Sınırdaki dramı TRT Haber'e anlattı

Suriyeli Sığınmacılara Yapılan Yardımları Koordine Eden Vali Veysel Dalmaz, "Türkiye Suriye sınırındaki bölgelere Türkiyeli vali atadı" başlıklı habere sert tepki gösterdi. Dalmaz, ”İyi bildiğimiz bizim medyamızın böyle bir şey yapması beni üzdü. Kendi yurdundan habersiz olan medyanın bunu yapmasını medyanın yüz karası olarak görüyorum” dedi.

Suriye'de ve sınırda yaşanan sürecin milli sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Dalmaz, "İktidarı, muhalefeti, herkes bu anlamda birlik olmalı ve sürece böyle bakmalı" çağrısını yaptı.

Sınırdaki dramı TRT Haber'e anlattı

Suriye’deki dram her geçen gün ağırlaşıyor. Ülkede yanan ateşten kaçan 100 binlerce kişi, Türkiye’ye sığınıyor. Zulüm mağdurlarına kapılarını ardına kadar açan Türkiye, misafirlerini sınır kentlerinde kurulan çadırkentlerde ağırlıyor.

Zor durumdaki Suriyeli sığınmacılara yapılan yardımları koordine eden Vali Veysel Dalmaz, TRT Haber’de yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk oldu. TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken’in sorularını cevaplayan Vali Dalmaz, sınırda yaşanan dramla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Kaç sığınmacı var?

Kurban Bayramı'ndan itibaren göreve başlayan Dalmaz, Suriyeli sığınmacı sayısının 250 bini geçtiğini belirtti.

Vali Veysel Dalmaz, "159 bin sığınmacı kamplarda kalıyor. Tam sayısı bilinmemekle birlikte 100 bin civarındaki sığınmacının da şehirlerde kaldığını tahmin ediyoruz. Şehirde kalanların sayısının netleştirilmesi için çalışmalar yapılıyor" dedi.

Kamplarda nasıl bir tablo var?

Suriye'den Türkiye'ye sığınan binlerce kişinin, kar-kış demeden, çoluk-çocuk demeden, yalın ayak, yaralı veya hasta, kilometrelerce yol yürüyerek geldiğinin altını çizen Dalmaz, "Şu anda Suriye’ye yardım zamanı. Eğer yapacaksak Suriye’ye şu anda yapmamız lazım. Bazı şeyler geç olmadan yapmamız lazım" dedi.

Vali Dalmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazen şöyle bir şey söyleniyor, 'efendim bizim aç ve açığımız var, işsizimiz var. Biz niye bu kadar yükü üzerimize alıyoruz? Biz niye başkasını misafir ediyoruz, yardım ediyoruz?' Bunu şöyle düşünüyorum ben: Eğer bir vicdana sahipsek, eğer biz geçmişte böyle şanlı bir maziye sahipsek, burada yanı başımızda zulüm çeken ve bu insanlar yabancı da değil, bizim özümüz, bizim yakın tanıdıklarımız, kimisi akrabamız, kimisi bölge insanımız, aynı kültürü aynı coğrafyayı paylaştığımız insanlar. Bunların bize gelmesi, büyük bir ihtiyaçtan bize geldiklerinden dolayı bizim yardımcı olmamız lazım. Bu duyarlılığa ulaşmamız lazım, adam sen de diyemeyiz."

Dalmaz, Türk halkının yardımseverliğine de vurgu yaparak, "Komşu ülkede yaşanan bu acılara karşı, 'Bundan bize ne?' demiyen bir Türk halkı var" şeklinde konuştu.

Bu çerçevede, Türkiye'de başlatılan "Bir Ekmek Bir Battaniye" kampanyasını değerlendiren Vali Dalmaz, "Şu anda özellikle Başbakanlığımızın basın açıklamasında yazdığı hesap numaraları var. Diyanet İşleri Başkanlığımızın, Kızılay’ın, AFAD’ın hesap numaraları var. Bunun yanında da bütün sivil toplum örgütlerimiz ortak bir platform halinde de zaten bu yardım organizasyonunun içindeler. Bulundukları her yerde Suriye’ye yardım götüren bu tür sivil toplum örgütlerine de yardım edebilirler. Bu bir Cuma hutbesine bir anlık yardıma bağlı kalmamalı, bence giderek artmalı diye düşünüyorum“ diye konuştu.

Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, Türkiye'de sığınmacılara yapılan yardım miktarının da 600 milyon lirayı geçtiğini söyledi.

Sağlık sorunları nasıl gideriliyor?

Vali Dalmaz, bu soruya şu cevabı verdi:

"Çadır kentte tedaviler sınır illerdeki hastanelerde tedavi altına alınıyor. Çadır kentte sahra hastaneleri hizmet veriyor. Suriye’den gelen doktorlardan liyakat sahibi olanları Sağlık Bakanlığı değerlendiriyor. Bölgedeki hastanelerde, yöre halkı sağlık hizmetlerinde Suriyeli sığınmacılardan dolayı aksaklıkların oluyor. Tedbirler almaya çalışıyoruz."

"Denetleyemediğimiz durumlar olabliyor"

"Her gelen içeri girebiliyor mu?" şeklindeki soruya Dalmaz, "Denetleyemediğimiz durumlar olabliyor. Ancak bunları tespit edebiliyoruz. Birleşmiş Milletlerle anlaşmamız gereği sınırımıza gelen kişileri geri çeviremiyoruz. Gelenleri hemen kampa alıyoruz. Ani yoğun gelişlerde bunları başka yerlere alıyoruz. Sonrasında yine kamplara bunları alıyoruz" karşılığını verdi.

"Bu insanları misafir etmemiz tarihi bir misyondur"

Vali Dalmaz, "Yeni bir geliş dalgası olur mu?" sorusunu da cevapladı.

"Üç milyona yakın insan evlerinden ayrılmış bir şekilde yaşıyor. Sınırlarımıza bu gelen insanları misafir etmemiz tarihi bir misyondur üzerimizde" diyen Vali Veysel Dalmaz, sivil toplum kuruluşlarının sınıra yakın bölgelerde çadır kentler kurulmasını teşvik ettiklerine kaydetti. Vali Dalmaz, "Türkiye'nin üzerindeki bu yükün bir nebze alınması ve insanlara yerinde yardım edilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Türkiye’ye istenmeyen kişiler de giriyor mu?

Bu konuda alınan tedbirleri anlatan Vali Dalmaz, "Kayıt sistemiyle bunların takibi yapılabilecek. Koordinasyon kurulunda sınır geçişleri konusunda ciddi tedbirler alıyoruz. Sınırdan geçecek kişilerle ilgili aile profilleri çıkarılacak" dedi.

Sığınmacılar sadece Sünni mi?

Dalmaz, bu soruya şu cevabı verdi:

"Kürt, Türkmen, Sünni gibi farklı kesimlerden insanlar geliyor. Etnik guruplara bakmadan herkese yardım ediyoruz. Esed’in etrafında kendi döneminde nemalanan her türlü insan var. Esed zulmü insanları da ikiye bölmüş. Esed gidince de insanlar arasında kardeş kavgası çıkabilir."

"Sığınmacılara üç öğün hazır yemek veriliyor"

"Sığınmacılar nasıl besleniyor?" soru üzerine Vali Veysel Dalmaz, şunları söyledi:

"Sığınmacılara üç öğün hazır yemek veriliyor. Konteyner kentlerde bazı aileler kendi yemeklerini kendileri yapıyor. Kartlarına para yüklenen aileler bu paralarla alışveriş yapıyor. Kişi başı 100 lira yardım yüklenen kart aile reisine veriliyor. Bununla kendi alışverişlerini yapıp kendi yemeklerini yapıyor. Yeni projede hazır mutfaklar kurulacak. Böylece sığınmacıların hepsi kendi yemeklerini kendileri yapacak. Bu sayede yüzde 60 civarında tasarruf sağlanması bekleniyor. Hazır yemekte israf çok fazla oluyor."

Vali Dalmaz, Suriye’de insanların ekmek yapacak imkanlarının bulamamasından dolayı Türkiye'nin 37 bin ton un yardımı kararı aldığını da ifade etti.

Türkiye yalnız mı bırakıldı?

Vali Dalmaz'a sıkça dile getirilen "Türkiye yalnız bırakıldı" yorumları da soruldu.

Dalmaz, bu konuda, "Türkiye bu insanlara yardıma koşuyor. Biz yardımlarımızı anlatmıyoruz ancak bu yardımlar Türkiye’nin yardımı diye anlatılmalı. Yoksa Suriye’nin yardımı diye algılanabiliyor" dedi.

Çadır kentlerde çalışanların durumuna da değinen Dalmaz, "Bu insanları memnun etmek gönüllülükle mümkün oluyor. Buradaki insanlar gece gündüz demeden çalışıyor" diye konuştu.

Sığınmacılara Türkçe eğitimi

Dalmaz, Türkçe eğitime ilgili olarak, "Türkiye’nin kültürünü anlatması için bu bir fırsat. Bu insanların Türkiye sevgisiyle ülkelerine geri dönmeleri lazım" dedi.

"Meşhurların gelmesi uluslararası duyarlılığı artırıyor"

Vali Dalmaz, ünlü isimleri kampları ziyaret etmesini de değerlendirdi. Dalmaz, "Uluslararası duyarlılığı arttırıyor. Ama öncelikle bizim kendi insanımıza buraların dikkatini çekmemiz lazım. Meşhur insanların ziyareti buraya olan duyarlılığı arttıracaktır" dedi.

Suriyeli sığınmacılar bölge insanını nasıl etkiliyor?

“Suriyeli sığınmacıların kiraları arttırması gibi durumlar kontrol altına alınabiliyor mu?” sorusuna Vali Dalmaz, bunun "fırsattan nasıl nemalanabilirim" düşüncesinde olan kişilerden kaynaklandığını vurguladı.

"Abartılıyor"

Dalmaz, şöyle devam etti:

"Bunu topluma genellememek lazım. Sığınmacılarla ilgili kötü olaylar bir elin parmaklarını geçmezken medya hep bunları yanlış aktarıyor ve abartıyor"