Kadri Garan, 1919 yılında Antalya'nın tarihi Kaleiçi semtinde açtı dünyaya gözlerini...
Bir asrı aşan hayatının tamamını burada geçirdi.
Kendine özgü üslubuyla; "Canınızın kıymetini biliniz anlatabildim mi? Bu böyle olmuş böyle olmuş takmayın yaşamaya bakın" diyen Garan kendi yaşamından ipuçları veriyor.
Çocukluk yıllarını anlatan Garan, bisikletle sokaklar arasında hızlı hızlı koştuklarını ve Yenikapı'dan üst kapılara kadar bisikletle dolaştıklarını anlatıyor.
bisiklet onun için bir tutku, bu tutkusuna ilerleyen yıllarda da devam etmiş, ta ki iki yıl önce düşüp kalça kemiğini kırana kadar.
"Hayat çok güzel"
Hareketlerini kısıtlayan kırığıyla eski hareketli günlerine dönemese de hayatı dolu dolu yaşamaktan da, gezmekten de vazgeçmiyor.
"Ben eğer düşmeseydim böle hastanelik olmasaydım daha 10 sene yaşardım hayat çok güzel."
Bir asırlık ömrünün son 58 yılını ise ikinci eşi ile geçirmiş. Ona göre mutlu evliliğin sırrı değer bilmekten geçiyor.
"Şimdiki ailemle mutlu oldum. 58 sene başımın tacı. Kadını kırmayacak kadına bağırmayacak çağırmayacak kadını böyle yüksek tutacak kadının kıymetini bilecek anladın mı?"
Atatürk'ü gördüğü günü unutamıyor
102 yıllık ömrüne binlerce anı sığdırdı ancak onun için en değerlisi Atatürk'ü gördüğü gündü.
Garan, hatırladığında büyük heyecan duyuyor.
"İlkokulda en son lisede Atatürk hastalandığı zaman üç kapılarda büyük bir bina otel diyelim, Atatürk geldi. Atatürk'ü alkışladık, çıktı balkona bizi alkışladı."
Şimdi Kaleiçi'nin sokaklarında gezerek eski günlerini yad ediyor. Zaman zaman da uzaklara dalıyor, kim bilir hangi anılara.
Haber: Sena Ünal
13ºC
Ankara
