Kırklareli'ndeki Karacaibrahim Mahallesi'ndeki Arpalık Camii'nin müezzini 25 yaşındaki Hüseyin Özkan, her gün sabaha karşı hazırlanıp beyaz bastonunu alarak evden ayrılıyor. Görmemesine rağmen işini hiçbir zaman aksatmıyor, aksine hayat mücadelesiyle çevresindekilere örnek oluyor.
Akrabalarının ezberlettiği cami yolunu 3,5 yıldır bastonunu kılavuz yaparak bulan müezzin Hüseyin, camiyi ibadete açıyor.
Eviyle cami arasında mekik dokuyan Hüseyin Özkan, camiye girer girmez bastonunun yardımıyla dolaptan cübbesini alıp giyiyor.
Özkan, kendisine "rota" olarak belirlediği halı eklerine ayağını sürüyerek, ulaştığı minare odasında okuduğu ezanla cemaati camiye davet ediyor.
Genç müezzin yüzde 90 görme engelli. Sadece ışığı ve karartıyı seçebiliyor, nesneleri ayırt edemiyor.
Eğitimini tamamladığı İstanbul'da braille alfabesi öğrendiğini aktaran Özkan, görme engelinin hayatının hiçbir alanına engel olmadığını söyledi.
Ona göre, ''İnsan bir işi severek yaptığı zaman onun icab ettiği her şeye katlanıyor."
Özkan, şunları anlattı:
''Cami cemaatimizden Allah razı olsun. Ben görevimi engelsiz bir vatandaş gibi yaptığımı düşünüyorum. Camide bir musluk bozulsa usta buluyorum, klima arızalansa servis çağırıyorum. Çatıda bir sorun olsa cami cemaatinin de yardımıyla hep beraber yapıyoruz. Benim de bir engelsiz gibi görev yaptığımı görünce aradaki mesafe ve ön yargı kırıldı. Ben de onlara anlayış gösteriyorum. 'Ben gözlerimi kapasam adım atamam sen nasıl yürüyorsun, evde nasıl işini görüyorsun, ben gözlerimi kapasam yemeği üzerime döküyorum' gibi sorular çok soruldu bana ama insan azmettiği zaman yapabiliyor. Ben çarşıya gidip yemeğimi yiyebiliyorum. Yazın 6-7 ay evde yalnız kalıyorum, yemeğimi kendim yapıyorum. Ön yargısız yaklaşım olduğu zaman benim de engelsiz bir insandan farkım olduğunu düşünmüyorum.''
''Engelim olmasa komando olmayı isterdim''
Engelinden dolayı askerliğini yapamadığını belirten Özkan, ''Bizim aileden gelen bir avcılık kültürü var. O zamanlar benim de silahlara ve askerliğe merakım vardı. Engelim olmasa komando olmayı isterdim. Öyle bir hayalim vardı ve kısmet olmadı" dedi.
Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben bir engelsiz gibi görev yapıyorum. Benim görme engelim var ama azim ve kararlılıkla bu açığı kapadığımı düşünüyorum. Evden camiye yalnız gidip gelmeyi, yemek yapmayı, çarşıya inmeyi bir engelsiz yapabiliyorsa biz de yaparız diye düşüncem var benim. Engelin insanın işine, hayallerine, isteklerine engel olacağını düşünmüyorum. Göz tabii ki de bir eksiklik. Göz olsa da olmasa da bir diyemem ama engelsiz bir insanın 10 dakika yaptığı işi ben 15 dakikada yaparım. Şonuçta yaparım. Azim ve kararlılıkla bu işlerin yoluna girebileceğini düşüyorum.''
Özkan, ayrıca başkalarının yardımı olmadan evinden çıkmayan engellilere ise ellerine bastonlarını alarak evlerinden çıkmaları tavsiyesinde bulunarak, herkesin ailesinden bağımsız bir özel hayatı olması gerektiğini düşündüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
12.3ºC
Ankara
