Açık 16.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 11.02.2016 13:47

Ömer Çelik: Türkiye'ye 'sınırını aç' çağrısını büyük bir hayretle karşılıyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Birleşmiş Milletler ve diğer odakların Türkiye'ye 'sınırını aç' çağrısında bulunmasını büyük bir hayretle karşılıyoruz" dedi.

Ömer Çelik: Türkiye'ye 'sınırını aç' çağrısını büyük bir hayretle karşılıyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler ve diğer odakların Türkiye'ye 'sınırını aç' çağrısında bulunmasını büyük bir hayretle karşılıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, uluslararası toplumun tarihine geçecek bir ikiyüzlülük olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'nin zaten sınırları açıktır. 20-30 bin mülteciyi almak için aylarca pazarlık yapanlar, bir sürü şart öne sürenler, Türkiye'nin zaten açık olan kapılarını açmasını talep etmekle, kendi sorumluluklarını gizlemekten başka bir iş yapmıyorlar" ifadelerini kullandı.

"Sürecin kendisi de son derece kıymetli"

Çelik, yeni anayasayla ilgili çalışmaların başladığına değinerek, MKYK toplantısında süreci yürütmek üzere geniş bir heyetle AK Parti'de çalışma yapılmasına karar verildiğini aktardı.

Uzlaşma Komisyonu üyelerinin de yer alacağı ve kendisinin başkanlığında geniş bir heyetle içinde hukukçuların, siyaset bilimcilerin bulunduğu bir mekanizmayla bütün bir sürecin takip edileceğini ifade eden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yeni anayasa meselesi, Türkiye'nin en büyük, en üst meselesi, Türkiye'nin yönetiminin yazılımıyla ilgili bir mesele. Türkiye'nin büyük meselelerinin çözümü için de referans verilmesi gereken bir süreç. Dolayısıyla Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşmasını çok önemsiyoruz. Esas olarak bu sürecin kendiside son derece kıymetli. Sürecin Türkiye'nin büyük meselelerinin tartışıldığı, demokrasinin gelişmesine, sivil siyasetinin güçlenmesine katkı sağlayacak bir şekilde sevk ve idare edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple de AK Parti olarak bütün siyaset üretme kapasitemizle bu sürece katkı vermeye çalışacağız. Çalışmalarımıza en yakın zamanda başlayacağız."

"Hala bir 'katliam dilinden' bahsediliyor"

Ömer Çelik, özellikle Cizre ve Sur'daki olayları yakınen takip ettiklerini vurguladı.

Basında HDP sözcülerinin sürekli "Cizre'deki yaralılar meselesi"ni gündeme getirdiklerini dile getiren Çelik, şunları söyledi:

"Biz, cenazeler ve yaralılar konusunda bize hangi ihbar gelirse, hangi telefon bize ulaşırsa gereken hassasiyeti gösteriyoruz. İlgili arkadaşlarımızla konuşarak bir yerde cenaze varsa ona gereken saygının gösterilmesi, kimliği ne olursa olsun, aynı şekilde yaralılar varsa onların kimliği ne olursa olsun gereken sağlık hizmetine kavuşması için girişimlerde bulunuyoruz.

Fakat HDP, yaralılardan bahsediyor. Oraya ambulanslar gitmesine rağmen, ambulanslara ateş açılmasına, o binadan hiçbir yaralının çıkarılmamasına karşın hala bir 'katliam dilinden' bahsedip, yürüttüğü bu tutumun cenazelere dönük saygıyla, yaralılarla ilgili bir duyarlılıkla ilgilisinin olmadığını düşünüyoruz. Giden ambulanslara ateş açılması karşılığında sessiz kaldılar. Oraya sağlık hizmetinin ulaştırılmasına dönük olarak yapılan bütün çalışmaların terör örgütü tarafından engellenmesine sessiz kaldılar. Ama hala bu tutumlarını sürdürüyorlar."

"Kabul edilemez ve ciddi bir hayal kırıklığıdır"

"Türkiye'nin düşman olarak belirlediği, terör örgütü olarak belirlediği bir yapının, bir müttefikimiz tarafından 'terör örgütü değildir' diye tanımlanması kuşkusuz kabul edilemez ve ciddi bir hayal kırıklığıdır" diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik şunları söyledi:

"Müttefiklik, ortak dostluk tanımları geliştirmek, müttefik ülkelerden birisine karşı düşmanca tutum içerisine giren örgüt ya da devlete karşı ortak davranış geliştirme kavramıdır, zeminidir. Bunun korunmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizin başta Amerika Birleşik Devletleri tarafından ve bütün müttefiklerimiz tarafından ciddi bir biçimde ele alınması gerektiğini değerlendiriyoruz."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik sözlerini söyle sürdürdü:

"Herhangi bir şekilde bu büyük güçlerin Suriye'de birbirleriyle olan bu vekalet savaşlarıyla ilgili ortaya çıkan tablonun Suriye'nin hayrına olmadığını düşünüyoruz. 'Esadlı bir geçiş olsun sonra bir hükümet kurulsun' deniyordu, şimdi ise Esad'ın içinde ve başında olduğu ama muhaliflerin içinde olduğu bir hükümet formülüne doğru birtakım şeyler Cenevre-3'te ifade edildi. Bu bir felaket olur. Bu kadar kan dökmüş birisinin hala Suriye'nin başında kalabileceğini düşünmek, bu bir felaket olur bölge için, Suriye için de bir felaket olur."

"Türkiye müttefiklerini yanında görmek ister"

Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında PYD konusundaki görüş ayrılığı bulunduğuna değinen Çelik, müttefiklik ilişkisinin ortak dostluklar ve ortak düşmanlar karşısında ortak davranış biçimleri geliştirmek olduğunu vurguladı.

Çelik, ortak dostluk tanımları ve ortak düşmanlar karşısında ortak davranış kalıpları geliştirilmezse müttefiklik ilişkisinde çeşitli dalgalanmalar ortaya çıkacağına dikkati çekti. Çelik, bunun da terör örgütlerine karşı ortak mücadeleyi zayıflatacağını, insanlığa karşı suç olan terörle mücadele konusunda zaafların ve kara deliklerin ortaya çıkmasına yol açacağını belirtti.

Türkiye'nin bugünlerde karşı karşıya kaldığı Suriye kaynaklı ulusal güvenlik riskleri karşısında müttefiklerinden daha çok dayanışma bekleme hakkına sahip olduğunu dile getiren Çelik, Türkiye'nin müttefikleriyle paylaştığı değerler konusunda dünyanın her yerinde üzerine düşeni varlık göstererek yerine getirdiğini vurguladı.

İkiyüzlü yaklaşım

İnsanların aynı Kavimler Göçü gibi Akdeniz'i aşarak Avrupa kapılarına dayandığını bildiren Çelik, şu açıklamalarda bulundu:

"Avrupa gösterdiği bu sorumsuzluğun, bu geri duruşun kuşkusuz bedeliyle karşı karşıya kalacaktır. Burada Türkiye büyük bir sorumluluk içerisinde davranarak tüm bu yükü bütün bir insanlık adına üstlenmektedir. Bundan da hiçbir kaygısı yoktur ama buna rağmen 'sınırları açın' şeklinde bir yaklaşım ikiyüzlü bir yaklaşımdır. Türkiye'nin bu konuda eleştirilmesi gibi bir şey asla söz konusu olamaz, asla kabul etmeyiz. Bunu yapmaya kalkanların aynaya bakmalarını tavsiye ederiz."

Çelik, BM ve AB başta olmak üzere bu kurumların mükellefiyetlerini yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.

"Yeterli destek görmedik"

Türkiye-Suriye sınırındaki gelişmelere değinen Çelik, daha fazla sayıda mülteci akınının Türkiye sınırına doğru dayandığına dikkati çekti. Çelik, Türkiye'nin tarihe geçecek büyük bir duyarlılık gösterdiğini, açık kapı politikası güderek insani hassasiyetleri azami gayretle yerine getirerek milyonlarca insanı misafir ettiğini aktardı.

Vatandaşların ekmeğini, çorbasını büyük bir mutlulukla paylaştığını ifade eden Çelik, ölümden kaçan insanların şan ve şerefle Türkiye'de misafir edildiğini belirtti.

Ömer Çelik, şu ana kadar 10 milyar dolara yakın para harcandığını, paraların hepsinin de milletin helal parası olduğunu söyledi.

Milletin kendi varlığının zekatını mazlumlara, ölümden kaçan insanlara sahip çıkarak ödediğini anlatan Çelik, "Bunun karşısında özellikle Avrupa Birliğinin sadece göçmen politikası temelinde ilişkileri canlandırma gibi siyasete gitmemesi gerektiğini, bunun küresel bir sorun olduğunu ve küresel vicdanın bir yansıması olarak ele alınması gerektiğini defalarca ifade ettik. Maalesef bu duyarlılıklarımız, taleplerimiz karşılık bulmadı. Şimdiye kadar da ne manevi ne maddi olarak hiçbir şekilde Türkiye'nin altına girdiği bu yükü paylaşmak konusunda yeterli destek görmedik" ifadesini kullandı.

"Bunlar hayali haritalar"

İsrail ile görüşmelerin genel hatları itibariyle iyi gittiğini belirten Ömer Çelik, bu tip görüşmelerde detayların önemli olduğunu, son nokta konuluncaya, İsrail'in işi pratiğe dökünceye kadar, "bu iş hallolmuş" denilemeyeceğini vurguladı.

"PYD'nin Moskova'da açtığı temsilcilikte, Türkiye, Irak ve Suriye topraklarının bir kısmını içine alan bir haritanın bulunduğundan bahsediliyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Çelik, "Türkiye ile Rusya arasındaki ihtilaftan dolayı Rusya böyle bir şeye muhtemelen zemin hazırlıyor. PYD'nin şu tutumu net gözüküyor; Türkiye'nin kiminle ihtilafı var, PYD onun safında yer alıyor. Hatta Türkiye'ye karşı, Suriye odaklı olarak silahlı tehdit unsurları oluşturuyor. Orada, HDP milletvekilinin bu açılışa katılması, açık bir şekilde akıl tutulmasıdır ve bunu kınıyoruz" karşılığını verdi.

AA

Sıradaki Haber
Başbakan Davutoğlu'ndan işitme engelli genç kıza destek sözü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz