Pakistan ve Kazakistan'a yaptığı ziyaretleri tamamlayarak yurda dönen Başbakan Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projelerinin kesintiye uğradığı yolundaki söylentilerin doğru olmadığını anlatan Başbakan, bölgeye yapılan yatırımların eski para birimiyle 25 katrilyonu aştığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, "Biz terör örgütüyle mücadele ederiz, ancak parlamentodaki uzantısıyla da müzakereye varız." dedi.
Başbakan şöyle devam etti:
"Fakat karşımızdakiler bir defa siyaseti nasıl yapacaklarını veya bu tür müzakereleri nasıl yapacaklarını ve nasıl yaklaşacaklarını, bunu bilmiyorlar. Eğer siz kalkıp bu müzakereleri bile bir hukuk devletinin içerisinde yapılması gereken çerçevede değil de farklı talepler için yapacak olursanız o zaman bizi bu kadar boş vaktimiz yok. Nitekim şimdi de böyle bir adalet bakanından böyle bir talebin içeriğinde İmralı konusu olunca, su konuda zaten tavır bellidir, bu bir siyasi müzakere değildir. bu çok farklı bir şekilde herşeyi belli olan bir netice için zaman kaybıdır. ama çok çok ciddi meselelerle alakalı gündemi belli olan bazı görüşmeler için her zaman ben de arkadaşlarım da bu konuda müzakereye açık olduğumuzu zaten söyledik. Daha farklı birşey bizden kimse beklemesin."
"MİT Her Zaman İmralı'ya Gidebilir"
Başbakan Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının İmralı'ya her zaman gidebileceklerini, bunun, cansiperane çalışan MİT mensuplarının asli görevi olduğunu kaydetti.
Başbakan, "Ben Milli İstihbarat Teşkilatı'nın mensuplarını kendi Başbakanlığım dönemimde gönderdim. Ve açıkça söylüyorum, yarın da gidilebilir, öbürgün de gönderirim. MİT'in görevi budur, dünyanın neresine giderseniz gidin budur ve İstihbarat Teşkilatı mensupları, bağlı bulunduğu merciden izin alarak gider, başka merciden izin almak suretiyle oraya gitmez. Ve kimse de bu attıkları adımlar nedeniyle, hesap soramaz, çünkü görevlerinin özelliği budur, niteliği budur, onlar da bu görevlerini yaparken cansiparane yapmaktadırlar, onun için medya da burada lojistik desteğini, terörle mücadelede her zaman hükümetinin yanında hissettirmelidir. Eğer hissettirmiyorsa, biliniz ki yazılı ve görsel medya da bu işte vebaldedir." dedi.
Uludere Olayı
Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak da Başbakan Erdoğan, burada bir hatanın olabileceğini daha önce söylediklerini belirterek, olayın meydana geldiği yerin bir terör bölgesi olduğunu hatırlattı.
Başbakan şöyle devam etti:
"Kimse kalkıp da sınır boyu kaçakçılığı yapanların, kaçakçılığı meşru gösterme gayreti içine girmesin. Bizler yasaların belirlediği tazminatlar konusunda çok çok ötesine geçmek suretiyle açılan hesaplara yatırdık. Başbakan yardımcım, ailelerimiz bölgeyi, aileleri ziyaret etti. eğer insaniyse, biz insani görevlerimizi yaptık. ama terör örgütü ve uzantıları bizden farklı beyanlar bekliyorlarsa yanılıyorlar. çünkü idari ve adli inceleme sürüyor, süreç devam ediyor. bunun dışınra bizim yapacağımız bir şey yok. takip ediyoruz. kimsenin de dümen suyunda değiliz. adaletin tecellisini bekliyoruz. Yoksa şöyle özür dilersin böyle özür dilersin. O özür, yapılanlarla yerine gelmiştir. daha başka bir şey söylemeyeceğim. bunu gündemde tutmak isteyen, terör örgütü ve uzantılarıdır. Bunu istismara dönüştürme gayreti içinde olanlar vardır. kimse de medya da dahil bu konuyu fazla istismar etmesinler. farklı bir açıklama gelmeyecektir."
17.9ºC
Ankara
