MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla 455 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'nde, Hatay'ın milli birlik ve kardeşliğin sembol şehirlerinden olduğunu söyledi.
Hatay ziyaretinde göz kamaştıran gelişmelere yerinde şahit olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirten Bahçeli, konuştu:
"Takdir ve hayranlıkla müşahede ediyorum ki Hatay küllerinden yeniden doğmuş, baştan başa inşa ve ihya seferberliğiyle ayağa kalkmıştır. 6 Şubat 2023'te maruz kaldığımız şiddeti 7,6 ve 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından korkunç felaketin yaralarını sarmak için devlet ve millet dayanışmasıyla muazzam bir mücadele başlatılmıştır. Malumunuz olduğu üzere, bu felaketin tesiri 110 bin kilometrekarelik bir alanda varlığını acı ve acıklı şekilde göstermiştir. 11 ilimiz 113 ilçemiz, 6 bin 514 köyümüz, dahası sayıları 14 milyonu bulan vatandaşımız depremin vahim sonuçlarıyla, yürekleri kavuran yıkımıyla karşı karşıya kalmıştır. Esasen milletimizin tamamı hüzünle sarsılmış, Türkiye'miz doğudan batıya, kuzeyden güneye manen ve maddeten asrın felaketiyle sallanmıştır."
Bahçeli, 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.
Allah'tan böylesi felaketlerden ülkeyi ve milleti esirgemesini, keremini ve merhametini üzerlerinden eksik etmemesini niyaz eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu hususu özellikle ifade etmeliyim ki molozların, beton blokların, taş ve toprak yığınlarının altında kalan, umut ve hayallerini çöken binaların altında bırakan on binlerce kardeşimizin emaneti emanetimiz, hatıraları hatıramız, hedefleri de hedefimizdir. Türk milleti, tarihin hiçbir döneminde felaketlere boyun eğmemiş, sabrın, şükrün ve metanetin istikametinden ayrılmamıştır. Kahır bulutlarından lütuf bereketinin yağacağına inanarak nice zorluğa göğüs germiş, karamsarlığın yüksek dalga boyutunu her seferinde iman ve iradeyle aşmasını bilmiştir. Pek çok fitne ataklarına ve karanlık kampanyaya rağmen devlet ile millet arasına hiçbir menfur ve melun, iç ve dış mihrak girememiştir. Felaketleri geçim kapısı haline getirmek için el ovuşturanlar sonuçta ve sonunda mutlaka kaybetmiştir. Acılarımızın ve anılarımızın üzerinde istismar şantiyesi kurmak için devreye girenler en derin hayal kırıklığına uğramışlardır. Yapmak yerine yıkmanın, doğru ve dürüst olmak yerine yalan ve dedikodu yapmanın derdine ve peşine düşenler, milletin safında değil, zilletin tarafında olduklarını asla gizleyememişlerdir. Felaketlerden, rant devşirmenin, arayış ve amacına kilitlenmek, ahlaki ve insani bir tavır olmadığı gibi demokrasi ve siyaset değerlerinin de dışındadır."