Afrika'nın Ispartalı çocukları

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliğinin koordinesinde geçici olarak Isparta'ya yerleştirilen mültecilerin Isparta'da doğan çocukları, ailelerin ve ülkelerindeki akranlarının aksine, savaşın kötü yüzünü görmeden büyüyor.

Ülkelerindeki iç karışıklıklar, çatışmalar ve ayrımcılıklar nedeniyle arkalarında sahip oldukları her şeyi bırakarak ülkelerini terk etmek zorunda kalan mülteciler, büyük ümitlerle hayalini kurdukları ülkelere ulaşmak için zorlu yolculuklara çıkıyor.

Kaçak yollarla yapılan yolculuk boyunca bazıları açlık ve susuzluk ya da teknelerinin alabora olması nedeniyle hayatlarını kaybederken, hayatta kaldıkları için kendilerini şanslı sayanlardan bazıları yakalandıkları ülkelere sığınmacı olarak yerleşiyor. 

ISPARTA'DA BİN AFRİKALI

Uzun bir prosedür sürecinin ardından ne kadar kalacaklarını bilmeden Türkiye'deki bazı kentlere yerleştirilen mültecilerden bine yakını ise Isparta'da bulunuyor. Ailelerden bazıları pansiyonda kalırken, bazıları ise verilen destekle ev kiralıyor. 

Hayal ettikleri ülkelere ulaşamamış olsalar da Isparta'yı ikinci vatanları olarak gören Afrika'nın çeşitli ülkelerinden gelen aileler, burada çatışmaların ve iç karışıkların olmadığı yeni bir hayata "merhaba" diyor.
Kurdukları bu yeni hayatta şehrin günlük hayatına zorluk yaşamadan katılan, kendilerine özgü eğlencelerden, yemeklerden ve alışkanlıklardan vazgeçemeyen aileleri, kentte bağlayan en önemli bağ ise Isparta'da dünyaya getirdikleri Ispartalı çocukları. 

KORKU DUYMADAN SOKAĞA ÇIKIYORLAR

Bir yandan vatanlarından uzakta olmanın üzüntüsünü çeken aileler, diğer yandan ise çocukların, silah ve bomba sesleri duymadan yetiştirmenin mutluluğu yaşıyor. Isparta'da korku duymadan sokağa çıkan çocuklar, toprak sahada maç yapıyor, ip atlıyor ve sek sek oynuyor.

Evlerinde anne ve babaların yardımı ile Türkçe'yi öğrenen toplam 336 çocuktan okul çağına gelenler ise Isparta'daki okullarda eğitimlerini sürdürüyor. Isparta'da olmaktan büyük mutluluk duyan çocuklar, hayatlarının geri kalanlarını da burada geçirmek istiyor.