Açık 20.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
24.05.2014 18:51

“Siyasi rant hesabı yaptılar”

Adalet Bakanı Bozdağ, gündemdeki konuları değerlendirdi.

“Siyasi rant hesabı yaptılar”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Biz başarılı olduğumuz yerde bile seçim sonuçlarını değerlendiriyoruz ama CHP ve MHP'nin böyle bir derdi yok. 'Biz istesek de istemesek de bize oy verecek olanlar var' diyorlar. Kılıçdaroğlu gitsin CHP'nin, Bahçeli gitsin MHP'nin oyu değişmez. Neden, aynı tas aynı hamam da ondan" diye konuştu. Türkiye'nin, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile önemli bir sürece girdiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti: 

"Şimdi yeni bir seçime gidiyoruz. MHP'nin de CHP'nin de adayı yok. Çıkıp da yiğitçe 'bizim adayımız şudur' diyemiyorlar. Nasıl bir aday arıyorlar, hem milliyetçi hem laik hem muhafazakar hem sosyal demokrat hem de ulusalcı olacak. Böyle bir adamı Türkiye'de bulabilirlerse 'aşk olsun' demek düşer. Çıkıp da kendi gibi bir adamı koyamıyor. Bu ne demektir, 'ben yanlış adamım, benim partim yanlış parti, benim politikalarım yanlış politika' demektir. Kendilerini cumhurbaşkanlığına layık göremiyorlar. Kendini cumhurbaşkanlığına layık göremeyenleri bu millet başbakanlığa, belediye başkanlığına layık görebilir mi? Kendi içinden cumhurbaşkanı adayı çıkaramayanlar başbakan çıkarabilir mi? Bu açıkça 'ey millet, bizden adam olmaz' demektir. 'Bizden cumhurbaşkanı olmaz' diyorlar. O zaman sizden, başbakan hiç olmaz. CHP ve MHP cumhurbaşkanlığı, başbakanlık rüyaları görmeye devam ediyor ama her seçim, bunların rüyası değil, kabusu olacak. Bunlar çatı matı yapıyorlar. Temeli olmayan çatı ayakta duramaz. Allah izin verirse 10 Ağustos'ta milletin kasırgası bunların çatısını alıp götürecektir." 

SOMA'DAKİ MADEN FACİASI 

Soma'da yaşanan maden faciasından sonra hükümete yöneltilen eleştirilere de değinen Bakan Bozdağ, bu süreçte herkesin, yangının nasıl söndürüleceğini düşünmesi gerektiğini söyledi. Milletleri millet yapan en önemli esaslardan birinin de acıların paylaşılması olduğuna işaret eden Bozdağ, "Siyasi görüşlerimiz, inançlarımız ideolojimiz ne kadar farklı olursa olsun acılar karşısında duruşumuz bir olmuştur ancak ülkemizde acılardan ayrışma üretmek isteyen birileri her zaman oldu. Soma'da da bunları gördük" dedi. Bozdağ, Türk milletinin bu eleştirilere prim vermeyeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:  

"Hükümetlerimiz döneminde zaman zaman afetler oldu. Hükümetlerimiz, her afetin ardından üzerine düşeni yaptı ama kazaların öncesinde de gerekenleri yapmak lazım. Bu konuda da Türkiye'de atılmış adımlara baktığımız zaman en önemli adımları, hükümetlerimiz attı ama belli ki yetmedi. Bunun için de son Bakanlar Kurulu'nda Başbakanımız, bakanlarımıza talimat verdi. Dünyanın madencilik konusunda en ileri olan ülkelerinde bu işlerin nasıl yapıldığını araştıracaklar."

"SİYASİ RANT HESABI YAPTILAR"

"Soma'da babalar, anneler, torunlar, eşler gözyaşı döküyor, 77 milyon insan ağlıyor, bazı insanlar da çıkıyor, bu ağıtların ortasında 'siyasal rantı nasıl sağlarız', bunun hesabını yapıyorlar" diyen Bozdağ, "İnsan olmanın asgari özelliklerini taşıyan bir insan bunu yapmaz. Vicdanını kara taşa gömenlere bu millet her zaman gereken dersi vermiştir" diye konuştu. Soma'daki faciada, "140-150 civarında Suriyelinin madende bulunduğu ve bunların üzerine beton döküldüğü iftirası atıldığını" belirten Bozdağ, "Ey CHP'liler, ey CHP'nin vicdanı kararmış vekilleri. Esed, 150 bin insanı katlederken siz gidip Esed'le fotoğraf çektirdiniz. Bu katili dünyaya masum göstermek için çalışmalar yaptınız" ifadelerini kullandı.

"TOPLANTI VE GÖSTERİ HÜRRİYETİ BİR HAKTIR"  

Türkiye'de karmaşa çıkarmak için "yeminli grupların bulunduğunu" savunan Bakan Bozdağ, şunları söyledi: 

"Türkiye'de toplantı ve gösteri hürriyeti bir haktır. Türkiye, demokratik bir ülkedir. Herkes istediği yerde toplantı yapma hakkına sahiptir, düşüncesini ifade etme hakkına sahiptir ama yüzünü maskeleyip, polislere molotof atıp, polisleri canlı canlı yakma hakkına sahip değildir. Şahısların ya da kamunun malına zarar verme hakkına sahip değildir. Biz, gösteri yapılmasına karşı değiliz. Toplantı ve gösterilerin terörize edilmesine karşıyız. Amerika'da, Almanya'da gösteri alanları var. Bunların sınırları çizilmiş. Bunların dışına çıkın bakalım, size izin veriyorlar mı? Oralarda kurallar uygulanıyor. Biz de kendi ülkemizdeki kuralları uyguluyoruz. Kendi ülkelerindeki kuralları bırakıp, Türkiye'de uygulanan kurallar hakkında konuşanlara diyorum ki 'Sizin kanunlarınızla bizim kanunlarımızı yan yana koyalım. Bir bakalım nasıl?"

“CEZALAR ÖNEMLİ ORANDA ARTIRILACAK”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çocuklara ve yetişkinlere karşı cinsel saldırı ve istismar suçlarında verilecek cezaları önemli oranda artıracaklarını söyledi. TBMM’de Adalet Komisyonunda görüşülen kanun tasarısının önemli hususları içerdiğini ifade eden Bozdağ, özellikle cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara ilişkin yeni düzenleme getireceklerini belirtti. "Hem çocuklara karşı hem de yetişkinlere karşı cinsel saldırı ve istismar suçları, genel anlamda cinsel dokunulmazlığa karşı suç işlenmesi halinde verilecek cezaları önemli oranda artırıyoruz" diyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Daha önceki düzenlemelerde saldırıya uğrayanın beden ve ruh sağlığının bozulması için rapor aranıyordu, esasında saldırıya uğrayanın beden ve ruh sağlığını bu rapor, saldırıdan daha fazla etkileyebiliyordu. Saldırıya uğrayıp da beden ve ruh sağlığı bozulmayan birisi olabilir mi? Saldırıya uğrayan herkesin beden ve ruh sağlığı elbette bozulmuştur. Yeni düzenleme, bunun peşinen kabul ediyor. Beden ve ruh sağlığının bozulması halinde cezayı artırmak için öngörülen ceza miktarı, ana cezaya ilave edilmektedir. Ayrıca kamu görevi, koruyucu aile, kayın hısımlığı, üvey baba, üvey ana, üvey evlat ve evlatlık ilişkisi içerisinde olanların bu fiili işlemesi halinde cezaların artırılması hukukumuza getirilmektedir."

"TIBBİ TEDAVİ YOLUNA DA GİDİLECEK"

Bakan Bozdağ, önemli bir değişiklilik daha yaptıklarının altını çizerek, "Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenmiş suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar, bundan sonra tıbbi tedavi, mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmama veya oralarda ikamet etmeme, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamda çalışmama, çocuklarla ilgili bir meslek icra etmeme gibi hak yoksunluklarıyla da karşı karşıya kalacak. Tıbbi tedavi yoluna da gidilecek" diye konuştu.

Daha önce bu suçlardan ceza alanların, cezasının üçte ikisini hapishanede geçirdikten sonra "iyi halden" tahliye edilebildiğini vurgulayan Bozdağ, yeni düzenleme ile cezasının üçte ikisini değil, dörtte üçünü tamamlayanların "iyi halden" yararlanabileceğini anlattı. Çocuklara karşı işlenen cinayet suçlarının herkesi derinden etkilediğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:

"Son günlerde, 'bunların hakkı idamdır' tartışmaları yapıldı. Bizim hukukumuzda idam cezası yok. En ağır ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası. Öldürme fiili çocuklara karşı işlendiğinde verilen ceza da ağırlaştırılmış müebbet hapis. O zaman biz bu durumdaki cezanın infazında geçecek süreyi artıran bir adım attık. Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar, mevcut düzenlemeye göre 30 yıl yatınca tahliye oluyordu, yeni düzenlemeye göre 39 yıl yatacaklar. 9 yıl cezalarının infazındaki süre artmış oldu. Müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl yatınca tahliye olabiliyordu, yeni düzenlemede bunlar da 33 yıl yattıktan sonra iyi hali varsa tahliye olabilecek. Burada da infaz, 9 yıl arttırıldı. Terör suçlarının infazındaki şartlar, bunlar için de getirildi."  

Sıradaki Haber
“Hepimiz aklımızı başımızı alalım”
Yükleniyor lütfen bekleyiniz