İsrail'in aşırı sağcı hükümeti, Gazze Şeridi'ne 8 Ekim 2023'te başlattığı saldırıların ardından yasa dışı yerleşim inşası ve İsrail nezdinde de kaçak kabul edilen Yahudi yerleşimlerinin tanınması ve Filistin topraklarının devlet arazisi ilan edilmesi kararlarıyla işgal altında tuttuğu Batı Şeria'yı ilhak etme çabasına hız verdi.
Haaretz gazetesinin haberinde, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın sunduğu 19 yeni yasa dışı yerleşim planının "güvenlik kabinesi" toplantısında ele alındığı belirtildi.
Kabinenin onay verdiği plan çerçevesinde, Batı Şeria’nın tamamına dağılan, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin kurduğu 17 kaçak yerleşim yeri İsrail nezdinde de tanınacak ve 2005’te boşaltılan "Ganim" ve “Kadim” yasa dışı yerleşim yerleri yeniden kurulacak.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın ilhak edilmesini savunan Bakan Smotrich'in görev süresi boyunca, bölgede İsrail nezdinde de kaçak kabul edilen ancak tanınma kararı alınan yasa dışı yerleşim sayısı 69'a yükseldi.
Batı Şeria'nın güneyindeki "Kefar Atsiyon" Yahudi yerleşim birimi, İsrail’in 1967’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin hemen ardından kurulduğu için ilk Yahudi yerleşim birimi olarak kabul ediliyor. Sonrasında Batı Şeria'da yüzlerce yasa dışı yerleşim yeri inşa edildi.
Yahudi yerleşim birimlerini takip eden İsrailli sivil toplum kuruluşu "Peace Now" (Barış Şimdi) hareketinin 2024 yılı verilerine göre, Doğu Kudüs hariç, işgal altındaki Batı Şeria'da yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşarken, Filistin topraklarını gasbeden İsrailli nüfusu ise 500 bini aşmış durumda.
İsrail hükümetinin 11 Aralık'ta onay verdiği 19 yerleşim haricinde, gasbedilen Filistin topraklarında 141 yasa dışı yerleşim mevcutken aşırı sağcı Yahudi grupların kurduğu ve İsrail yasalarına göre de kaçak sayılan 224 kaçak yerleşim yeri de bulunuyor.
Buna göre, Batı Şeria'da toplam 365 yasa dışı Yahudi yerleşimi bulunmakta. İsrail hükümetinin söz konusu "kaçak yerleşim" yerlerine sık sık aldığı kararlarla tek taraflı onay verdiği biliniyor.
İsrail'in işgal ettiği topraklarda kurduğu yerleşim yerleri ve buraya nüfusunu nakletmesi uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor.