YPG'nin 'bombalı araçları' harekatı meşru kılar

Suriye’de Türkiye'nin hakimiyetindeki alanlarda gerilim son aylarda yükselmeye başladı.

Sürecin bu noktaya gelmesindeki en önemli nedenlerin başında YPG terör örgütünün ‘bombalı araç’ eylemlerine yönelmesi geliyor. Suriye konusunda uzun süredir çalışmalar yürüten Ömer Özkızılcık ve Kutluhan Görücü’nün de yakın markajında. İki isim, YPG’nin bombalı saldırını ve olası amaçlarını derinlikli bir araştırma ile rapor haline getirdi.

Ortaya çıkardıkları ‘YPG’nin Bombalı Araç Saldırılarının Mantığı: Kaos ve Düzensizlik Stratejisi’ raporunun ardından Suriye Uzmanı Ömer Özkızılcık ile bir araya geldik ve ‘Neler oluyor?’ sorusunu yönelttik…

YPG’nin bombalı araç kullanımı kritik bir dönüşüm

Yayınladıklarını raporun YPG terör örgütünün Suriye’deki terör faaliyetlerini de en açık çıplaklığıyla ortaya koyduğu iddiasıyla başlıyor Özkızılcık anlatmaya. Bunun sebebini anlayabiliyoruz... Çünkü başta ABD olmak üzere kimi küresel güçlerin YPG’yi terör örgütü olarak değil de bölgedeki müttefikleri gibi gördüklerini biliyoruz.

DEAŞ ve El-Kaide’den ötürü Suriye’de bombalı araç saldırıların kullanımı bilinen bir uygulama olduğuna işaret ediyor Özkızılcık ve “Fakat YPG’nin bombalı araç saldırıları metodoloji ve stratejik hedef olarak farklılaşmakta.” bilgisini paylaşıyor.

YPG 192 bombalı saldırı yaptı

PKK’nın bombalı araç ve intihar saldırıları kullanımı noktasında uzun bir geçmişi bulunduğunu biliyoruz. Ancak YPG için en azından yakın geçmişe kadar böyle bir durum söz konusu değildi.

Ömer Özkızılcık da buna dikkat çekiyor… YPG terör örgütünün Suriye Geçici Hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelerde 192 bombalı araç saldırısı gerçekleştirdiğini anlatıyor.

YPG’nin gerçekleştirdiği bombalı araç saldırısında 372 kişi hayatını kaybettiğini, bin 287 kişinin de yaralandığını söyleyen Özkızılcık, “Saldırı yerindeki nüfus yoğunluğu, saldırı zamanı ve saldırı yerine göre etkilenenlerin sayısı da değişiyor.

Örneğin, 2020 Nisan ayında gerçekleşen bombalı araç saldırılarda bir ayda 42 kişi hayatını kaybetmişti. Özgür Suriye Polisi veya Suriye Milli Ordusu tarafından kimseye zarar vermeden imha edilmiş veya ‘sadece’ maddi hasara yol açan 25 bombalı araç saldırı girişimi var.

Saldırılarda farklı yöntemler uygulanıyor

Ömer Özkızılcık ile sohbet ederken, saldırılara dair biraz daha derine inmek istiyoruz… “Yöntemler” diyor Özkızılcık ve şöyle devam ediyor:

“YPG terör örgütü düzenlediği bombalı araç saldırılarında farklı yöntemler kullanabiliyor. YPG’nin kendi bölgesinde hazırladığı bombalı araç saldırılarını Suriye Geçici Hükümeti’nin kontrol ettiği bölgelere sokup içeride patlatması bunlardan biri. Bu noktada SMO güçlerinin birçok bombalı aracı tespit edip, güvenli bir şekilde imha ettiğini de hatırlatmak gerek.

Bir diğer yöntem ise, YPG’nin Suriye Geçici Hükümeti’nin kontrol ettiği bölgelerde hücreler vasıtasıyla hazırladığı EYP’leri sivil insanların araçlarına monte edip rastgele bir yerde patlatması… Genellikle ikinci yöntemi kullanan YPG, sivilleri haberleri olmadan kendi terörü için aracı kılıyor. Aracın patlaması ile birçok sivilin ölümüne yol açan terör örgütü, aynı zamanda sivil aracı kullanan kişiyi ve ailesini de zan altında bırakıyor.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı ‘Sabrımız taşıyor’ açıklamasını anımsatıyoruz Özkızılcık’a…

Sadece Cumhurbaşkanı’nın değil Milli Savunma ve Dışişleri üzerinden de benzer söylemlerin daha sık dile getirildiğine dikkat çekiyor Özkızılcık. Yayınladıkları raporun da YPG’nin doğrudan terör faaliyetleri ile sivilleri nasıl hedef aldığını ortaya koyduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin çok uzun zamandır YPG’nin bir terör örgütü olduğunu her platformda dile getirdiğine değinen Ömer Özkızılcık, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Ancak YPG’nin bir terör örgütü olduğunu ısrarla kabul etmek istemeyen başta ABD ve Rusya olmak üzere çok sayıda ülke bulunuyor. İmza attığımız rapor, YPG’nin bombalı araç saldırıların sayısal verisini, saldırılarındaki stratejisini ve saldırıların yöntemini ortaya koyarak, aslında YPG’nin bir terör örgütü olduğunu yeni bir açıdan daha ortaya koyuyor.

Buna ilaveten, raporda da ortaya koyduğumuz gibi, YPG’nin bombalı araç saldırıları için Tel Rıfat, Menbiç ve Ayn İsa bölgelerin operasyonel olarak önemine vurgu yapılıyor. Bu sonuç bizi, Rusya’nın Türkiye ile imzaladığı anlaşmadan kaynaklı sorumluluğunu yerine getirmediğine götürüyor.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda sahadaki fotoğraf, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun ortak askeri harekatını meşru ve gerekli kıldığını gösteriyor.”