Uzmanlar, son zamanlarda ayı saldırıları sonucu bazı bölgelerde yaşanan ölüm ve yaralanmaların önlenmesi için bu hayvanların yaşam alanlarında iyileştirmeler yapılmasını önerdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı ve Ekolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, ayılara Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde rastlandığını söyledi.
Ayıların, yırtıcı bir tür olduğunu dile getiren Başkaya, "Ayı ve kurt, Türkiye'deki yırtıcı memeli türler içerisinde insanların en korktuğu hayvanların başında gelmektedir. Bunların ardından yaban domuzu gelmektedir. Belki pek tanınmayan pars, vaşak, karakulak veya sırtlanı buna katmadan konuşacak olursak en korkulan hayvanların başında ayı, kurt ve yaban domuzu geliyor." ifadesini kullandı.
Başkaya, insan ve ayı karşılaşmasının ciddi bir durum olduğuna işaret ederek, "İnsanlarla karşılaştıklarında ölümcül durumlar ortaya çıkabiliyor. Daha 3 gün önce Kars'ta iki vatandaşımızı kaybettik, iki de yaralı vatandaşımız var. Dün ise Tercan’da da bir vatandaşımızı kaybettik. Türkiye, maalesef ayı saldırıları konusunda sicili çok da iyi olmayan bir ülke." dedi.
"Ayıların sevdiği bitkisel türler sahalara dikilmeli"
Ayıların, sahada iyi bir şekilde desteklenmesi gerektiğini kaydeden Başkaya, "Beslenmelerine yardımcı olunmalı, sığınakları, yuvalama ve kışlama yerleri bozulmamalı, yavrularına ve kendilerinin sevdiği bitkisel türler sahalara dikilmeli." ifadesini kullandı.
Ormanlık alanlara da bitki dikilmesi gerektiğini anlatan Başkaya, "Sahaya yedikleri bitkilerden dikmeliyiz. Türkiye'nin ormanlarında son yıllarda bu tip çalışmaların sayısı oldukça arttı fakat bunu yeterli görmüyoruz, daha da arttırılmalı. Bu konuda Orman ve Su İşleri Bakanlığının ciddi çalışmaları var. Yapılan çalışmaların daha da artmasını istiyoruz." diye konuştu.
Prof. Dr. Başkaya, yırtıcı hayvanlar arasında en tehlikeli karşılaşmaların ayı ile yaşandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlar ayılara bir şekilde rastlıyor. Ayılardan bir şekilde darbe yemişler. Kimisinin kovanı, kimisinin yoncası, kimisinin de evi zarar görmüştür. Bu hayvanlar kimisinin kolunu, bacağını ve kimisinin de canını almışlar. O yüzden dikkat etmemiz gereken bir türdür. Özellikle Doğu Anadolu, Doğu ve Batı Karadeniz bölgesi ayıdan çok çekiyor. Vatandaş ve ayı çatışması bu bölgelerde hat safhadadır. Ayı ile Bursa'da, Sapanca Gölü'nün kenarında da karşılaşabiliyorsunuz. Artvin'de, Şavşat'ta, Giresun'da, Van'da ve Bingöl'de de karşılaşabiliyor, başınıza sıkıntılar gelebiliyor."
Doğu Anadolu, Doğu ve Batı Karadeniz'in ayı konusunda en sıkıntılı bölgeler olduğunu vurgulayan Başkaya, "Ayı diğer bölgelerde de yaşıyor fakat oralarda bu kadar yoğun popülasyon olmadığı için rastlaşmalar bu denli tehlikeli boyutlarda olmuyor. Yapmamız gereken, insanla ayının çatışmasını bir noktada dengelemek, bir şekilde insan lehine çevirmektir." değerlendirmesinde bulundu.
Başkaya, ayıların kış uykusundan uyandığına da dikkati çekerek, "Ayılar kış uykusundan uyandıktan hemen sonra insanlarla daha çok karşılaşırlar. Beslenme derdine düşerler, vücutları tükenmiştir, anne ayı yavrusuyla ininden çıkmış ve sürekli beslenme derdindedir, beslenmek için de kolay besin neredeyse ona doğru yönelmek durumundadır. Bu nedenle sıkça insanlarla karşılaşıyorlar. Erkek ayı da aynı şekilde hem beslenme hem de mayıs-haziran aylarında çiftleşme derdine düşmüştü. Bu durumlar, onların daha saldırgan olmasına neden olmuştur." bilgisini aktardı.
17.1ºC
Ankara
