Çok Bulutlu 6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 14.12.2025 18:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde gençlerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "23 yıllık iktidarlarımız boyunca hep gençlerle omuz omuza yürüdük. Siyasetten bürokrasiye ve iş dünyasına her alanda gençlerin önünü açarak yürüdük." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı" kapsamında gençlerle bir araya geldi.

Ahmet Kaya'nın seslendirdiği "Şiire Gazele" türküsünü dinleyen ve kendisi için hazırlanan videoyu izleyen Erdoğan, programa katılan gençleri selamladı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin pırıl pırıl yüzlü üniversiteli gençleriyle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlik buluşmaları" programını Türk siyasetine kendilerinin kazandırdıkları, kendileriyle sembolleşen özgün çalışmalardan biri olduğunu belirterek, "Şimdiye kadar Konya'dan Bursa'ya, Samsun'dan Şanlıurfa'ya, Mardin'den Muğla'ya birçok ilimizde gençlerimizle bir araya geldik, hasbihal ettik. Farklı konularda ufuk turu yaptık. Bu buluşmaların şahsen benim de ufkumu açtığını ifade etmek isterim. Gençlerin kalbinde yer edinmeye, gençlerle yoldaşlık etmeye, işte bugün burada olduğu gibi gençlerle ruberu sohbet etmeye siyaset yolculuğumda hep özel önem veriyorum." diye konuştu.

Hayalini kurdukları Türkiye'nin umudu olan gençlerden sadece cesaret değil, aynı zamanda ilham da aldıklarını dile getiren Erdoğan, mesuliyetlerinin büyüklüğünü gördükçe başta gençler olmak üzere 86 milyonunun esenliği için daha çok çalıştıklarını ve koşturduklarını ifade etti.

Erdoğan, bugün gençlik buluşmalarına yeniden "bismillah" dediklerini kaydederek, partisinin gençlik kollarının davetine icabet eden katılımcılara teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Konuşmasının ardından gençlerden gelecek soruların şekillendireceği samimi bir sohbet yapmak istediğini belirten Erdoğan, "Gençlik Buluşmaları"nın Türkiye'deki tüm üniversitelerden geniş katılımla başlamasını da çok kıymetli bulduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün çatısı altında bir araya geldiğimiz bu tarihi bina, hem şahsımın siyasi hayatında hem de Türk siyasal tarihinde özel bir yere sahip. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane olarak uzun yıllar hizmet veren, İstanbul'un da simge yapılarından olan bu bina aynı zamanda gazeteci, merhum Mehmet Ali Birand'ın hazırlayıp sunduğu '32. Gün' programının çekildiği mekandı. Burada kendisiyle güzel bir sohbet yaptık. O moderatördü ve sevgili gençler de orada bizi soru yağmuruna tutmuştu." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olduğu 1998 yılında, bu salonda Birand'ın misafiri olduğunu, üniversite öğrencilerinin sorularını cevapladığını, 27 yıl sonra bu sefer Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yine aynı mekanda üniversite gençliğiyle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

"Gençlere en çok teveccüh gösteren siyasi hareketiz"

Böylesine tarihi bir mekanda bu anlamlı buluşmaya vesile olan AK Parti Gençlik Kollarını tebrik eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gençler, bakınız. Biz genç dimağların enerjisini ve heyecanını siyasete katarak yola çıkmış bir hareketiz. 23 yıllık iktidarlarımız boyunca da hep gençlerle omuz omuza yürüdük. Siyasetten bürokrasiye ve iş dünyasına her alanda gençlerin önünü açarak yürüdük. Bugün de gençlerin en çok teveccüh gösterdiği, gençlere en çok teveccüh gösteren siyasi hareket biziz. Çünkü biz bu ülkenin en büyük gücünün misyon olarak öz güven ve ideal sahibi bir gençlik olduğuna inanıyoruz. Ve bugüne kadar da yanılmadık, aynı şekilde bu yola devam ediyoruz. Köklerinden güç alan ama gözünü ufka diken, dünyanın dönüşümünü okuyabilen iddialı, şuurlu, ahlaklı ve nitelikli bir gençlik aradık ve bunu bulduk. AK Gençlik, işte böyle bir sorumluluğu omuzlarında taşıyor. Biz, onca imkansızlıklara rağmen surda gedik açmayı başardık. Şimdi o gediği büyüterek zaferi kucaklayacak olan sizlersiniz. Sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum ve bu yolda birlikte emin adımlarla yürümekte kararlıyız. 21. yüzyılı, Türkiye'nin asrına çevirecek gemiyi menzile ulaştıracak ve küresel liderliğini kabul ettirecek bir Türkiye'ye ben sizlerle birlikte kavuşacağımıza da inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefe giden yolda her şeyden evvel gençlerin enerjisine, yeteneklerine, dinamizmine ihtiyaç olduğunu, bu dinamizmin gençlerde olduğuna inanmakta yanılmadığını söyledi.

Türkiye'nin gençlerinin bu milletin geleceğini avuçlarında taşıdıklarını bir an bile akıllarından çıkarmamalarını isteyen Erdoğan, "Ülkemizin yarınlarına damga vuracak siyasetçiler, ekonomistler, kültür ve sanat insanları, bilim insanları, iş insanları ve her türlü konunun uzmanları unutmayın sizlerin arasından çıkacak. Onun için kendinize inanın, kendinize güvenin. Dolayısıyla hangi alanda eğitim alıyorsanız en iyisini almaya çalışın. Hükümet olarak biz de elimizden gelen her türlü imkanla sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz." dedi.

 

"Kendi geleceğinize de ülkemizin geleceğine de sahip çıkın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği ifade etmekte fayda gördüğüne dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye'de gençlere hep 'Elde var bir' mantığıyla bakanlar olmuştur. Bunları 27 Mayıs'tan 12 Mart ve 12 Eylül'e kadar Türkiye'nin demokrasi yolculuğunu kesen tüm darbeciler ve darbelerde görürsünüz. Ama biz böyle bakmadık. Biz, gençlere inandık ve gençlerle yol yürümenin faziletine inandık ve bu gençleri sağcı, solcu, Alevi, Sünni diye kışkırtıp sokaklarımızı alev topuna çevirirken görürsünüz. Bunları Gezi olaylarında ağaç bahanesiyle hükümeti devirmeye çalışırken görürsünüz. Bunları halkın parasını yağmalayan, suç örgütlerini yargıdan kaçırma teşebbüslerinde görürsünüz. Bunları şimdi de sosyal medyada farklı maskeler altında provokatörlük yaparken görürsünüz. Gençlerimizden bu istismarcılara, bu millet düşmanlarına karşı dikkatli olmalarını özellikle rica ediyorum. Sakın bunlara aldanmayın. Kendiniz için, mürüvvetinizi görmek isteyen anne babalarınız için, bu milletin, bu ülkenin aydınlık geleceği için lütfen gençler bunlara fırsat vermeyin. Kendi geleceğinize de ülkemizin geleceğine de sahip çıkın. Allah'ın izniyle daha önümüzde birlikte yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Rabbim ömür verirse, sizlerle birlikte daha nice başarılara, nice zaferlere imza atacağız. Bunun hayalini kuruyor, bu güzel ideal için her birinize güveniyorum. Sizlere hayat adına belirlediğiniz hedeflerde başarılar diliyorum."

Programın hayırlara vesile olması dileyen Erdoğan, buluşma için AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş'i tebrik ederek, 81 ildeki 207 üniversiteden gelen gençlere katılımlarından dolayı teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Kaya'nın "Şiire Gazele" türküsünü bir kez daha dinleyip gençlerin sorularını cevaplamak istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Program soru-cevap bölümüyle devam etti.

Programda söz alan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, geçmişte olduğu gibi bugün de gençlerle birlikte olduğu için teşekkür etti.

Erdoğan'ın 1998 yılında gençlerle bir araya gelerek onların sorularını yanıtladığı programı anımsatan İbiş, "1998'deki buluşma, Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir buluşma ve ondan sonra bir diğer üniversite grubu gençlerle buluşmanız buradaki arkadaşlarımızla, sizlerle birlikte yenilenmiş oluyor. Biz arkadaşlarımıza özellikle o programın bir benzerini aynı yerde yapacağız deyince, tüm arkadaşlarımız çok heyecanlandı. Herkesin aklında o programa dair Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir enstantane var." diye konuştu.

Programda, İbiş'in atıfta bulunduğu 1998'deki buluşmaya ilişkin kısa bir videonun gösterimi yapıldı. Gösterimde, bir öğrencinin İngilizce olarak, ülkelerin liderleriyle hangi dilde konuşacağı yönündeki soruya Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" şeklinde cevap vermesi ve akabinde ülke liderleriyle bir araya geldiği görüntülere yer verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Gençliğin bu öz güveni Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" demesindeki öz güveninden aldığını belirten İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "1998'deki kararlılığınızla dünya siyasetine yön verdiniz ama biz çok merak ediyoruz, o günkü düşünceleriniz, bu kararlı ifadenizi söylerken ne hissettiğiniz ve sonrasında bunları gerçekleştirirken, tarihi çıkışları yaparken neler hissettiniz?" sorusunu yöneltti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her şeyden önce kendimize inanacağız ve yolculuğumuzu kendimiz olarak yürüyeceğiz. Hiçbir zaman şaklabanlığa prim vermeyeceğiz. Biz olacağız ve biz olarak yolumuza devam edeceğiz. Çocukluğumdan, gençliğimden bu yana hep bu anlayışla büyüdüm. Kimseye prim vermeden, her şeyden önce kendi yağımızla, kendimiz gibi büyüyerek geleceğe yürüdük. Tabii kimlerden hangi terbiyeyi aldık bu çok çok önemli. Hep beni şiirlerimde, yazdığım değil, okuduğum şiirlerimde tanıyanlar, bilenler de 'Erdoğan hep Akif'i okur...' Doğru, hep Akif'i okurum, hep Necip Fazıl'ı okurum. Çünkü onlarla yetiştim, onlarla büyüdüm. Ben bunun aksini inkar edemem ki. İşte 'Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.' Böyle yetiştim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla yetişen bir genç olarak aksini söylemenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

Bununla birlikte bütün genç arkadaşlarına, gençlik kollarında başkanlık yaptığı dönemler dahil, hep bu anlayışı aşılamanın gayreti içerisinde olduğunu, genç arkadaşlarının da bu anlayışla yetiştiğini kaydeden Erdoğan, 1998'deki söz konusu programda bu anlayışla "Türkçe konuşacağım" dediğinin altını çizdi.

Erdoğan, "Uluslararası toplantılarda bütün liderlerin hepsini görüyoruz. Hepsini tanıdık, bildik. Ben şimdi dikkat ederseniz, orada bayrağımızı yerden kaldırarak aldım ve cebime koydum. Gençler, bu milli ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz, onu kaldırmak durumundayım. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım benim bayrak yerde duruyor. Niye bayrak yerde duruyor? Koy oraya bir numara. Ama bayrak orada duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum, Angela Merkel ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı. Şaşkın şaşkın bana baktı ve ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz." dedi.

 

"Terörsüz Türkiye" vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliğe katılan öğrencilerin sorularını da yanıtladı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi Sıla Alkan'ın, "Terörsüz Türkiye bizim gençlere bırakacağımız en büyük mirastır.' diyorsunuz. Bu sözünüzle tam olarak ne ifade etmek istiyorsunuz? Biz gençler açısından bu ne anlama gelmeli?" sorusunu cevaplandıran Erdoğan, yıllarca Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin hep terörle yoğrulduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu terör öyle sirayet etti ki üniversitelerimizin içinde, başta sizin üniversiteniz de olmak üzere, buralarda gençlerimiz sağlıklı bir şekilde okuma imkanı bulamadılar. Tabii halka baktığımız zaman Güneydoğu, Doğu Anadolu, buralarda terör acayip şekilde kan götürdü ve birçok insanımızı buralarda kaybettik. Dedik ki bu işi aşmamız lazım. Oturduk askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işin değerlendirmesini yaptık ve terörsüz bir Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz dedik. Yapar mıyız bunu? Bütün arkadaşlarımız, 'Yaparız' dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, bunun yanında hükümetimiz, kabinemiz hiç hafife almadan adım atacağız dedik, süratle Terörsüz Türkiye'nin adımını atalım dedik ve attık."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an itibarıyla gerek Güneydoğu, gerek Doğu Anadolu'da belki birkaç mağara kaldığını ama bütün bunların dışında her yeri temizlediklerini vurgulayarak, bu temizlik harekatının devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, "Parlamentodaki arkadaşlar da bu 'Terörsüz Türkiye' ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor ve şuan itibarıyla da Güneydoğu'ya Doğu'ya artık bir sulh-u sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz ve artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor." ifadelerini kullandı.

Ankara Medipol Üniversitesi Robotik ve Yapay Zeka bölümünde okuyan bir öğrencinin ise Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı olmasına ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Akıncı'nın gerek KIZILELMA'nın şu anda kendi füzesini havada ateşleyerek vurma noktasına geldiğini belirtti.

Erdoğan, bunun Türkiye için çok önemli bir adım olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bugünleri gördük, Allah'a hamdolsun. Kendi KIZILELMA'mızla, kendi füzemizle havada atışları yapmak suretiyle bununla netice alma konumuna geldik. Bunun için de tabii özellikle Baykar grubuna şahsım, milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten nasıl bir heyecan içerisinde olduklarını kendilerinden dinledikçe, gördükçe ben de daha çok heyecanlanıyorum. Bununla birlikte de demek ki bu millet istediği zaman yapar. Yapar mı yapar ama bizim çok daha önemli işlerimiz de var, onu da söyleyeyim. Hafif değil, yapacağımız çok işlerimiz var. Bununla ilgili gerek silahlı kuvvetlerimiz gerek özel sektör, başta Baykar olmak üzere birçok adımları atıyoruz. Yatırımlarımıza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii burada özellikle de İsrail'in yaptığı ihanetleri bir kenara koymak mümkün değil. Ama bu ihanetlerin karşısında en büyük güç kimdir, neresidir derseniz, burası. Bunu birlikte yapacağız. Dedim ya sizin gözlerinizde ben o inancı, o güveni görüyorum."

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan Anıl Toksöz, programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 28 yıl önce okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine girdiğini aktararak, "Bu süreç sizin için neyin başlangıcı oldu? Eğer tabii siz de isterseniz bu güzel şiiri okuyabilir misiniz?" sorusunu yöneltti.

Bunun üzerine "Şimdi tabii bu genci kıramayız." diyen Erdoğan, Ziya Gökalp'in "Asker Duası" adlı şiirini okudu.

Erdoğan, bunun Ziya Gökalp'le eş anlamlı da söylenen bir şiir olduğuna dikkati çekerek, "Ama buna rağmen, ne olursa olsun kimin okuduğu önemli. Oradan yaklaşılarak hemen dava açıldı. Hayırlısıyla biz de cezaevine gittik ama bak oradan çıktık. Fazla sürmedi, 15 ay sonra siyasette kapılar bize farklı bir şekilde açıldı. Yeni bir dünya kuruldu ve Türkiye'de hamdolsun yeni bir dönemin kapıları açıldı." ifadelerini kullandı.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan bir öğrenci de soru sormak için söz aldı.

Öğrenci, "Sayın Cumhurbaşkanı'm çok teşekkür ederiz. Bizleri kırmayıp şiiri okuduğunuz için. Lakin taklitçi bir şahsiyet var. Aynı şiiri okumaya çalışıyor. Sizinle yarışmaya çalışıyor ama bilmiyor ki bunlar biraz zor. Müsaadeniz olursa hep birlikte o videoyu izletmek istiyorum." diyerek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Asker Duası" adlı şiirle ilgili bir konuşmasına ilişkin videoyu izletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, videoyu izledikten sonra, "Ama birbirine karıştı bu. Minareler mızrak oldu vesaire." ifadesini kullandı.

Programda, müzisyen Ekin Uzunlar gençlerle birlikte şarkılarını seslendirdi.

"İnşallah Rutte de aynen Stoltenberg gibi bu süreci devam ettirir"

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nün 3. sınıfında okuyan Atakan Alan, eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in yazdığı kitabında yer alan "Erdoğan'ın Stoltenberg'e mısır ikram etmesi"yle ilgili anısını paylaşmasını rica etti.

Bunun üzerine Erdoğan, şunları aktardı:

"Stoltenberg'in İstanbul Dolmabahçe'de bir ziyareti olmuştu. Mısırla kestanenin de mevsimiydi. 'Mısırla tanışır mısın?' dedim. Baktım biraz zor tanışıyor, 'Ben çok severim. Sana da ikram edeyim.' dedim. Mısır kestanesiz olmaz. Arkadaşlara dedim ki 'Hemen mısır aldırın.' Kestaneyle beraber o gün orada bir mısır yedik fakat böyle hatıratına bunları zikredeceğini, oraya koyacağını nereden bileyim? Sağ olsun, var olsun. İyi bir insandı, hoş bir insandı. Onunla uzun yıllar beraber çalıştık ve temenni ederim ki inşallah Rutte de aynen Stoltenberg gibi bu süreci devam ettirir."

"350 bine yakın konutu Malatya'da ayağa kaldırdık"

Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Numan Ülgen, deprem bölgesindeki çalışmalar ile Sosyal Konut Projesi'nin Türkiye'nin sosyal devlet ve şehircilik anlayışı açısından önemine ilişkin sorusunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'nın gerçekten çok büyük darbe yiyen illerden birisi olduğunu ifade etti.

"Şu an itibarıyla 350 bine yakın konutu Malatya'da ayağa kaldırdık. Sağ olsun, ilgili bakanım ve ekibi çalışmalarını burada kararlılıkla yürütüyor." diyen Erdoğan, sadece konutlar değil, bunun yanında deprem konutlarıyla beraber köy evlerini de yaptıklarını anlattı.

Köy evleriyle de buralarda çok farklı bir hava estirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Yani özellikle CHP'nin 'Bunlar bunu yapamaz, yetiştiremez.' dedikleri bu yerlerde biz hem deprem konutlarını yaptık hem köy konutlarını yaptık. Buralara da artık vatandaşlarım yerleşir hale geldi. Bir taraftan inşa ediyoruz, bir taraftan açılış ve deprem konut teslim törenlerini de yapıyoruz. Şimdi önümüzde de inşallah aynı şekilde Adıyaman'la ilgili adımlarımız olacak ve oradaki konutları da yavaş yavaş teslim etmeye başlayacağız." diye konuştu.

Programda, AK Parti Gençlik Kollarınca hazırlanan "Filistin" konulu video izletildi. Videoda, gençlerin çalışmaları ve saldırıya uğrayan bölgelerden görüntülerin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulunda Filistin'le ilgili konuşması da yer aldı.

"Onların yüzlerine baka baka o konuşmayı yaptım"

Videonun ardından söz alan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Emre Çalışkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulunduğu her platformda Gazze'de yaşanan soykırıma değindiğini, buna çözüm aramak için tüm İslam ülkelerini bir masa etrafında topladığını, Türkiye'nin garantörlüğünde Gazze'de bir ateşkes sağlandığını dile getirdi.

Çalışkan, daha sonra "İsrail ile Gazze arasındaki ateşkesin samimi şekilde devam edip edemeyeceğine" ilişkin düşüncelerini Erdoğan'a sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine düşen görevin esbaba tevessül olduğunu, gerisinin Allah'a kaldığını dile getirerek, "Biz, her türlü adımı atıyoruz. Az önce gördünüz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda bu konuşmayı yaparken karşımdaki masalarda İsrailli delegeler vardı. Onların yüzlerine baka baka o konuşmayı yaptım. Korkaklarla savaşa gidilmez. Biz, korkak değiliz. Hüküm var ya, 'Allah'a dayan, saye sarıl, hikmete ram ol/Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.' Biz böyle çıktık bu yola. Hamdolsun bunun neticesini de aldık." ifadelerini kullandı.

Burada yaptığı konuşmaların özellikle Gazze'yi daha çok dayanma gücüne eriştirdiğinin altını çizen Erdoğan, "Yine BM Genel Kurulunda, Trump'la beraber yaptığımız toplantıda da yine dar kapsamlı olarak özellikle Müslüman ülkeler, orada mesajımızı verdik. Ama burada Türkiye olarak bizim söylediklerimiz Trump'ın yanında iz bıraktı. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde kararlılıkla biz yolumuza devam edeceğiz. Bundan geri adım atmak yok. Geri adım atarsak Allah'a da Gazze'ye de bunun hesabını veremeyiz." dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Pilotaj Bölümü'nden öğrenci pilot Çağdaş Ömür ise son yıllarda Türkiye'nin, kriz yaşayan ve ikili ilişkileri son derece gergin ülkeler arasında diyalog kurmasıyla ön plana çıktığını, literatürde bundan "lider diplomasisi" olarak bahsedildiğini anlattı.

Ömür, gelecek yıl Türkiye'de gerçekleşecek olan zirvelerin de bu sürecin devamı niteliğinde olduğunu, gençlerin önümüzdeki yıl gerçekleşecek olan bu zirveleri nasıl değerlendirmesi ve okuması gerektiğini sordu.

"Ankara'da NATO Liderler Zirvesi Toplantısı'nı yapacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'nin dünyada farklı bir yere ve konuma sahip olduğunu aktararak, şunları söyledi:

"Hem liderler noktasında hem de şu an itibarıyla NATO Zirvesi'ne Türkiye ev sahipliği yapmak suretiyle ona hazırlanıyor. Ankara'da NATO Liderler Zirvesi Toplantısı'nı yapacağız. Daha önce İstanbul'da yapmıştık, şimdi de Ankara'da bu zirveyi yapacağız. Tabii biz Ankara'da bir 'ay-yıldız konsepti' hazırlıyoruz. Bu ay-yıldız konseptinde bütün Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrı ayrı kuvvet komutanlıklarını aynı yerde inşallah topluyoruz, toplayacağız ve NATO Liderler Zirvesi'nde de bu yapmakta olduğumuz kompleksi inşallah gelecek misafirlerimiz için, oralarda kendilerini misafir edeceğiz. Güzel bir kompleks hazırlıyoruz. Bunu NATO Liderler Zirvesi'ne de yetiştirmenin hesabı içerisindeyiz. Çünkü liderlere de bu yakışır. İşte bizim külliyemizin biliyorsunuz, özellikleri var. Gerek Millet Kütüphanemiz gerek oradaki Millet Kütüphanemizle birlikte bütün gelen misafirleri ağırladığımız yerler, onların farklı hatıralarla ayrılmasına da vesile oluyor. Şimdi ay-yıldız kompleksiyle de buna yeni bir güç katıyoruz. Yeni bir inşallah kompleksle dünyaya mesajımızı vereceğiz."

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Bölümü'nden Ayşe Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris ziyaretini anımsatarak, "Marmaris ziyaretinizde seçtiğiniz kıyafet kamuoyunda oldukça ilgi görmüştü. Giyim tercihlerinizde kendi zevkiniz mi belirleyici oluyor yoksa eşiniz Emine Hanım'ın tercihleri veya katkıları büyük mü?" diye sordu.

Erdoğan, soru üzerine öğrencilere seslenerek, "Bu kıyafetim nasıl, siz beğendiyseniz mesele yok." ifadelerini kullandı.

Eşi Emine Erdoğan'ın kıyafetleri noktasında katkılarına değinen Erdoğan, "Kravatımdan gömleğime kadar kendisiyle de istişaremi yaparak adımlarımı atıyorum. Bugüne kadar da pek yanılmadık, iyi gidiyor." diye konuştu.

Programın devamında İstanbul'daki gençlerle Erdoğan'ın gençlik yıllarına ilişkin soruların sorulduğu röportajlar da katılımcılara izletildi.

"Dünya kupasına da gidecek gibi bir havamız var"

İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde ikinci sınıf öğrencisi Nisa Uzun, Erdoğan'a, üniversite yıllarına dair soru sormak istediğini aktardı.

Uzun, "O yıllarda derslerinizin yanı sıra aktif bir şekilde siyaset ve futbolla da ilgilendiniz. Sizleri bu yoğun çalışma temposuna motive eden şeyler neydi? İkinci sorum efendim. Karşınızda 20 yaşında, kariyerinin başında, hedefleri olan Recep Tayyip Erdoğan olsaydı biz gençlere ne tavsiye verirdi?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da imam hatip okulunda okuduğu dönemde İstanbul Camialtı Spor Kulübünde amatör futbola başladığını, okul ile futbolu eş zamanlı ilerlettiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"İmam hatip okulunda eğitim öğretim, öbür tarafta amatör futbol ve üniversiteye başlayana kadar bu süreç devam etti. Üniversiteye başladığımda da bu defa İETT'ye bir transfer yaptım. Oradan nasibimizi de aldık. Hem evliliğimiz hem İETT'den aldığımız transferle birlikte yeni bir süreç amatör küme de benim için başladı. Fena değildik, başarılı bir futbolda sürecimiz oldu. Yaklaşık 14-15 sene futbola devam ettim. Bu 14-15 senelik futbol hayatımda siyasete hiçbir zaman ara vermedim. Siyaseti de aynen onunla beraber devam ettirdim. Şimdi artık futbol bizim için mazi oldu. Ama şimdi de haftanın 2-3 günü basketbol oynamak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanı da benim takımda. İbrahim Kalın Bey karşı takımda. Başarımız iyi. Bazıları diyorlar, 'Size torpil filan.' 'Yok.' dedim. Benim torpille filan alakam yok. Ama basketbolda iyiyiz ve şu anda onu da başarıyla sürdürüyoruz. Şu anda basketbolda milli takımımız, biliyorsunuz iyi gidiyor. Dünya kupasına da gidecek gibi bir havamız var. Önümüzde Sırbistan maçı var. Bu üçüncü maçımızda da inşallah Sırbistan'ı da yenersek önümüz daha da açılacak."

Öğrencilerin ilgisine ve alakasına teşekkür eden Erdoğan, "Sporla sizlerin de ilgili olmanız hakikaten çok faydalı olacaktır diye de düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Programda, soru cevap bölümünün ardından Erdoğan'ın çocukluğu döneminde, çalışarak biriktirdiği parayla aldığı kitaplara ilişkin çekilen kısa film izletildi.

Kısa filmin ardından, günün anısına AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş tarafından kısa filmde de yer alan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çalışıp, biriktirdiği parayla aldığı "Hukuki İslamiyye ve Istılahatı Fıkhiyye Kamusu"nun 1951 yılında basılmış, 6 cilt halinde neşredilmiş ilk baskılarından biri Erdoğan’a hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep gençlerle omuz omuza yürüdük

İbiş, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın aldığı ilk kitap. Nasip oldu, Ankara'daki bir sahaftan bu kitabın ilk baskısını bulduk." ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Türkiye'den Avustralya’daki terör saldırısına tepki
Yükleniyor lütfen bekleyiniz