Dışı hasarlı binalar büyük risk taşıyor: Hukuken sorumluluk kime ait?

Sıva, beton parçası, saksı ya da tabela… Binalardan düşen bu parçalar birilerine zarar vererek yaralanmalara hatta ölümlere bile yol açabiliyor.

Kazaların çoğunluğu ise eski binalar nedeniyle yaşanıyor.

Konya’da ve İstanbul Beyoğlu’nda yolda yürüyen ailelerin üzerlerine taş parçası düşmesi de bunun son örneklerinden.

Peki hukuki olarak bu gibi durumlarda kim sorumlu tutuluyor?

Avukat Çiğdem Tezer konuyla ilgili şunları söyledi:

Burada yapı malikinin sorumluluğuna gidilmesi gerekiyor. Yapı malikinin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur ve Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bununla birlikte etrafta şu anda görmüş olduğunuz ekonomik ömrünü tamamlamış taşınmazlarda biz buna riskli yapılar diyoruz ve riskli yapı tespiti yapılıp kesinleşmiş, taşınmazlarda da oradaki hissedar olan tüm kat maliklerinin Yargıtay kararları uyarınca sorumluluğu mevcuttur.

Sorumlulara verilecek cezayı ortaya çıkan zararla, nedeni arasındaki bağ belirliyor. Bu noktada yapı maliklerinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor.

Binanın bakımı zamanında yapılmalı, güvenlik önlemleri alınmalı

Herhangi bir kazanın yaşanmaması adına inşaatı devam eden veya tehlikeli sayılabilecek binalarda güvenlik önlemi alınması önem taşıyor. Binaya yaklaşılmasını engellemek için belli bir mesafe bırakılarak şerit çekilmesi de alınacak önlemlerden yalnızca bir tanesi.

Ayrıca, binalarda düzenli olarak bakımların yapılması, temizliğinin sağlanması ve binada bulunan levha ve tabelaların sağlamlaştırılması güvenlik açısından büyük önem taşıyor.

Bazı durumlarda malikler dışında belediye gibi kurumların da tedbir alması gerekebiliyor.