Açık 14.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
31.07.2013 10:52

"İlk 10'a girmek için ileri teknoloji şart"

İftar programında, makine sektörünün geleceği değerlendirildi.

"İlk 10'a girmek için ileri teknoloji şart"

 Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye'nin en ileri teknolojilerin yanında, ortalama yaşı 20 olan makineleri de ithal eden bir ülke olduğunu belirterek, "Yüksek teknolojileri sadece kullanmak bizi dünyanın 10 büyük ekonomisi içine sokmaz" dedi.

Adnan Dalgakıran, makine sektörünün gelecek döneme ilişkin hedeflerinin ve projelerinin değerlendirildiği iftar programında basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nın (GSMH) hedeflenen noktalara gelebilmesinde makine sektörünün en çok beklenti içinde olunan sektörlerin başında geldiğini ifade eden Dalgakıran, 10 yıllık süreç içerisinde hep Türkiye'nin ihracatının büyüme hızının üzerinde bir performans gösterdiklerini söyledi.

Bu yılın ilk 6 ayında Türkiye'nin ihracatı ortalama yüzde 2,5 büyürken makine sektörünün ihracatının yüzde 5 civarında büyüdüğünü dile getiren Dalgakıran, temmuz ayı için yüzde 15 civarında bir büyüme beklediklerini, 2023 yılı için ise 100 milyar dolarlık ihracat hedefleri olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin cari açık sorununun en önemli sebebinin yüksek katma değerli üretimi gerçekleştirememesi olduğunu dil getiren Dalgakıran, "Geçen yıl yüzde 2,4 bir büyüme gösterdik. Bunun içerisinde imalat sanayinin payı oldukça düşük. Sanayideki büyüme diğer alanlardaki büyümenin gerisinde kaldı. GSMH'nın oluşumunda imalat sanayinin payı yüzde 15'lerdeydi. Bu rakam gelişmiş ülkelerde 30'lar seviyesinde. Bunun üzerine çıkmaya ve üretimde yüksek katma değerli ürünlerle Türkiye'de daha yüksek oranda büyüme hızını gerçekleştirmeye ihtiyaç var. Türkiye'nin, diğer sektörlerde olduğu gibi makine sektöründe de belirlenen hedefe ulaşması için büyüme hızını bir miktar artırması gerekiyor" diye konuştu.

- "Gerekli insan kaynağını bulmakta ciddi güçlük çekiyoruz"

Dünyada uzun süredir devam eden ekonomik sıkıntıların ve dünya ticaretindeki adaletsizliklerin Türkiye'nin ihracat pazarlarında büyümesinde ciddi bir engel oluşturduğunu anlatan Dalgakıran, şöyle devam etti:

"Bilhassa aynı kulvarda koştuğumuz BRIC ve Asya ülkelerine ihracatta o ülkelerin uyguladığı korumacı politikalardan dolayı ciddi sıkıntı çekmekteyiz. Bugün Çin'e, Hindistan'a makine ihraç etmek isteyen bir Türk firması yüzde 25-30 gibi yüksek gümrüklerle karşı karşıya kalıyor. Ama aynı ülkeler yüzde 3 gümrükle kendi ürettikleri makineleri Türkiye'ye rahatlıkla sokabiliyor. Bu ciddi bir haksız rekabet doğuruyor."

Dalgakıran, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) diğer ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının dışında tutulmasının da sektörleri için ayrı bir tehlike oluşturduğunu dile getirdi.

Dünyada gelişmek, zenginleşmek, milli gelirini ve refahını artırmak isteyen tüm ülkelerin geliştirmek için ciddi stratejiler uyguladığı bir sektörün içerisinde olduklarını vurgulayan Dalgakıran, bunun da rekabeti diğer sektörlerden çok daha fazla keskin hale getirdiğini söyledi.

Dalgakıran, "Ülkelerin üretim araçlarını üretmeleriyle zenginlikleri arasında direkt bir bağlantı var. 1992 yılında Çin'in makine ihracatı 3 milyar dolar iken 16 yıl içerisinde bunu 280 milyar dolara çıkardı. Dünyada üretim araçları üreten ülkeler arasında da ciddi bir rekabet başladı. Büyük ekonomiler içerisinde yer alma savaşının verildiği ana sektörlerden birindeyiz" diye konuştu.

Ülke içinde sektörün daha hızlı büyümesinin önündeki engelleri anlatan Dalgakıran, gerekli insan kaynağını bulmakta ciddi güçlük çektiklerini, insan kaynağı açısından çok daha stratejik hareket etmek gerektiğine dikkati çekti.

Dalgakıran, "İnsan kaynağımız ve eğitim ortamımız sıkıntıda. Varolanlar da Türkiye'nin az sayıdaki büyük şehirlerinde yaşamlarını sürüdürüyor. Dolayısıyla bu konudaki yatırımları göreceli olarak daha geride kalmış şehirlerde gerçekleştirmemiz mümkün değil. O zaman da karşımıza büyük şehirlerdeki alanlarda pahalı arazilerden çıkıyor, firmalar da buralara yatırım yapma imkanını bulamıyor. Oysa şu anda hem ben hem de pek çok arkadaşım uygun yerler bulmaları halinde 2-3 katı büyüyebileceğimizi biliyoruz. Bu sorun çözümlenmesinin makine sektörünün büyümesine ciddi katkıda bulunacağından eminiz" ifadelerini kullandı.

- "Teknolojileri sadece kullanabilir olmak bizi dünyanın 10 büyük ekonomisi içine sokmaz"

Yüksek katma değerli üretimin önemine dikkati çeken Dalgakıran, Türkiye'ye giren doğrudan yatırımlar arasında yüksek katma değerli ürün üretmek üzere gelenler çok düşük seviyede bulunduğunu, bu konuda ortak akıl değil yüksek akıl kullanılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye'nin en ileri teknolojilerin yanında, ortalama yaşı 20 olan makineleri ithal eden bir ülke olduğuna işaret eden Dalgakıran, "Bu teknolojileri sadece kullanabilir olmak bizi dünyanın 10 büyük ekonomisi içine sokmaz. Bizi dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına sokacak olan bu teknolojileri üreten ülke olmakta. Vakit kaybetmeden Türkiye bütün odağını yüksek katma değere çevirmeli ve büyük bir hızla bu alanda ciddi bri devrim yapma durumuna yönelmeli. Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arasındaki makası kapatmak için büyümekten daha çok bir sıçramaya ihtiyacı var" değerlendirmesinde bulundu.

Dalgakıran, teknolojik gelişmeleri arkasında ciddi bir devlet gücü olmadan gerçekleştirmenin olmadığını savunarak, şunları kaydetti:

"Dünya örneklerinde teknolojik çalışamaların ilk alıcılarının devlet olduğunu görüyoruz. Oysa biz makine sektörü olarak yıllardır kamunun yerli makine almaktaki direncini kıramadık. Burada bir lobicilik var. Uluslararası mühendislik firmaları, irtibatlı oldukları ya da içinde bulundukları ülkelerin makinelerini yaptıkları projenin içinde kullanıyor. Türkiye'deki yatırımların da büyük oranda yabancı mühendislik şirketleri tarafından gerçekleşen yatırımlar olması bizim bu alanda kendi ülkemizde kendimizi daha iyi ifade etmemizin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Önümüzdeki dönem stratejilerimiz içinde hem Türkiye'nin hem de dünyadaki diğer mühendislik şirketleriyle sıkı bir ilişki içinde olmak var" yorumunu yaptı.

Makine, elektronik ve yazılım sektörülerinin organize bir çalışmanın içerisinde olmasını arzu ettiklerini belirten Dalgakıran, "Türkiye, genç bir nüfusa sahip olmasına rağmen çalışanların eğitim ortalaması düşük. Ayrıca gençler bizim tarzımızdaki işlerde çalışmayı çok arzu etmiyor" dedi.

Dalgakıran, Türkiye'nin makine ihracatının kilogram fiyatının ortalama 6,5 dolara olduğunun, bu rakamın Almanya'da 60-70 dolar seviyelerinde bulunduğunun bilgisini verdi.

Türkiye'nin ithal ettiği makinenin yüzde 70 kadarının yine ülke içinde üretilebildiğine işaret eden Dalgakıran, "Makine sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50'lerden yüzde 45'lere geriledi. İthalatımız 27 milyar dolar civarında. 60-65 milyar dolar civarında toplam pazar var. Bu pazarın 200 milyar dolarlara genişlemesi gerekiyor" diye konuştu.

Sıradaki Haber
Ödenen tazminat 155 milyon liraya ulaştı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz