Çok Bulutlu 15.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
22.08.2016 11:13

'Soruşturmalar nedeniyle intiharı düşündüm'

FETÖ mensuplarından gördüğü baskılar nedeniyle mesleğini bırakan Arıcı, görevi başındayken hakkında açılan düzmece soruşturmalar nedeniyle intihar etmeyi dahi düşündüğünü belirtti.

'Soruşturmalar nedeniyle intiharı düşündüm'

Sakarya'nın Pamukova ilçesinde Garnizon Komutanlığı görevini yürüttüğü dönemde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarından gördüğü baskılar nedeniyle binbaşı rütbesinde mesleğini bırakan Erkan Arıcı, görevi başındayken hakkında açılan düzmece soruşturmalar nedeniyle "intihar" etmeyi dahi düşündüğünü belirtti.

Maltepe Askeri Lisesini bitirdikten sonra Kara Harp Okulunu kazanan Arıcı, yaptığı açıklamada, FETÖ'yü daha liseye gitmeden tanıdığını anlattı.

Aydın'ın Söke ilçesi Güllübahçe Mahallesi'nde yaşadığı sırada FETÖ'ye mensup 3 kişinin mahalleye geldiğini ve buranın en çalışkan 2 erkek öğrencisini araştırdıklarını vurgulayan Arıcı, babasının yanına giden bu kişilerin, kendisine yurt ve eğitim desteği verme konusunda babasını ikna etmeye çalıştığını söyledi.

Babasının çevreden yaptığı araştırma sonrası kendisini bu kişilerin yurtlarına göndermediğini aktaran Arıcı, 1987 yılında Maltepe Askeri Lisesini kazanarak kaydını yaptırdığını kaydetti.

Askeri lisede bazı eğitmenlerin öğrencilere yönelik bariz farklı davranışlar sergilediklerini aktaran Arıcı, "Bazı öğrenciler çok ayrı tutulup ötekileştiriyorlardı. Tabi o dönem çok algılayamıyorduk ne olduğunu." ifadesini kullandı.

Arıcı, 1991 yılında Kara Harp Okuluna geçtikten sonra tablonun daha net ortaya çıkmaya başladığını ifade ederek, "Okulda çok rahat görünen bir öğrenci vardı. 'cemaatçi' diye bildiğimiz kişilere yakın duruyordu. Hatta bir gün, komutanımla konuştuğumuzda bu kişinin çok sosyal olduğunu, bu yapıyla nasıl ilişkisi olabileceğini sordum. Komutanım da bana bu kişinin, okulda hiç kız arkadaşı olmayan öğrencilere arkadaş ayarlayarak yapının içine çekmeye çalıştığını söylemişti. Çok şaşırmıştım." bilgisini paylaştı.

Kara Harp Okulunda sürekli farklı şeyler gördüğünü belirten Arıcı, bir anısını şöyle anlattı:

"O dönemlerdeki öğrenci arkadaşlarımızdan farklı muamele gören, hatta dolabının üzerindeki valizini bile kendi almayan, diğer öğrenciler tarafından taşınan, sürekli bu şekilde yaklaşılan son dönemde Genelkurmay Başkanı adaylarından olduğunu duydum. Öğrenciler arasındaki bir grup o kişiye hep böyle yaklaşıyordu. Bu yapıya yakın olan öğrenciler arasında sözü geçen birinin de 'gerekirse alkol alın. Evinizin önündeki çöplere de alkol şişelerini görünecek şekilde koyun. Kendinizi gizleyin' diye konuştuğuna da şahit oldum."

"Onurlu ve şerefli olmak zorunda mısınız?"

Okuldan mezun olduktan sonra bazı birliklerde çalışıp son olarak 2008 yılında Sakarya Pamukova Mühimmat Bölük Komutanlığı ve aynı zamanda da ilçe Garnizon Komutanlığı görevine getirildiğini kaydeden Arıcı, sporu çok sevdiği için her sabah askerleriyle spor yaptığını ve erlere çok önem verdiğini söyledi.

Ailesinden kopup vatani görevini yapmaya gelen her erin kendisi için eşit ve aynı derecede önemli olduğuna dikkati çeken Arıcı, bir gün kendisine gelen telefonda bölüğe gönderilen kısa dönem bir askerin rahat ettirilmesi yönünde ricada bulunulduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Arayan kısa dönem erin babasıydı. Sonra bir gün yanıma geldi ve çocuğunun rahat askerlik yapabilmesi için bir takım özel isteklerde bulundu. Ben de her seferinde kendisini kibar bir dille çocuğuna askerde uygun bir görev vereceğini söylüyordum. Bölük astsubayının yanına depocu olarak vermiştim. Babası ise oğlunun gece araç sevk amirliğinde görev yapsın sabah spor yapmasın nöbet tutmasın gibi isteklerde bulundu. Bunu asla kabul edemezdim. Kimseyi konumu gereği ayırt edemezdim. Ben eğer o gün bu adaletsizliği yapsaydım öbür dünyada bunun hesabını veremezdim."

Bu konuyla ilgili üzerine baskı oluşmaya başlandığını, validen kaymakama, üst düzey komutanlara kadar birçok kişiden telefon aldığını belirten Arıcı, "Bir gün bu askerin ağabeyi geldi. Kendisinin de zamanında asker olduğunu çok rahat olduğunu söyledi. Ben ona da aynı şeyleri söyledim. Sonra kendisi beni rezil edeceğini ve tehdit edeceğini söyledi. Sonra bana dedi ki 'Bu kadar onurlu ve şerefli olmak zorunda mısınız?' Ben de kendisine bu saydıklarını çıkarırsan insanda et ve kemikten başka bir şey kalmayacağını söylemiştim." diye konuştu.

"İçinde iftiralar dolu şeyler vardı"

O dönem kendisi hakkında anlam veremediği birçok şikayetle karşılaştığını vurgulayan Arıcı, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bir gün biri geliyor. Hakkımda şikayet olduğunu askerlerin koğuşunda yangın çıktığını söylüyor. İfadem alınıyor sonra hiçbir şey olmadığı ortaya çıkıyor. Zengin askerlere ayrıcalık tanıyıp onlardan para aldığım yönünde şikayetler yapılıyordu. Oysa ben maaşımdan askerlerin ihtiyacı için harcama yapan biriydim. O dönem hakkımda yalan dolanla bir şikayet dilekçesi oluşturuldu, iftiralar dolu şeyler vardı. Bununla ilgili ifade tutanağını doldururken gece 3 gibiydi. Eşimle birlikte yazıyordum. Bir ara kalktım ve yatak odasına gittim. İki tane silahım vardı. Silahlara baktım. Tekrar tekrar baktım. Kendi kendime 'ben bu şerefsizlikleri yapmadım. Komutanlarım buna nasıl inanır' dedim. Sonra içimden bir ses 'zaten bunların amacı seni yıldırmak kendine gel' dedi. İntihar etmekten vazgeçtim ve ifademi doldurdum."

Yaşadıklarının kendisini çok sarstığını anlatan Arıcı, 2102 yılında ailesiyle de konuşup istemeyerek de olsa ordudan ayrılmaya karar verdiğini, 27 Haziran'da 25 yılını doldurduğu için emekli olduğunu belirterek, Didim'de babasına ait iş yerinde yöneticilik yapmaya başladığını söyledi.

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili de düşüncelerini aktaran Arıcı, "Geriye dönüp baktığımda yapbozun parçalarını daha iyi oturtabiliyorum. Benimle uğraşan bazı komutanların ve sivil kişilerin FETÖ'ye yakın olduğunu gördüm. Darbe girişimi olduğu an orada olmayı çok istemiştim. Onların alınlarının ortasına sıkmayı çok ama çok istedim. Çünkü bunlar çok hak yediler, çok ihanet ettiler. Geçenlerde öğrendim, bir tane devre birincimiz vardı. Ben hayatımda böyle başarılı birini görmemiştim. Bu kişiyi özel kuvvetlerden ayırmak zorunda bırakmışlar sonra bu arkadaşım psikolojik bunalıma girmiş." dedi.

Arıcı, hakkındaki şikayetlerden dolayı görev yaptığı dönemde erken terfi hakkının da elinden alındığını sözlerine ekledi.

Sıradaki Haber
Fi Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnan teslim oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz