda ULAQ silahlı insansız deniz aracında (SİDA) kullanılan YALMAN’ın geçmişte Burak sınıfı korvetlere de test amaçlı entegre edildiğini öğreniyoruz. Ahmet Alemdar, YALMAN’ı son olarak DEARSAN’ın geliştirdiği SALVO SİDA sistemi üzerinde gördüğümüzü hatırlatıyor ve “SALVO üzerinde icra edilen atışlarda da başarı gösteren YALMAN’ın bu ve benzeri platformlar ile ihraç edildiğini de görebiliriz” diyor.

YALMAN’ın teknik özellikleri neler?

Sistemi genel itibariyle anlattıktan sonra biraz daha teknik detaylara giriyor Alemdar ve YALMAN’ın kabiliyetlerini anlatıyor:

“YALMAN silah kulesinin halihazırda kullanabildiği mühimmatlar ROKETSAN tarafından yerli ve milli olarak geliştirilen; L-UMTAS, UMTAS ile 70 mm CİRİT füzeleri. Sistemin mevcut ateş gücünü oluşturan bu füzeler farklı hedefler üzerinde etkinlik sağlamakla birlikte birbirinden farklı teknik özellikleriyle öne çıkıyor.

Görüntüleyici kızılötesi başlığa sahip L-UMTAS ve UMTAS güdümlü füzeleri özellikle sabit veya hareketli hasım tankları ve ağır zırhlı araçları ile çeşitli deniz platformlarına karşı caydırıcılık oluşturuyor. Diğer yandan lazer güdümlü Cirit füzesi ise hafif zırh koruması olan yine sabit veya hareketli hedeflere yönelik etkinliği ile öne çıkıyor.

Alçak irtifa hava savunma füzesi SUNGUR’un da YALMAN kulesine entegre edilmesi yönünde irade olduğu biliyoruz. Sürekli mühimmat opsiyonu genişleyen YALMAN kulesi ile tek platformda hem çok alçak irtifadaki hava hedeflerine hem de zırhlılar dahil farklı hedeflere angaje olunabilecek.”

Farklı tehditlere tek bir platformla cevap verebileceğiz

Üzerinde çok farklı mühimmatları taşıyabiliyor olması YALMAN’ın belki de en güçlü yanlarından biri. Yakın gelecekte bu kuleye 7.62 mm makinalı tüfek entegrasyonu da eklenebileceğini öğreniyoruz.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan tabloyu “Türk Silahlı Kuvvetleri tek bir platformla çok sayıda asimetrik tehdide cevap verebilecek.” cümlesiyle özetliyor Alemdar.

Suriye’deki olası bir harekatta YALMAN sahne alır mı?

Son günlerin en sıcak başlıklarından biri de hiç şüphesiz Suriye’nin kuzeyindeki terör bölgelerine yönelik Türkiye’nin yeni bir askeri harekat başlatması… YALMAN’ın sahada kazandırdığı artıları duyunca Ahmet Alemdar’a “Olası bir Suriye harekatında YALMAN’ı sahada görür müyüz?” diye soruyoruz:

“Mevcutta YALMAN’ın entegre edildiği KAPLAN-10 zırhlısındaki masta monteli elektro optik kamera sistemi sahadaki dost unsurlara önemli durumsal farkındalık sağlıyor. Zırhlı araç ile sütre gerisinde de istihbarat, gözetleme ve keşif faaliyetleri mobil bir şekilde icra edilebiliyor. Muharebe sahasında, Suriye’nin kuzeyindeki terör varlığına yönelik icra edilecek harekatta, mast üzeri elektro optik sistem ile YALMAN operasyonel ve taktik istihbarat açısından da TSK’ya önemli kazanımlar sunar.

Sütre gerisinde kalarak, saklanarak da hedefini tespit edip, angaje olup etkisiz hale getirebiliyor. Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG terör örgütünün oluşturduğu tehdit yapısıyla mücadele için oldukça uygun bir sistem.

PKK/YPG’li teröristlerin çeşitli yollardan edindiği farklı tiplerde zırhlı, hafif zırhlı ve zırhsız araçları var. Aynı şekilde farklı zırh seviyelerinde sabit koruganları var. Muharebe sahasında her an karşınızda belirebilecek tüm bu ve benzeri tehditleri bertaraf etmede çok rollü, yani hedefe tipine yönelik mühimmatı barındıran, silah kuleleri önemli bir kabiliyet kazanımı oluyor. İşte YALMAN bu noktada devreye girip sahada dengeleri değiştirebilecek bir güç.

YALMAN’ın varlığı sahada ciddi bir psikolojik etkiyi de beraberinde getirecek. Dost unsurlar manevralarını yaparken onları çeşitli terör hedeflerine karşı gözetleyen yüksek hassasiyetli vuruş kabiliyetli silah kulelerinin varlığı büyük bir nimet.

Diğer taraftan terör unsurları havadan ve karadan sürekli gözetim ve saldırı altında olmanın verdiği psikolojik baskıyla hareket kabiliyetlerini önemli ölçüde kaybedebilir.

Sonuç olarak Suriye’nin kuzeyindeki terör varlığına yönelik yeni bir harekâtta YALMAN’ı daha çok göreceğimizi düşünüyorum. Yalman’lı zırhlılarımız, terör unsurlarına karşı sahada Mehmetçiğin hem ‘gözü’ hem de ‘pençesi’ olmaya devam edecektir."