Seçimlere müdahale iddiaları, nükleer silah tartışmaları ve siber saldırılar başta olmak üzere neredeyse her konuda kriz yaşayan Moskova ve Washington...
İki güç arasında yer yüzünde devam eden tüm gerilime rağmen, biraz daha yukarda, alçak dünya yörüngesinde uzun yıllardır devam eden bir iş birliği söz konusu: Uluslararası Uzay İstasyonu ISS.
Ancak bu iş birliği de yeni bir yol ayrımına girmek üzere. Zira Rusya, ISS’den ayrılarak kendi istasyonunu kuracağını açıkladı.
Soyuz ve Apollo temellerini atmıştı
Rusya ve ABD arasındaki işbirliği, 1972'de Soyuz ve Apollo’nun kenetlenmesiyle başlamıştı.
ABD Başkanı Richard Nixon ile SSCB Başkanı Aleksey Kosigin'in ortak bir insanlı uzay görevi anlaşması imzalamasının ardından iki ülkenin uzay araçları uzayda buluşup kenetlendi.
Astronotlar da birbirlerinin uzay gemilerine geçerek incelemeler ve deneyler yaptı.
Bu kenetlenme ve işbirliği soğuk savaş sonrası 1998’de kurulan ISS uzay istasyonu ile perçinlenmişti.
Göz dolduran bilimsel çalışmalar yapılıyor
Uzay İstasyonu ISS, yirmi yılı aşkın süredir ABD ve Rusya'nın yanısıra Kanada, Avrupa ve Japonya ile birlikte işletiliyor.
Burada yapılan bilim deneyleri, gelecekteki keşiflerin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor.
ISS’de yapılan araştırmalar çoğunlukla Dünya’da gerçekleştirilemeyecek ve yerçekimi düşük ortamda yapılması gereken çalışmalardan oluşuyor.
ISS’den çekilen yeryüzü fotoğrafları birçok bilimsel araştırmada kullanılabiliyor
Ancak artık, Ay ve Venüs’ten sonra geceleyin gökyüzünde görülebilen en parlak üçüncü gökcismi ISS için sönme vaktinin yaklaştığı sinyalleri geliyor.
Yol ayrımına gelindi
Nasa adına Space X’in astronotlarını istasyona taşımaya başlaması Rusya’nın üstünlüğüne son vermişti.
Daha önce NASA'nın personel mekiği üretmeyi durdurması nedeniyle ISS'de görevli astronot ve kozmonotlar, Rus yapımı "Soyuz" mekikleriyle taşınıyordu.
Yaşanan diplomatik ve jeopolitik gelişmeler de iki ülkenin birbirine uzay için kenetlenen dişlilileri birer birer yerinden çıkardı.
2020’ye girerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "ABD askeri-siyasi yönetimi uzay alanını askeri eylemlerin yapılacağı tiyatro gibi görüyor" dedi.
Biden yönetiminin Rusya’nın hapisteki muhalefet lideri Alexei Navalny‘ye yönelik eleştirisi ve Ukrayna‘daki askeri bir çatışmaya ilişkin tansiyon yüksekliği iki tarafı da birbirinden iyice ayırdı.
Bir süredir istasyondan ayrılma planları yapan Rusya, sonunda rotasını belirlediğine dair ilk işaretlerini verdi.
Rusya Uzay Ajansı, Uluslararası Uzay İstasyonu programından ayrılmak istediğini ve 2025'te kendi yörünge istasyonunu kurmayı umduğunu açıkladı.
Ay yarışın en kızıştığı bölge olacak
Soğuk Savaş yıllarında ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet, 1969’da Apollo-11’in Ay yüzeyine inmeyi başarmasıyla zirveye çıkmıştı.
Yine dünyanın gizemli yörüngesi üzerinden uzay gündemi ısınıyor.
Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA) ile Rusya'nın Roscosmos Devlet Uzay Faaliyetleri Kurumu arasında Ay odaklı bir anlaşma imzalandığı belirtiliyor.
Amaç Ay yüzeyinde ya da Ay yörüngesinde kalıcı bir üs kurmak.
NASA’nın da “İnsanlığın Ay’a dönüşü “ projesi Artemis ile Ay’da kalıcı bir yerleşim sağlamayı hedeflediğini düşünürsek uzay soğuk savaşlarının çoktan başladığını söylemek yanlış olmaz.
Amerikan Uzay ve Havacılık İdaresi NASA, Artemis adı verilen keşif görevi kapsamında 2024'e kadar yeniden Ay'a insanlı seferler düzenlemeyi amaçlıyor.
Ay yörüngesinde uzay istasyonu kurarak, bu istasyonu basamak olarak kullanıp, Mars'a insanlı seferler düzenlenmesi hedefleniyor.
Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos da, insanlı projeyle 10 ila 15 yıl içinde Ay yüzeyine ayak basmayı planlıyor.
Soğuk Savaş döneminde Ay’a ayak basarak ülke bayrağını dikme gayretleri şimdi Ay'da üs kurma yarışı ile zirveye ulaşmış durumda.
Çin’de bu yarışın favorilerinden
ABD-Rusya eksenine odaklanırken en önemli rakiplerden Çin de uzayda ayak seslerini duyuruyor.
Ocak 2019’da Chang’e-4 uzay aracı, tarihte ilk defa ayın karanlık yüzüne indi.
Ayın bu alanı, dünyadan gelen radyo dalgalarının ulaşmadığı bir alan olarak elektromanyetik araştırma yapmaya elverişli bir alan olarak kabul ediliyor.
Çin Ay’ın zengin maden kaynaklarına da göz dikmiş durumda.
Zira Ay yüzeyinden nükleer silah için hammadde rahatlıkla temin edilebiliyor.
Dünyanın uydusunda bulunan helyum 3, titanyum, platin, demir, nikel ve altın gibi madenlerin Çin’in ilgi alanına girmesi ABD’yi rahatsız ediyor.
“İlk gelen ilk kullanma hakkını elde eder” prensibi doğrultusunda Çin’in gittiği bölgelerin kontrolünü ele geçirmesi ABD açısından büyük tehdit olarak görülüyor.
Durumun iki ülke arasında uzay sıcak savaşına dönüşmesi içten bile değil.
ISS batarken Çin’in istasyonu doğuyor
ABD Kongresi’nde alınan bir kararla Uluslararası Uzay İstasyonu çalışmalarına katılmasının yasaklanması, Çin’i kendi istasyonunu kurmaya itmişti.
Çin yönetimi kendi kalıcı uzay istasyonu inşa faaliyetlerini başlatmıştı.
2024 Uluslararası Uzay İstasyonu’nun devre dışı kalması beklenirken Çin’in kendine ait kalıcı uzay istasyonuyla boy göstermesi bekleniyor.
İstasyonda uluslararası işbirliği ile bilimsel çalışmalar yapılabilecek.
3’üncü dünya savaşı uzay araçları ve lazerlerle olabilir mi?
ABD Uzay Kuvvetleri Komutanlığı ile uzaydaki gücünü korumaya kararlı.
ABD , Çin ve Rusya uzayda bilimsel çalışmalar bir yana silahlanmaya ve bir üs inşası planlarının hayata geçirilmesine ağırlık veriyor.
Bu da uzayın yeni bir savaş alanı olarak tanımladığını gösteriyor.
Bilimsel çalışmalar insanlığa çağ atlatacakken Ay yüzeyine yerleştirilebilecek nükleer füzeler ve askeri üssün insanlığın sonunu da getirmesi pek de uzak bir ihtimal olarak görülmüyor.
Rusya-Çin-ABD’nin uzay rekabeti hem dünya üzerindeki dengeleri hem de uzayda dünyanın geleceğini tehdit ediyor.