Hastanelerin hijyen ve güvenliği onlara emanet

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki temizlik görevlileri, hijyenik ortamda sağlık personeline çalışma, hastalara ise tedavi imkanı sunuyor.

Temizlik personeli, Türkiye'yi ve dünyayı etkisi altına alan salgınla mücadelede fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarının hastanelerdeki en büyük destekçisi olmanın gururunu yaşıyor.

Her saat vatandaşların temas ettiği yerler başta olmak üzere hastanenin tüm servis, oda ve ortak kullanım alanlarını deterjan ve dezenfektan ile yıkayan görevliler, katı atıkları da özenle toplayarak imha edilmesini sağlıyor.

Birçoğu koronavirüsü atlatıp, işine kaldığı yerden devam ediyor. 

"Ben de hasta oldum, o zorluğu yakından biliyorum"

Klinik Destek personeli Erdal Bektaş, büyük fedakarlıklarla hastalara ve sağlık personeline yardımcı olmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Çalışma şartlarımız ister istemez, malum pandemi dönemine bağlı olarak yoğun geçiyor. Halkımız da bu yönden daha anlayışlı olursa daha çok sevineceğiz. İlk pik döneminde yine yoğunluk vardı ama bu kadar değildi. Bu sefer yoğunluk daha çok oldu" dedi.

Kendisi de koronavirüse yakalanan Bektaş, süreci şu sözlerle anlattı:

"Hastalarla irtibattayız, yan yana kalıyoruz ve tabii ki üzülüyoruz. Zor bir şey. Ben kendim de koronavirüse yakalandım. Yaşadığım için o zorluğu yakından biliyorum. O yüzden istiyorum ki insanlarımız evinde kalsın, kendi sağlıklarını korusunlar. İster istemez üzülüyoruz, bu can sonuçta. Her zaman yakın çevreme evde kalmalarını söylüyorum. Bize de yardımcı olsunlar, kendilerini de korusunlar."

"Herkes kendisine dikkat etmeli"

Temizlik personeli Nurten Gündoğdu da salgın başladıktan sonra oğlunun ve kızının da pozitif olduğunu, tedavilerinin ardından sağlıklarına kavuştuklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu süreci biz çok şükür iyi atlattık. Herkes kendisine dikkat etmeli, 24 saat Acil Servislerde mesailerimizi sürdürüyoruz. Poliklinik, Genel Cerrahi ve ek binalardaki servislerde farklı zaman dilimlerinde dönüşümlü olarak çalışıyoruz. Geri hizmet personelleri olarak elimizden gelenin en iyisini yapmak için gayret gösteriyoruz. WC'ler, odalar ve koridorlardaki temizlik hizmetlerine pandemiyle birlikte daha fazla dikkat etmeye başladık."

İşine severek geldiğini anlatan Nurten Gündoğdu, hastaların iyileşerek hastaneden ayrılmalarının kendilerinin çok mutlu ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Hastalarımızın derdine derman olduğumuz için gururlu ve onurluyuz. Yeni hasta geldiğinde onlara temiz bir ortam hazırlamak için çalışıyoruz. Giden hasta sağlıklı gidiyorsa bu durumda payımız olduğunu düşünerek ayrıca mutlu oluyoruz. Hijyenik tedavi ortamı için yöneticilerimizin de direktifleriyle bütün detayları elden geçiriyoruz."

"Güvenlik personelleri olarak yoğun mesai yürütüyoruz"

Güvenlik personeli Vedat Ayar ise iş yükünün arttığını ancak farklı bir dönemden geçtikleri için şikayetçi olmadıklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Giriş çıkışlarda hastaları kontrol ediyoruz. Gerekli olan yerlere yönlendirmeler yapıyoruz. Çocuk polikliniklerinde hastaları ateşlerini ölçerek içeri alıyoruz. Güvenlik tedbirlerimizi de ayrıca aldık. Hastanemizde yoğunluk olduğu zaman tedbir almaya kendimizden başlıyoruz. İlk önce maske ve eldiven kullanmaya başladık. Mesafelerimizi korumaya çalışıyoruz. Bu süreç içerisinde hastalanan arkadaşlarımız da oldu. Kontrollü bir şekilde giriş çıkışları sağlamaya çalışıyoruz. Hastalar arasındaki mesafeye dikkat edilmesi konusunda uyarılarımızı yapıyoruz. Bu süreç içinde giriş çıkışlar çok yoğun olduğu için güvenlik personelleri olarak yoğun mesai yürütüyoruz."

COVID-19 sürecinde hastanede çalışmaktan dolayı mutlu ve gururlu olduğunu belirten Ayar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben de COVID-19 geçirdim. Zor günler geçirdim ama sağ olsunlar yöneticilerimiz bize ellerinden geldiği kadar destek oldular. Sağlık problemi olmayan kişilerin bu süreç içinde hastaneye kesinlikle gelmemeleri, ziyaret yapmamalarını özellikle istiyoruz. Hastaneye ziyaret amaçlı gelenlerin pozitif hasta olma ihtimali var. Bizim bunları ayırmak gibi bir şansımız yok. Evde kalmaları önemli, hayat eve sığar."