Çok Bulutlu 16.8ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
04.11.2016 11:46

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kodalak: Çağrıların faydası oldu, örgüt çözülmeye başladı

Başsavcı Harun Kodalak, "Cumhurbaşkanımız ve başbakanımızın yaptığı çağrıların faydası oldu, örgüt yavaş yavaş çözülmeye başladı." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kodalak: Çağrıların faydası oldu, örgüt çözülmeye başladı

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında açıklamalarda bulundu.

Kodalak, darbenin sivil ayağı ve karanlık yüzünü ortaya çıkardıklarına dikkati çekerek, "Bu teşebbüsün sivil ayağında sadece Adil Öksüz'ün olması mümkün değil. Bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Bakın orada bir ekip var. Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç, orada. Kemal Batmaz'ın rolünü önceden bilmiyorduk. Hatta o yüzden L 1 koğuşuna aldık. Adamın ne kadar derin olduğunu delillendirerek ortaya çıkardık." diye konuştu.

Darbe girişiminin arkasında yabancı ülkelerin olduğuna dair delile ulaşılıp ulaşılmadığının sorulması üzerine Kodalak, iddiaların araştırıldığını kaydetti.

Darbe girişiminin dış destek almadan yapılmasının mümkün gözükmediğini dile getiren Kodalak, "Elbette bu konuya dair de bazı çalışmalarımız var. Bu konuda sadece şunu söyleyelim, öngörüyoruz ve araştırıyoruz." ifadelerini kullandı.

"İtirafçı olmaya başladılar"

İtirafçı hakim ve savcıların tahliye olabileceği ve göreve iade edilebileceğinin daha önce açıklandığı anımsatan Kodalak, itirafçılara ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Gerek cumhurbaşkanımız gerekse de başbakanımız, FETÖ üyelerine açık çağrıda bulundular. 'Gelin Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olun, devletin adaletine sığının, açıkça bildiklerinizi anlatın, itirafçı olun' diye zaman zaman çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrıların faydası oldu, örgüt yavaş yavaş çözülmeye de başladı. Bizim çok ciddi anlamda itirafçılarımız var. Şu anda yargıdaki itirafçılar 300'ün üzerine çıktı. HSYK Başkanvekilimiz Mehmet Yılmaz, 300 üzerinde olduğunu telaffuz etmişti, bu açıklamanın ardından sayı arttı. İtirafçılar oldukça, birbirini tetikliyorlar. Dolayısıyla bu sayının artacağını öngörüyoruz."

İtirafçılar konusunda daha önce bir toplantı yaptıklarını bildiren Başsavcı Kodalak, FETÖ üyelerinin cezaevinde bir arada bulunduklarında birbirlerini motive ettiklerini, bu konudaki direnci kırmak için elebaşlarını gruplardan ayırdıklarını anlattı.

"Hala ümitliler"

Kodalak, FETÖ üyelerinin zaman içinde çözüleceğini öngördüklerine işaret ederek, "Çünkü hala ümitliler, aralarında bir 'Kasım' muhabbeti gidiyor, cezaevinden bazı duyumlar bize geliyor veya haberleşmelerini yakalıyoruz. Ama zaman geçtikçe bunların ümitleri bitecek, kırılacak. Üç ay içerisinde epey itirafçımız oldu, bu sayı mutlaka artacaktır." şeklinde konuştu.

FETÖ üyelerinin haberleşmek için kullandıkları ByLock programına ilişkin nasıl bir çalışma yürütüldüğünün sorulması üzerine Kodalak, şu bilgileri verdi:

"ByLock için bir sivil bilirkişimiz var, uygulamanın ne anlama geldiğini anlatacak. Bu çalışmalar devam ediyor. Bir yandan da resmi kurumlar da analiz raporları hazırlamaya devam ediyor. ByLock, gerçekten önemli bir delil. Herkes indiremez, herkes kendi isteğiyle giremez. Mutlaka içeriden birinin referansıyla girebilirsiniz. Örgütten biri sizi kabul etmeden siz ByLock'a giremeyeceğinize göre ByLock'a girmişseniz örgüt elemanısınız. ByLock içinde kesin rakam bilmiyorum ama 100 binden fazla insan var.

ByLock'a girdiğinizde 100 bin kişiyi göremiyorsunuz, 3 ya da 5 kişiyi görebiliyorsunuz. Yani örgütün hücre yapılanmasını elektronik ortama aktarılması şeklinde bir yazılım. Herkes kendisine izin verilen kadar kişiyle görüşebiliyor. Dolayısıyla piyasada bilinen, herkesin kullandığı haberleşme sistemi değil. Bu özel yazılmış, planlanmış ve tasarlanmış elektronik sistem üzerinde bir örgüt hücre yapılanması."

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) anayasayı ihlal suçunu düzenleyen 309. maddesinden yargılanan itirafçıların serbest bırakılmayacağının altını çizen Kodalak, "Adam öldüreni serbest bırakabilir misin? Ama TCK'nın 314/2. maddesindeki örgüt üyeliği suçundan yargılanıp itirafçı olanları tahliye ediyoruz, tutuksuz yargılıyoruz." ifadelerine yer verdi.

Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin soru üzerine Kodalak, soruşturmayı Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen'in yürüttüğünü hatırlattı. Dosyada olmayan yeni bilgilere ulaştıklarını, Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu'nun verdiği bilgiler doğrultusunda da bazı bilgilere ulaşıldığını belirten Kodalak, soruşturmada bir miktar aşama kaydettiklerini bildirdi.

Sıradaki Haber
'Türkiye'nin bir sistem değişikliğine ihtiyacı var'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz