Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "İnanıyorum ki alınacak kesin zafer ile İstanbul bir fetih daha gerçekleştirerek olimpiyatları en çok hak eden şehir olduğunu kanıtlayacaktır" dedi.
Geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'nin hakkını gasp etmeye çalışanlar olduğuna işaret eden Bağış, "Gezi Parkı adı altında Türkiye’nin uluslararası itibarını zedelemeye yönelik menfur faaliyetlerden biri de Olimpiyat Komitesi'ne sunulan paçavra niteliğindeki karalama mektuplarıydı. İstanbul’un hoşgörü ve birlikte yaşama kültüründen zerre kadar nasibini almayanlar, sevdiklerini iddia ettikleri bu şehri kötüleyecek kadar da zavallıdırlar" diye konuştu.
OLİMPİYAT DEĞERLENDİRMESİ
Soruları cevaplayan Bağış, önümüzdeki süreçte İstanbul ve Türkiye için tarihi bir gün yaşanacağını ifade ederek, Türkiye’nin geldiği noktayı olimpiyatları düzenleyerek yeni bir seviyeye çıkarmak istediklerini belirtti.
Her biri bir kıtayı temsil eden olimpiyat halkalarının kesişim noktasında bulunan İstanbul'un bu organizasyonu düzenlemek için eşsiz bir şehir olduğuna dikkati çeken Bağış, İstanbul'un, Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan bir düğüm olduğunu kaydetti. Bağış, bu düğümün gelecek ay yapılacak oylama neticesinde kardeşlik ve hoşgörünün menfaati için çözüleceğine dair ümitlerinin tam olduğunu söyledi.
"İSTANBUL BİR MEDENİYETLER SENFONİSİDİR"
İstanbul'un "bir medeniyetler senfonisi" olduğunu ifade eden Bağış, bu senfoninin icra edilebileceği en güzel sahnelerden birinin olimpiyatlar olduğunu vurguladı. Bağış, her din ve her kültürden ezgilerin bulunduğu İstanbul’da sadece güftelerin farklı olduğuna işaret ederek, müziğin kaynağının aynı olduğunu belirtti. Bağış, şunları söyledi:
"İstanbul’daki müziğin esası insandır, insanca beraber yaşamaktır. İstanbul, beşerin insanlığa yükseldiği şehirdir. İstanbul fethedildikten sonra nasıl dünya için karanlıktan aydınlığa açılan kapı olduysa bugün de o kapı olmaya adaydır. İnanıyorum ki alınacak kesin zafer ile İstanbul bir fetih daha gerçekleştirerek olimpiyatları en çok hak eden şehir olduğunu kanıtlayacaktır. İstanbul diğer şehirlerden kaç gömlek üstün olduğunu Avrupa Kültür Başkenti ve Avrupa Spor Başkenti payelerini taşıyarak zaten kanıtladı. Şimdi bu başarıları olimpiyatlar ile taçlandırma zamanıdır."
"OLİMPİYAT KOMİTESİNE SUNULAN PAÇAVRA NİTELİĞİNDEKİ MEKTUPLAR"
Bakan Bağış, geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'nin hakkını gasp etmeye çalışanlar olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Altın yere düşmekle değerinden bir şey kaybetmez. İstanbul’u Gezi ile kirletebileceklerini sananlar sadece ellerini ve vicdanlarını kirlettiler. Gezi Parkı adı altında Türkiye’nin uluslararası itibarını zedelemeye yönelik menfur faaliyetlerden biri de Olimpiyat Komitesi'ne sunulan paçavra niteliğindeki karalama mektuplarıydı. İstanbul’un hoşgörü ve birlikte yaşama kültüründen zerre kadar nasibini almayanlar, sevdiklerini iddia ettikleri bu şehri kötüleyecek kadar da zavallıdırlar. Yaydıkları yalan yanlış propaganda haberleri ile bütün ülkenin hakkına girenlerin samimiyetlerinden de iyi niyetlerinden de şüphe etmek gerekir."
"GÖZLER CHP'Yİ ARIYOR"
Türkiye'ye karşı yöneltilen bu tür fiillerde "gözlerin CHP'yi aradığını" belirten Bağış, şöyle devam etti:
"Çünkü CHP, Türkiye’nin aleyhine eylemler gerçekleştiren bir odak varsa anında orada kendini konumlandırmıştır. O odakların amiral gemisi olmuştur. Nerede Türkiye’ye karşı bir hareketlenme var ise CHP’nin ayrık otu gibi orada bitiverdiğini görüyoruz. Bu toprakların en temel değerlerinden dahi nasibini alamayan CHP'nin ne kadar zavallı olduğunu Hacı Bektaş-ı Veli anma törenlerinde bu devletin bakanına saldıracak kadar gözü dönmüşlere sahip çıkmalarıyla bir kez saha gösterdiler. Hoşgörünün timsali Hacı Bektaş’tan dahi zerre kadar örnek almayanlar İstanbul’un hoşgörüsünden ne anlar?"
"HADİ BAŞKA KAPIYA"
"Parti içi puan devşirme hevesiyle TOMA’ların önünde yoga yapanların Mısır’da ve Suriye’de olanlara karşı kayıtsız kalmalarını ancak Gezi zeka seviyesinde duyarlı olmalarıyla açıklayabileceklerini" ifade eden Bağış, "Belki kendilerine Mısır’da insanların yerine laiklik elden gidiyor denseydi kılları kıpırdardı. Mazlum ile zalimi, insan ile ağacı, sıkılan su ile kurşunu aynı kefeye koyan zihniyetten başka ne beklenir ki? Bizim onlara 'Hadi başka kapıya' demekten başka yapabileceğimiz bir şey yok" diye konuştu. (AA)
16.1ºC
Ankara
