Çok Bulutlu 17.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
21.09.2013 11:39

Av tutkusu müze kurdurdu

Avladığı hayvanları Ankara'da kurduğu müzede sergiliyor.

Av tutkusu müze kurdurdu

Türkiye'nin ilk uluslararası ödüllü avcısı Türker Sümer, bugüne kadar dünyanın dört bir yanında avladığı hayvanları Ankara'da kurduğu müzede sergiliyor.

Sümer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, avcılık tutkusunun, 1954 yılında, Samsun'da silah fabrikası bulunan bir yakınının, kendisi için yaptığı özel tek kırma bir tüfekle başladığını söyledi.

Etimesgut Avcılar Kulubü bünyesinde, 17 yaşındayken diğer avcılarla kuş avı yapmaya başladığını anlatan Sümer, 2005 yılına kadar Anadolu'nun değişik bölgelerinde kuş avına katıldığını anlattı. Sümer, bu tarihten sonra yakın bir dostuyla Macaristan'da bir ava katıldığını, burada avladığı bir yaban koyunu ile altın madalya kazandığını belirtti.

Afrika'da av turlarına katıldığını dile getiren Sümer, Amerika'da düzenlenen ve uluslararası kriterleri olan bir organizasyona katılmak için 5 yıl boyunca çalıştığnı aktardı.

Asya ve Avrupa'nın değişik bölgelerindeki avlara katılarak hazırlandığı Amerika'daki organizasyonda 2007 ve 2009 yıllarında ödüller aldığını, başka organizasyonlarda da altın madalyaları bulunduğunu vurgulayan Sümer, başarılarını genç avcılara anlatmaktan heyecan duyduğunu ifade etti.

"Avcılığın olabilmesi için yaban hayatı ve doğa korunmalı"

Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında avladığı hayvanları, kurduğu müzede sergilediğini ve av tutkusuna sahip misafirlerini burada ağırladığını dile getiren n Sümer, buraya her girdiğinde farklı duygular ve heyecanları yaşadığını dile getirdi.

Katıldığı avların devlet koruması altında ve kontrolünde gerçekleştirildiğini anımsatan Türker, Türkiye'de de bu konuda önemli bir yol alındığını, avcılığın olabilmesi için yaban hayatının ve doğanın korunmasının önemine işaret etti.

Avladığı Anadolu koyunu ile rekorlar kitabına girdi

Konya'da avladığı Anadolu koyunu ile "Safari Club İnternational" adlı uluslararası kuruluşun rekorlar kitabına girdiğini kaydeden Sümer, uluslararası literatürde bugüne kadar rekor kıran ilk ve tek Türk avcının kendisi olduğunu, avladığı yaban koyununun da sahip olduğu boynuz uzunluğu ile dünyada tek olduğunu aktardı.

Av deneyimlerinden bazılarını da paylaşan Sümer, dünyanın çatısı olarak adlandırılan Pamir dağlarında avladığı Marco Polo olarak adlandırılan yaban koyunu ile Moğolistan'da tek bir avda avladığı 5 ayrı yaban koyunu ve keçisi türü hakkında bilgiler verdi.

"Bu 5 hayvanının beşini birden dünyada bir avda vuran avcı yok. Bunun 5 tanesini bir avda avladım" ifadesini kullanan Sümer, söz konusu avın çok fazla fizik kondüsyon gerektirdiğini, bu avdan Moğolistan'ın ekonomisine de önemli bir gelir sağlandığını söyledi.

Elde edilen bu gelirlerin av sahalarındaki yaban hayvanlarının sayılarının korunması amacıyla kullanıldığını ifade eden Sümer, Türkiye'de de vurulan hayvanlar için yapılan ödemelerin, ülke ekonomisi için önemli bir gelir kapısı oluşturduğunu kaydetti. Sümer, sağlanan bu gelirle avlanan hayvanların sayısının çoğaltıldığını belirtti.

Avlarını katalogda anlatacak

İki yıl önce, 1957 yılında yaptırdığı ilk av tüfeğini yeniden bulduğunu ve bunun kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Sümer, tüfeğin yeni sahibi olan çobana yeni bir tüfek hediye ederek bu tüfeği aldığını anlattı.

Sümer, ikinci av tüfeğinin ise MKE tarafından 1960 yılında ilk olarak üretilmeye başlanan bir tüfek olduğunu ve bu tüfeği de müzesinde sergilediğini kaydetti.

Şimdiye kadar gerçekleştirdiği avların bir kısmını anlatan bir kitap yazdığını dile getiren Sümer, avların tümün yer aldığı bir katalog hazırlığında olduğunu ve bu kitapta, yaşadığı av deneyimlerini görsel malzemelerin de katkısı ile sunacağını dile getirdi.

Sıradaki Haber
Perşembe kıyılarında kuşların yaşam alanı arttı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz