Aziz Mahmud Hüdayi Camisi hizmete açıldı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Üsküdar'daki restorasyonu tamamlanan Aziz Mahmud Hüdayi Camisi'nin yeniden hizmete açılması törenine katıldı.

Burada konuşan Arınç, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin, İslam aleminde çok önemli yere sahip olduğunu ifade ederek, caminin restorasyonunun Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını, bunun da iftihar vesilesi olduğunu söyledi.

Rahatsızlığı ve Soma'da yaşanan maden faciası nedeniyle camiye daha önce gelemediğini aktaran Arınç, "Yapılan işi biz de yerinde görelim ve cemaatimizle birlikte olalım diye çok arzu ettik. Türkiye'de gönüllerimizi yaralayan, gözlerimizden akan yaşlarla hepimizin büyük bir hüzün duyduğumuz Soma'daki maden faciasını yaşadık. 301 kardeşimiz hakkın rahmetine uğurlandı. Onların çocukları, eşleri var. Bütün bir millet olarak bundan büyük bir üzüntü duyduk, ızdırap duyduk, halen de bu üzüntümüz devam ediyor" diye konuştu.

Arınç, cuma namazının ardından Soma'da hayatını kaybedenler anısına mevlit okunacağını belirterek, "Herhalde o kardeşlerimiz için en anlamlı anma böyle olabilirdi. Allah hatimleri, duaları kabul etsin, onlara rahmet etsin. Ailelerine ve bütün milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum" ifadelerini kullandı.

12 SENEDE 10 MİSLİNE ÇIKARDIK

Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasında vakıflar için yapılan çalışmalara değindi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bütün vakıf eserlerinin bekçisi olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüzyıllardan bu yana Türkiyemizin her noktasında, hamiyetli insanlarımızın, mutlaka Allah rızasını gözeterek, bütün mahlukat için vakfettikleri bu hayırlı müesseseleri yaşatmak ve hayatta bırakmak istiyoruz. Son 12 yıldan bu yana, 4 bine yakın vakıf eserinin restorasyonunu, tadilatını bitirdik, tamamladık. Bu takriben 3 milyar liraya mal oldu. Helali hoş olsun. En büyük camilerimizden külliyelerimize, hanlarımıza, hamamlarımıza, imaretlerimize, çeşmelerimize, kabristanlarımıza, türbelere varıncaya kadar bütün vakıf eserlerini ayağa kaldırma gayreti içinde olduk. Son 80 yılda diyelim ki, 300 eser restore edilebilmişse biz 12 senede bunu 10 misline çıkardık. Bu inançlı, gayretli, fedakar bir çalışmanın ürünüdür. Sağolsun Sayın Başbakanımız verdikleri talimatta, 'Vakıf eserlerini bulacaksınız, hayata döndüreceksiniz, restore edeceksiniz, onları tekrar insanların hayrına bir noktaya getireceksiniz' dedi. Genel Müdürümüz ve tüm çalışanlarımız da bu hedef doğrultusunda büyük gayretler içine girdi."

Restorasyonu tamamlanan Üsküdar'da Mihribah Sultan Cami'nin açılışını gerçekleştirdiklerini, Yeni Valide Külliyesi'nin de restorasyonu tamamlandığında Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi'ne devredileceğini aktaran Arınç, burada yüzlerce yıl öncesindeki ilim usulünün tekrar hayata döndürüleceğini ifade etti.

BEDDUALAR KALKARSA...

İstanbul'un vakıf eserleri konusunda çok bereketli ve zengin olduğunu ifade eden Arınç, "Ama dökülüyordu, tükenmişti. Allah'a hamdolsun hamiyetli bir el geldi, onları son yıllarda ayağa kaldırdı. Ecdadımızın bedduasını değil, hamdolsun duasını almaya başladık. Üzerimizden beddualar kalkarsa daha çok rahatlayacağız. Daha çok bereketli işler bulacağız. Daha çok birbirimizi kucaklayacağız" diye konuştu.

Vakfı çok sayıda kadının da ziyaret ettiğini hatırlatan Arınç, "Ben inanıyorum ki hanım kardeşlerimiz bu ziyaretlerde bu dualarda biz erkeklerden daha samimi ve daha ihlaslı. O yüzden aramızda hanım kardeşlerimizin de bu açılışa teşrif ettiklerini görüyorum. Onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Lütfen dualarına bizleri de alsınlar" ifadelerini kullandı.

TÜRBELER, VAKIFLARA DEVREDİLSİN

Başbakan Yardımcısı Arınç, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün tüm hedeflerine ulaşacağına inandığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Yolda Vakıflar Genel Müdürümüzle (Adnan Ertem) bir konuyu tartıştık. Bugün türbeler, kanun gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığımızın uhdesine verilmiş ama bu türbelerimizin bugün Kültür Bakanlığı tarafından tamamının restore edildiğine, tadilatlarının, onarımlarının yapıldığına maalesef şahit olamıyoruz. Sadece meşhur birkaç tanesi üzerine yoğunlaşıyorlar. Geride kalanlara çok fazla hizmet edilemiyor. Belki de bütçelerinin yetersizliğinden, belki de bir başka sebepten. Dolayısıyla türbeler, esasen cami yanındadır. Vakfiyenin de içindedir. Vakıflar Genel Müdürlüğümüze devredilecek olursa biz nasıl ki bu vakıf eserleri için gecemizi gündüzümüze katıyoruz, türbelerin tamamı için de yeni bir hamleye girişebiliriz diye aklımıza geldi. Sayın Başbakanımıza arz edeceğiz. Bize görev düşerse Allahın izniyle bunu da alnımızın akıyla başaracağız."

HALKIMIZ HUZUR VE GÜVENLİK İSTİYOR

"Memleketimize sağlık ve mutluluklar, diliyorum, huzurlar diliyorum" diyen Arınç, konuşmasının sonunda dün Okmeydanı'nda yaşanan olaylara değindi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Halkımız huzur ve güvenlik istiyor. Dün ve bugün İstanbul'un bir bölgesinde yaşanan olaylar, üzüntü vericidir. Yurttaşlarımızın vefatı üzüntü vericidir. Yüzlerini kırmızı maskelerle kaplamış, ellerinde ateşli silahlar bulunan ve polislerimizi yakmak için bulundukları aracı ateşe veren canilerin maalesef sayıları az da olsa bulunduklarını görüyoruz. Emniyet mensuplarımızı Cenab-ı Hakk korusun. Onları haksızlıktan da korusun, onların bir başka şekilde başka olaylar içinde mazlum ve mağdur olmalarından da korusun. Şüphesiz masum insanlarımızı yurttaşlarımızın sağlık ve güvenlikleri hükümetimizin emanetindedir. Onlar için herşeyi yapacağız ama polislerimizi diri diri yakmak isteyenlere karşı da mücadelemizi elbette vereceğiz. Allah, Valimize de Emniyet Müdürümüze de Bakanlıklarımıza da mutlaka kolaylıklar verecektir. Biz de vatandaşlar olarak emniyet ve güvenlik güçlerimize her zaman yardımcı olmalıyız. Onlarla mücadele edenlere biz de elimizden geldiği kadar onlarla mücadele etmeliyiz. "