Makine Senfonisinde İcra-i Sanat

Maçtan önce ne bekliyorduk? Almanya ilk maçta çok da iyi oynamamış, ama yine de Portekiz  karşısında 1-0 galip gelmeyi başarmıştı. Hollanda ise iyi bir oyundan sonra Danimarka ya 1-0 yenilmişti. Bu maçta Hollanda'ya beraberlik bile yetmeyebilirdi ve bütün planlarını galip gelmek için yapacaktı. Almanya'nın ise her maça galibiyet için çıkan, o maçın diğer maça hazırlık olduğunu bilen bir yapısı vardı. Amaç irtifa sahibi noktalarsa her maçtan gelişerek çıkmak gerekirdi. Zor bir takımdı Almanya zira, maçı sonuna kadar kovalar, taktik disiplinden kopmaz ve çimleri teriyle sulardı.

Maça işte böyle bir atmosferde çıkıldı. İlk yarıda top %55 Hollanda'daydı. Hollanda'nın tam dört korneri vardı  ama rakip Almanya'ydı.  Hollanda atak göründü ancak kontrol Almanya'daydı. Rakibini orta sahanın önünde karşıladı Almanya ve topa devamlı pres yaptı. O kadar iyi takımlar ki sıradan iki atakta iki gol buluverdiler. Birinci golde  Müller kenardan içeri doğru kat etti, pasını Schweinsteiger'e çıkardı, onun ara pasında Gomez, nefis plaseyle takımını  1-0 öne geçirdi. İkinci golde yine Gomez farkı ikiye çıkardı. Hollanda'nın tek golü van Persie'den geldi.
İkinci yarıda Hollanda biraz daha risk aldı. Van Marwijk, Huntelaar ve van Der Vaart'ı oyuna aldı. Ancak Almanya'nın büyüklüğü karşısında bu manevralar da eridi gitti. Hollanda'ya kale önü zenginliğini bırakın, pozisyon zenginliği bile vermedi. Almanya'nın fizik gücü üst düzeydeydi. Rakibe düşünecek zaman bırakmadan pres yaptılar, oynayacak geniş alan kesinlikle bırakmadılar. Makine düzeninde icra-i sanat eylediler.

Hollanda ya gelince. Sneijder, Robben, van Persie… Eğer takım oyunu içinde yıldız çarkın dişlisi olamıyorsa, burnuyla 300 saydıran o oyuncu saygımızı kazanamaz. Yıldız oyuncuysan Dünya Kupası  finalisti,  ikinci maç sonunda eve dönecek duruma gelir mi?  Bert van Marwijk'e de bir çift sözümüz var.  Ne riske girdi ne oyuncularını motive etmiş görüntü verdi. Hollandalı oyuncuların bir çift  sarı kartı dahi yok. Bu kadar ısırılmadan oynanır mı? Robben'i çıkarıyorsun, Kuyt'u alıyorsun. Tamam Kuyt'u al da niye Robben'i çıkartıyorsun. O da kalsın, Almanya psikolojik olarak yaslanır senin takımın da şahlanır. Bu mudur büyük takım olmak? Renkli manevralar olmadan maç kazanılır mı?

Almanya'da Schweinsteiger, Hummels ve Gomez, Almanya'nın en iyileriydi.