Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahaman'da düzenlenen 21'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
"Bize oy verenlerin olduğu kadar vermeyenlerin de hukukunu savunmak için toplumun tüm kesimleriyle diyalogu sürdüreceğiz" diyen Erdoğan, yarın hicri yılbaşı olduğunu hatırlattı, "Bu yeni yılın ülkemize, İslam coğrafyasına hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
MAALESEF İNSANLIK HZ. HÜSEYİN'İ ANLAYAMAMIŞTIR
Muharrem ayı içerisinde Kerbela hadisesinin 1374'üncü yıldönümünün yaşanacağını da hatırlatan Erdoğan, "Maalesef insanlık Kerbela'yı Hazreti Hüseyin'i anlayamamıştır" dedi.
Hz. Hüseyin'in haksızlık karşısında eğilmemeyi öğrettiğini belirten Erdoğan, "Hz. Hüseyin bize onurlu bir ölümün onursuz bir duruştan, onursuz bir teslimiyetten çok daha iyi olduğunu öğretti" diye konuştu.
ÇOCUKLARI KATLEDEN HERKES YEZİD'İN YANINDA YER ALMIŞTIR
"İster Sünni, ister Şii olsun çocukları katleden herkes Hz. Hüseyin'in değil Yezid'in yanında yer almıştır" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Şam'daki Yezid hergün kendi halkına yerden ve gökten ölüm yağdırıyor. Şimdi birileri bize 'susun, görmeyin' diyor. Biz susarsak, yarın Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakarız? Biz tarihimiz boyunca hiç bir zaman Yezid'lerin safında yer almadık, bundan sonra da Hz. Hüseyin'in safında yer almaya devam edeceğiz."
HAKKI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Mısır'da yaşananlara da değinen Erdoğan, "Mısır meselesi saedce Mısır'ın değil, insanlığın meselesidir. Bu Rabia işareti, artık dünyanın her yerinde baskıya, zulmü, darbeye artık yeter dur' işaretidir" dedi.
Türkiye olarak her zaman hakkın ve haklının yanında yer aldıklarını ve almaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Dünyanın her yerinde sadece ve sadece hakkı savunmaya devam edeceğiz. Biz bitaraf olmayacağız, bitaraf olan bertaraf olur" diye konuştu.
SANDIK NAMUSTUR
Yerel seçimler konusunda parti teşkilatlarına önemli uyarılarda bulunan Başbakan Erdoğan, 1947 seçimlerinde Mersin Arslanköy'de yaşananlara atıfta bulundu. Erdoğan, " 1947’deki seçimlerde hile yapılınca, sandığa kapanıp ‘sandık namusumuzdur’ diyen kadınlar bize miras bıraktılar. Dünyanın her ülkesinde sandık namustur. Ama egemen güçlerin benim istediğim yer namustur demeleri bize yol çizmemelidir" dedi.
IMF'YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VERMEK ÜZERE İMZA ATTIK
AK Parti'nin iktidara gelişinin 11'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, 11 yıl önce Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27.5 milyar dolar olduğunu bugün ise bu rakamın 134 milyar dolara yükseldiğini vurguladı. O dönemde Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şu anda IMF'ye borcumuz yok, tam aksine 5 milyar dolar borç vermek üzere imza attık.
30 Mart'ta yapılacak seçimlere hazırlandıklarını belirten Erdoğan, "Genel başkan yardımcılarımızdan bakanlarımıza, kadın kollarından gençlik kollarına, her kademedeki kardeşimin yol arkadaşımın buraya dikkatini çekmek istiyorum" şeklinde konuştu.
MENZİLE VARMAKLA MÜKELLEF DEĞİLİZ
3 Kasım 2002'de milletin emanetini omuzladıklarını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz menzile varmakla mükellef değiliz. Ama menzile giden yolda çok ama çok dikkatli olmak, o sancağı da çok iyi kavramak zorundayız. En küçük bir rehavet en küçük bir gevşeme Türkiye’nin eski Türkiye’ye rücu etmesine sebep olabilir"
NAMUSLULAR DA ALÇAKLAR KADAR CESARETLİ OLMALI
Alçakların, şerefsizlerin cesareti kadar namusluların da cesaretli olması gerektiğini söyleyen Erdoğan, " Onların omuzlarında milletin emaneti yok. Milletin sancağı yok. Biz hem sorumlu olmak, hem de elimizdeki sancağı muhafaza etmek hem de onlardan daha cüretkar olup saldırılarına göğüs görmek zorundayız. Onların görevi yakıp yıkmak, bizim görevimiz ise daha fazlasını yapmak. Onlar kışkırtmada o kadar yürekliyse, biz birleştirmede o kadar yürekli olmak zorundayız. Onlar teröre taşa molotofa yağmacılığa başvursa bile biz hukuk içinde kalmak, ağır başlı olmak ama aynı zamanda da cesur olmak zorundayız. Vurarak olmaz. Hatta defansta kalarak olmaz, biz ofansif olacağız" şeklinde konuştu.
18.4ºC
Ankara
