Çok Bulutlu 18.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Spor
03.02.2012 21:45

"Demirören'i İstifaya Davet Edeceğim"

Adnan Öztürk, TFF’de yaşanan süreç ve Galatasaray’la ilgili çıkan haberlerler ilgili GS TV’de katıldığı bir programda açıklamalarda bulundu.

"Demirören'i İstifaya Davet Edeceğim"

Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, 26 Ocak'ta toplanan genel kurulda Yıldırım Demirören'in açıklamaları hakkında sourlan soruya, "Bence orada Kulüpler Birliği’nin başkanı olarak konuştu. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Şimdi onun şaşkınlığını yaşarken Pazar sabahı gazetelerden bir tanesinde beyanatını gördüm Kulüpler birliği başkanının; ‘’Hiçbirimiz Avrupa’ya gitmeyelim’’. Zaten Avrupa’ya gitmeyelim istifaya davet etmenin stratejik devamıdır. Türk futbolunun gelişmesini hiçbirimizin Avrupa’ya gitmemesi olarak görüyorsa ben her ortamda söylediğim için bu ortamda da tekrar edebilirim. Bu mantalitedeki Kulüpler Birliği Başkanı’nı ben ilk toplantıda istifaya davet edeceğim. Bunu da çok samimi ve net söylüyorum. Spor-Toto Süper Lig kulüplerinin Türk futbolunu ileriye taşımak için kurduğu bir vakfın başkanı ‘’gerekirse hiç birimiz Avrupa’ya gitmeyelim’’ diyemez. Eğer onu diyorsa bence güven tazelemelidir. Ben de Kulüpler Birliği’nde bir seçim olması için resmi talebimi söyleyeceğim" şeelinde cevap verdi.

Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu'nda yaşanan istifalara yönelik ise açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;

"Bizim için de sürpriz oldu. Çok sıkıntı yaşanan bu süreçte iki tane dönüm noktası vardı. Bence bu dönüm noktalarından birisi genel kurul öncesi Kulüpler Birliği’nin yaptığı toplantı ki kamuoyu bu toplantının üzerinde fazla durmadı ama Kulüpler Birliği o gün çok ciddi bir duruş sergiledi hatta bir deklarasyon yayınladı. Kulüpler Birliği bu deklarasyonda kırmızı çizgilerini özellikle belirtti. Fakat TFF’nin davet ettiği genel kurula katılmak durumundaydık ve biz de kulüp olarak katıldık. İkinci dönüm noktası buydu ki birazdan onu da detayıyla irdeleyeceğim. Türk futbol ailesi ki ben Türk futbol camiası diyorum, Türk futbolunun paydaşları, TFF’ye çok net bir mesaj verdi. O güne kadar kapalı kapılar ardında kamuoyunun önünde yapılmaması gereken tartışmalarla üretilmiş stratejilerin hemen hepsine o gün dur dedi. Dolayısıyla onun devamında iki kulübümüz tarafından istifaya davet edilen TFF yönetiminin, Kulüpler Birliği tarafından yapılan ‘’hayır başkan. Sizin ve yönetiminizin kalmasını istiyoruz’’ mesajı çok önemliydi. Fakat ne yazık ki Türk futbolunda kaos yaratmak isteyenler, ‘’cambaza bak’’ stratejisi yapmak isteyenler oldu. Mehmet Ali Aydınlar da çok iyi niyetli ve çok duygusal bir insan. Bu süreç içerisinde de psikolojik olarak, fizik olarak çok yoruldu ve istifa etti. Şu an önümüzde Türk tarihinin, Türk futbol tarihinin 15 Nisan tarihine kadar en önemli dönemini beraberce yaşayacağız. Burada konuyu biraz açmak istiyoruz. Galatasaray olarak 3 Temmuz tarihinden itibaren Türkiye için şok olan, bütün Türkiye için sürpriz olan bir olaydan sonra biz Galatasaray Spor Kulübü olarak ilk gün ne söylediysek, kapalı kapıların ardında yapılan toplantılarda veya kamuoyunun önünde olan bütün tartışmaların içinde aynı duruşu sergiledik. Bu duruştan da en ufak bir taviz vermedik. Duruşumuzu anlatmaktan artık sıkıldım ama 15 Nisan’a kadar daha çok söylememiz gerekecek. İnsani boyutlarda hiç kimsenin hapiste yatmasından mutlu olmayız dedik.

Hiçbir Galatasaray Spor Kulübü mensubunun bu olaydan muzdarip olmamasına rağmen konunun içine dahil olduk. Bence doğru bir iş yapıldı. 6222’nin Avrupa standartlarına getirilmesi için bir çalışma yapıldı. Bu çalışma esnasında Kulüpler Birliği’nin de çok ciddi katkısı oldu. Kulüpler Birliği’nin tüm üyelerine ve başkanına bu süreç içersinde teşekkür etmek lazım. Fakat konu sportif cezalara geldiği zaman bunu o gün de söyledik, bunu değiştirmeyi tartışmaya açacaksanız, eğer bunu tabiri caizse zamana yayıp da sulandırmayı düşünecekseniz ve bunun için bir toplantı organize ediyorsanız bizi çağırmayın dedik. Bu toplantıların bazılarına katıldık ve orada da söylemlerimizi devam ettirdik. Bence şu an Türk futbolunda özellikle yaşanan 10 günden sonra bir kilitlenme oldu. Başkan Mehmet Ali Aydınlar ve ekibi Pazartesi günü yapılan yönetim kurulu toplantısında ki toplantıdan 5 dakika sonra Kulüpler Birliği’nden bir deklarasyon geldi ve çok net bir duruş sergiledi. Kulüpler Birliği açıklamasında Türk futbolunu Avrupa futbolundan uzak bırakacak, uluslar arası arenada Türk takımlarını veya milli takımı yaralayacak en ufak bir söylem ve eylem içinde TFF’nin yer almasını istemiyoruz. Önümüzdeki takvim çok nettir ve kısadır. Dolayısıyla biz Mehmet Ali Aydınlar ve ekibinin göreve devam etmesini istiyoruz dedi. Bunun yanında bir de 58. maddenin bir kerelik affa uğramasıyla ilgili genel kurulun çok net bir kararı oldu.

Genel kurul dedi ki ‘’hayır. 58. maddeyi olduğu gibi uygulayacaksınız.’’ 58. maddenin olduğu gibi uygulanacağı bir konjonktür, yanında genel kurulda bununla ilgili tam destek almış bir başkan ve yönetim kurulunun önünde tek bir yol vardı: 58. maddeyi olduğu gibi uygulamak. Kamuoyuyla pek paylaşılmadı ama Sayın Mehmet Ali Aydınlar ve ekibine ilk günden beridir Galatasaray nezaketi içerisinde uluslar arası alandaki riskleri anlattık ve defalarca hatırlatmak zorunda kaldık. Kimse Galatasaray’a aksi bir şey söyleyemez. Mehmet Ali Aydınlar ve ekibi de iyi niyetle bir şeyleri kırıp dökmeden, Spor Toto Süper Lig’i dağıtmadan, ekonomik konulara biraz fazla hassasiyet göstererek, biraz da küme düşme olmasa ne iyi olurdu gibi oldukça iyi niyetli bir süreç içerisinde konuyu o güne kadar getirmişti. O güne gelindikten sonra TFF, ben istifa etmiyorum ve arkamda genel kurul var dedikten sonra bu süreci zaman yaymak, kaos yaratmak ve ‘’cambaza bak’’ stratejisi yapabilmek için herhalde baskılar yapıldı ve Sayın Mehmet Ali Aydınlar görevi bırakmak durumunda kaldı. Bunun ayrıntılarını ileride öğreneceğiz. Bu süreç içerisinde Galatasaray’a bazı kulüp başkanları ve yöneticileri tarafından çeşitli sataşmalarda bulunuldu. Ben bunları izliyorum ve iddia ediyorum ki bu sataşmalar gün geçtikçe artacak. Çünkü bu sataşmalarla gündemin içine Galatasaray’ı da çekerek, ortamı gererek ve çok ciddi bir kaos ortamı varmış gibi göstererek kamuoyunun gözünden TFF’nin yeni başkanı ve yönetim kurulunun seçimiyle ilgili hedefleri şaşırtmaya çalışacaklar. Galatasaray camiası olarak, yönetim kurulu olarak ve taraftarlar olarak biz bu oyunun içine düşmeyiz. Bugüne kadar ki yapılan sataşmalara da gerek görmediğimiz için cevap vermedik. Bundan sonra da cevap vermeye gerek görmeyeceğiz. Gerek görmeyeceğiz ama tabi bu sataşmaların limitleri de önemli.

Şu anda Türkiye’de futbol camiasının önünde başkan seçimi için belki de ilk defa çok önemli bir kriter çıkacak. Başkan adayları bir tane mi olur veya fazla mı olur bilemeyiz ama bu başkan adaylarından Türk futbolunun hem kulüpler bazında hem de milli takım bazında, Avrupa futbolundan bir dakika bile ceza almayacak şekilde bir eylem planı mı yapacak yoksa gelecek olan başkan ve yönetimi ‘’gerekirse UEFA ile kavga ederiz. Hiç birimiz Avrupa kupalarına gitmeyiz’’ gibi sözler mi edecek bunu göreceğiz. Bu durum yavaş yavaş da dillendirilmeye başlandı. Bunu maalesef çok seviyoruz ama ‘’Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, bunlar Avrupalı, Platini Fransız olduğu için bizi sevmiyor, zaten Ermeni tasarısı da geçti’’ şeklinde gündemi sulu şekilde renklendirip dikkatleri başka yöne kaydırmaya çalışacaklardır. Mehmet Ali Aydınlar ve ekibini çok ciddi bir misyonu vardı. Bu dönemde çok yoruldular, çok yıprandılar. Şahsım olarak emekleri ve çalışmaları konusunda kendilerine teşekkür ediyorum ama yeni seçilecek yönetim artık o başlayan misyonun en önemli merhalesini yerine getirmek zorunda kalacak. İstifalardan bu yana bir şey demedik ve yapılan sataşmalara da Galatasaray olarak ses çıkarmadık ama bazı hassasiyetler ve tüm camialar da Galatasaray camiasının kırmızı çizgilerini bilmelidir. Unutmaya çalışanlara da bir kere daha hatırlatmakta fayda var diye düşünüyorum."
 

Sıradaki Haber
Sow'un Fenerbahçe Mesaisi Başladı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz