Çok Bulutlu 17ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
13.06.2017 14:17

'Başınıza silah dayarlarsa bu mümkün olmaz'

Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al Şafi, "Sizinle pazarlık masasına oturmak isteyenler, aynı zamanda başınıza silah dayarlarsa bu mümkün olmaz." dedi.

'Başınıza silah dayarlarsa bu mümkün olmaz'

Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al Şafi, "Sizinle pazarlık masasına oturmak isteyenler, aynı zamanda başınıza silah dayarlarsa bu mümkün olmaz." dedi.

Al Şafi, bazı Körfez ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatması ve Katarlı diplomatların 48 saatte ülkelerinden ayrılmasını istemesiyle başlayan diplomatik kriz hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Katar'a karşı yapılan bu uygulamaların bir temeli bulunmadığına dikkati çeken Al Şafi, bilgisayar korsanlığıyla başlayan konunun daha sonra medya üzerinden yalan haberler üretilerek bir savaşa dönüştüğünü ve savaşın da siyasi hale geldiğini ifade etti.

Yaşananların gerçekten şaşırtıcı olduğunu vurgulayan Şafi, neler olduğunu ve özellikle nelerin talep edildiğini birçok ülkeden yetkililerin bilmediğini belirtti.

"Bu ülkelerin bize uyguladığı yaptırımlar ne kanunlara, ne dine ne ahlaka ne törelere ne de komşuluğa yakışan yaptırımlar değildir." diyen Şafi, bu durumun yaptırımları uygulayan ülkeleri küçük düşürdüğünü vurguladı.

"Oturup konuşmaya ve tartışmaya cesaretimiz var"

Katar'a karşı yaptırımların "düşman" olarak addedilen ülkelere karşı dahi uygulanmadığını dile getiren Şafi, "Her meseleyi oturup konuşmaya ve tartışmaya yeterli derecede cesaretimiz var. Eğer hatalı olduğumuz ispat edilirse hatamızı geriye çevirip, düzeltmeye de yeterli cesaretimiz var." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Şafi, dışarıdan gelecek baskıları kesinlikle kabul etmeyeceklerine dikkati çekerek, "Bu baskılar, bizleri hem iktidar hem de halk olarak ilkelerimize ve inançlarımıza daha sıkı bağlanmamızı ve birlik olmamızı artırır." şeklinde konuştu.

"Biz halkların bizimle olduğunu biliyoruz, bizi kuşatmaya çalışan ülkeler, bu ahlaki çatışmayı ilk günden kaybettiler. Daha sonrasında diplomatik çatışmayı da kaybettiler." diye konuşan Şafi, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Katar'a karşı uygulanan ablukanın hafifletilmesi yönündeki çağrısından sonra bu ülkelerin göz boyayıcı kararlar almaya başladıklarını belirtti.

Şafi, "Bu konuya dikkati çekmek için bütün ülkelerin ve uluslararası kurum, kuruluş ve örgütlerin kapılarını çalacağız. Biz ahlaki olmayan bu adımlardan tamamen geri adım atılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Gerçek anlamda diyalog ve görüşmelerden yana değiller"

Katar'a abluka uygulayan ülkelerin krizin başladığı andan itibaren arabulucuları engellemek ve etkisiz kılmak için çaba harcadıklarına dikkati çeken Şafi, "Bu tutumları onların gerçek anlamda diyalog ve görüşmelerden yana olmadıklarını göstermektedir. Buna da resmi olarak açıklamalarında yer verdiler." dedi.

"Emirlerini uygulatmak istiyorlar ve bu da bizim için kesinlikle kabul edilmez bir durumdur." diye konuşan Şafi, Katar'ın gerçek ve yapıcı bir diyaloğa açık olduğunu ama bu ülkelerin Katar'a karşı attıkları adımlardan geriye dönmeleri gerektiğini vurguladı.

Şafi, ancak bu şartlar altında oturup açık bir akılla diyalog kurulabileceğinin altını çizerek, "Çünkü sizinle pazarlık masasına oturmak isteyenler aynı zamanda başınıza silah dayarlarsa bu mümkün olmaz." ifadesini kullandı.

"Dünya hiç şahitlik etmedi"

Büyükelçi Şafi, Katar'a karşı uygulanan yaptırımlar çerçevesinde Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn'de yaşayan Katar vatandaşlarının bu ülkeleri terketmesi yönünde alınan kararı nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya, Körfez ülkelerinin halklarının iç içe olduğunu ve aralarında güçlü akrabalık bağlarının bulunduğunu belirterek, "Dünya daha öncede diplomatik ilişkilerin kesilmesine, ablukalara ve saldırganlığa şahit oldu. Ama diplomatik ilişkilerin kesilmesi yüzünden bir ülkede yaşayan vatandaşların kovulmasına daha önce hiç şahitlik etmedi." yanıtını verdi.

Bu kararın birçok insanın hayatını olumsuz etkilediğinin altını çizen Şafi, "Binlerce aileyi etkileyen bu ahlak ve insanlık dışı kararlar, insani değerlerden olduğu gibi Arap ve İslami değerlerden de uzak." dedi.

Krize rağmen Doha'da hayat normal seyrinde

Şafi, Katar'da yaşanan ablukaya rağmen ekonomik anlamda ve halkın ihtiyaçlarının karşılanması noktasında bir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, "Sanırım yakın zamanda Doha'ya gidenler, ekonomik ve ticari durumun nasıl olduğunu gördüler." diye konuştu.

Bundan birkaç yıl önce de benzer bir durumla karşılaştıklarına ve bundan ders çıkardıklarına dikkati çeken Şafi, Ekonomi Bakanlığının bu tür durumlar için projeler hazırladığını kaydetti.

Şafi, Katar'ın tek kara sınırının Suudi Arabistan tarafından kapatılmasına ve körfezdeki ülkelerin Katar'a ait uçaklara hava sahalarını kapatmasına rağmen ülkede her şeyin normal devam ettiğini ifade ederek Katar'a ait uçakların İran ve Türkiye hattı üzerinden uçuşlarına devam ettiğini söyledi.

Yaşanan krizin ilk anından itibaren Türkiye ile Katar arasında oluşturulan hava köprüsü sayesinde gıda ve süt ürünlerinin Türkiye tarafından Katar'a getirildiğini anımsatan Şafi, iki ülke arasında 2014'den beri hayatta olan stratejik işbirliği ve sürekli güncellenen ikili ilişkiler sayesinde Katar'ın ihtiyaçlarının giderilmesinin hızlandığını hatırlattı.

Şafi, "Bu vesile ile tüm Türk yetkililere, Ekonomi Bakanlığına ve Katar'ın ihtiyaçlarının karşılanması için kolaylıklar sağlanması yönünde direktifler veren Ekonomi Bakanı'na çok teşekkür ediyoruz." dedi.

"Türkiye kardeş ve dost ülke"

Gösterilen çabaların ikili ilişkilerin ekonomik, ticari ve siyasi anlamda olduğu gibi iki ülke halkları arasındaki bağları da güçlendireceğine dikkati çeken Şafi, "Türkiye kardeş ve dost ülkedir. Bizleri stratejik ilişkiler bir araya getiriyor ve bildiğiniz gibi bu ilişkiler kardeşlik, güven, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar üzerine kurulmaktadır." diye konuştu.

Şafi, "Bizler, sınırsız destek verdikleri ve bu krizde yanımızda durdukları için Türkiye'nin devlet başkanını, hükümetini, halkını, sivil toplum kuruluşlarını takdir ediyoruz." dedi.

Ayrıca Türkiye’nin yaşanan kriz karşısında gösterdiği sorumlu duruşunu, körfez bölgesinin güvenliği ve istikrarı için krizin ilk anından itibaren tarafları görüşme ve diyaloğa çağırmasını da takdir ettiklerinin altını çizen Şafi, "Bu duruşun, Türkiye cumhurbaşkanı, başbakanı ve dışişleri bakanının rasyonel tutumundan kaynaklandığına inanıyoruz." şeklinde konuştu.

"Dayatma ve baskıları reddediyoruz"

Şafi, yaşanan krizin Körfez ülkelerinin terörle ortak mücadelesine de zarar verdiğine dikkati çekerek bu şekilde bölgede yeni siyasi eksenlerin meydana geldiğini ve sorumsuzca atılan adımların mezhepçi ayrımcılığı ve terörü körüklediğini vurguladı.

Şafi sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz diyalog ve görüşmelerden yanayız. Bağımsızlığımızı, egemenliğimizi ve ülkemiz ile halkımızın çıkarlarına uygun bir dış politika belirleme hakkımızı engelleyen ve karşı olan tüm emir, dayatma ve baskıları ise reddediyoruz."

Doha'nın kapılarının eşit bir düzlemde ve karşılıklı saygı çerçevesinde yapılacak görüşmeler için açık olduğunu vurgulayan Şafi, Katar'a yaptırım uygulayan ülkelerin açık bir şekilde esas sorunlarını dile getirmeleri durumunda Katar'ın görüşme masasında sorunsuz bir şekilde bu sorunları tartışabileceğini ifade etti.

Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen, 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu.

Ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemiş, Suudi Arabistan ayrıca Katar'ın tek kara sınırını kapatmıştı.

Katar'a karşı diplomatik ablukaya Maldivler, uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Halife Hafter destekçisi Libya'daki Tobruk hükümeti, Moritanya ve Komor Adaları gibi ülkeler de katılmıştı. Ürdün de Katar ile diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürdüğünü ve merkezi Katar'da bulunan El-Cezire televizyonunun yerel ofisini kapattığını duyurmuştu.

Sıradaki Haber
Bangladeş'te heyelan 48 cana mal oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz