Puslu 8.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Güncel
AA 19.08.2022 16:35

Karamanlı profesör, binin üzerinde yabani geyicek fidanının bakımını yaptırdı

Prof. Dr. Hacı Kurt, doğup büyüdüğü Karaman'ın Sarıveliler ilçesinde geyicek elmasının tekrar çoğalması için binden fazla fidanın bakımını yaptırdı.

Karamanlı profesör, binin üzerinde yabani geyicek fidanının bakımını yaptırdı
[Fotograf: AA]

Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hacı Kurt, Göktepe beldesine bağlı Esentepe Mahallesi'nde doğup büyüdüğünü, hiçbir zaman köyünü unutmadığını söyledi.

Çocukluğunda Toros Dağlarında geyicek ağacının doğal olarak yetiştiğini belirten Kurt, "Geyicek ağacı Toroslar'da yetişen bir tür yabani meyve ağacı. Yaprakları çınara, meyvesi ise elmanın küçüğüne benzer. Bu yabani meyve, köylümüz elma üretimine başlamadan önce kış aylarında tüketilen önemli bir meyveydi. Zaman içinde köye elma geldi, bu meyvenin değeri köylülerin gözünde azaldı. Kesmeye başladılar." dedi.

Kurt, özellikle kıtlık zamanlarında geyicek meyvesinin kurutulup dövülerek un haline getirildiğini ve buğday unuyla karıştırılarak tüketildiğini, bu sebeple köy halkı için çok değerli olduğunu anlattı.

"Bir şeyler yapmak gerektiğini düşündüm"

Köy içindeki bahçelerde sadece 4-5 ağaç kaldığını söyleyen Kurt, "İlk önce geyicekle ilgili bir şiir yazdım. Bunu bazı basın organlarında yayınlattım, köylülere okudum. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde sempozyumda geyicekle ilgili bir bildiri sundum. Bu Karaman Araştırmaları kitabında yayınlandı. Daha sonra bir şeyler yapmak gerektiğini düşündüm. Tamam üzülmek güzel bir şey ama bir şeyler de yapmazsan anlamsız." dedi.

Kurt, arazilerde tarama yaptığını, hala sağlıklı olan geyicek fidanlarını tespit ettiğini belirterek, "Çalıların arasında kendilerini korumuşlar. Köyden 2 arkadaşla görüştüm. Ücretleri karşılığında bu fidanların bakımını yaptırdım. Etraflarını temizledik, budadık. Bu belli bölgelerde aralıklarla devam etti. 3 yılda binin üzerinde geyicek fidanının bakımını yaptırdık. İçinde meyve verenler var." diye konuştu.

"Geyicek elması ilerde geçim kaynağı olabilir"

Bu çabaların köyde de bilinçlenmeyi sağladığını dile getiren Kurt, şunları kaydetti:

"Dedelerimizin babalarımızın ayakta kalmasında bugünlere gelmesinde bu ağaçların katkısı var. Sadece bize yardım eden insanlara yardım etmek yetmiyor. Bu çalışmamız bizim doğamıza bir borcumuz diye düşünüyorum. Günümüzde doğal ve yabani meyvelere ilgi çok fazla. Bölgemizde geyicekin yanı sıra yabani armut, yabani erik, alıç, ahlat gibi doğada bolca bulunan yabani meyve ağaçları var. Geyicek, elma gibi tüketilebildiği gibi şerbeti, pekmezi, ekmeği yapılabiliyor. İyi bir organizeyle bu ürünler kazanca dönüşebilir."

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Kırklareli’nde başıboş atlar trafiği tehlikeye sokuyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz