Açık 5.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
28.05.2014 13:35

İyot eksikliği bakın nelere yol açıyor

Sarı, ‘‘Vücudumuza hem iyot girsin istiyoruz, hem de tuzu kısıtlıyoruz’’ dedi.

İyot eksikliği bakın nelere yol açıyor

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Sarı, iyotun tiroid hormonunun yapımında en önemli madde olduğunun altını çizerek, "Toplum yaşlandıkça, kan basıncı yüksekliği, hipertansiyon riski artıyor. Hastalarımızın çoğuna tuzu kısıtlamalarını istiyoruz. Bir noktada tuza iyot koyuyoruz ve vücudumuza o iyotun girmesini istiyoruz, diğer taraftan tuzu kısıtlamaya çalışıyoruz. Uzun vadede tuz kısıtlaması nedeniyle, yeterince iyot alımı noktasında başarıya ulaşamayacağız" dedi.

VÜCUDUN "DİNAMOSU"

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Sarı, tiroid bezinin boyunun ön kısmında yerleşen ve vücut için hayati öneme sahip bir iç salgı bezi olduğunu söyledi. Normal ağırlığı yaklaşık 20 gram olan salgı bezinin herhangi bir nedenle büyümesine guatr denildiğini ifade eden Prof.Dr. Sarı, tiroidi vücudun dinamosu olarak tanımladı. Prof. Dr Sarı, guatr oluşumunda iyot elementinin gıda ile yetersiz alınması, genetik yatkınlık çevresel ve kişisel özelliklerin yanı sıra obezite ile doğrudan ilişkili olduğuna değindi. Tiroid rahatsızlıklarının toplumda sık görüldüğünden bahseden Prof. Dr. Sarı, tiroid bezinin fazla büyümesi halinde guatr hastalığının ortaya çıktığını belirtti.

 "HAMİLE POTANSİYELLİ HER KADININ TROİD HORMUNU MUTLAKA KONTROL EDİLMELİ"

Haşimato hastalığının doğurganlık dönemini doğrudan etkilediğinin altını çizen Prof.Dr. Sarı, şunları söyledi:

"Doğurganlık dönemini etkileyen bir hastalıktır. O nedenle bir anneyi sade bir kadın olarak değil doğurma potansiyeli varsa önem arz ediyor. Annede hipotirodi ve ya Haşimato varlığı, gebe kalamama riski veya kalırsa düşükle birlikte gelişiyor. Çoğunlukla bu hastalarda tiroid hormonu eksikliği belirgin ise bebeklerde zeka geriliği ortaya çıkıyor. Bu zeka ve gelişimsel gerilik hem anne hem toplum açısından ciddi bir yük oluşturuyor. O yüzden ülkemizde ve dünyada kabul gören doğurma potansiyeli olan her kadının mutlaka gebe kalmadan önce tiroid hormonlarına bakılması gerekir. Gebelik boyunca da bebeklerin etkilenmemesi için yakından izlenmesi gerekiyor."

ERKEKLERDEKİ TROİD NODÜLLERİNE DİKKAT

Tiroid hastalıklarının endişe duyulması gereken başka bir noktasının tiroid bezinin içinde yuvarlak nodüllerin (tiroid dokusunun büyümesi) oluşması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Sarı, "Bu nodüller kanser potansiyelidir. Bu nodüllerin yüzde 15’i kadarı kanser riski taşıyor. Nodüller daha çok kadınlarda görülmesine rağmen erkeklerdeki nodüllerin daha çok kanser riski taşıdığını biliyoruz. O nedenle erkeklerde karşılaşılan nodüllere daha fazla önem atfetmek gerekiyor.

TUZ KISITLAMASI

İyot eksikliğinin guatrla ilişkisinin bilindiği için 1998 yılında tuzların iyotlanması ile ilgili bir program geliştirdiğini hatırlatan Prof.Dr. Sarı, "Bu program aslında aldığımız iyotu bir miktar düzeltti. Normal sınıra birçok yerde ulaştıramasa da, önceki eksiklikten iyi yere getirdi. Şöyle bir risk ortaya çıktı. Toplum yaşlanıyor. Yaşlandıkça, kan basıncı yüksekliği, hipertansiyon riski artıyor. Hastalarımızın çoğuna tuzu kısıtlamalarını istiyoruz. Bir noktada tuza iyot koyuyoruz ve vücudumuza o iyotun girmesini istiyoruz, diğer taraftan tuzu kısıtlamaya çalışıyoruz. Bu aslında bir çelişki doğuruyor. Belki uzun vadede tuz kısıtlaması nedeniyle, tuzların iyotlanmasıyla yeterince iyot alımı noktasında başarıya ulaşamayacağız. İyotlu tuz alınması noktasında alternatif yollar bulmamız gerekiyor. Sofralarda iyot preparasyonları, tabletleri gibi yolar bulabilir. İlaç halinde iyot satılmaktadır. Özellikle gebelerde iyot eksikliğine maruz kalmasın diye gebe hastalara ilave alarak iyot tabletleri kullanmalarını öneriyoruz" ifadelerini kullandı.

İHA

Sıradaki Haber
Dondurma yerken dikkat edilmesi gerekenler
Yükleniyor lütfen bekleyiniz