Elektrik faturalarındaki yeni düzenleme, bazı çevrelerin TRT payını bir kez daha gündeme taşımlarına sebep oldu.
Oysa dünyada pek çok kamu yayıncısı, halkın desteğiyle ayakta duruyor.
Ve 14 TV, 7 ulusal 5 bölgesel radyo kanalı ve onlarca web sitesiyle TRT, Avrupalı benzerlerine kıyasla kamudan en az desteği alan yayın kuruluşu olma özelliğini koruyor.
İşte Gerçekler
Elektrik faturalarında 2012 yılından itibaren yapılacak şeklî değişiklik, bazı çevrelerin TRT payını gündeme getirmesi için fırsat oluşturdu. Her fırsatta TRT'ye aktarılan payı, doğru-yanlış bilgilerle gündeme taşımayı alışkanlık haline getiren maksatlı çevreler bu fırsatı da kaçırmadı.
TRT'nin milli manevi değerleri ön planda tutan, bireyi, aileyi ve toplumu önemseyen yayıncılık anlayışından haz etmeyen bu çevreler, sözde para unsurunu kullanarak kurum aleyhinde kamuoyu oluşturmak için hep bir ağızdan harekete geçti ve bildik bir yıpratma kampanyası daha başlatıldı.
Oysa ki Türkiye kamuoyunun gerçekleri bilme hakkı bulunuyor ve TRT Haber işte o gerçekleri açıklıyor.
GERÇEK 1 : TRT TARİHİNİN EN DÜŞÜK PAYINI ALIYOR
TRT'nin elektrik faturalarındaki payı son yıllarda önemli ölçüde düştü. 2003 yılına kadar brüt fatura bedeli üzerinden % 3,5'lara varan bu oran, şimdilerde faturanın net meblağının %2'sine kadar düşmüş durumda...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,"3.5'dan 2'ye düşürülmesinde hükümetimizin aldığı kararların da rolü oldu. Herhangi bir ödenek bulunması halinde bu pay düşecektir. Oradaki hizmetlerin aksamaması gerekir." dedi.
Sonrasında organize sanayi bölgelerinden alınan TRT payı da kaldırıldı. Son veriler ışığında geçen yıl TRT elektrik faturalarından 550 milyon 860 bin 67 lira pay aldı.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de, "İşte yüz liralık bir fatura geliyorsa, 1 lira 28 kuruş yapıyormuş.. Bu 12 ayda ne yapar, 14-15 lira bir para." diye konuştu.
GERÇEK 2 : KAMU YAYINCILARI KAT KAT FAZLASINI ALIYOR
Peki Türkiye'de durum böyle iken dünyada nasıl? Eldeki verilere göre dünya genelinde TRT çapındaki tüm kamu yayıncılarına TRT'ye verilen destekten kat kat fazlası sağlanıyor.
Üstelik, Avrupa'da kamu yayıncılığı yapan TV'ler için doğrudan yıllık zorunlu bir vergi de toplanıyor.
İngiltere'de buna lisans ücreti deniyor. Bunun dışında devlet kamu yayıncıları için fazladan bütçeden de pay ayırabiliyor,
Fransa'da TV Başına Yıllık 116 Avro Ödeniyor
Örneğin, Fransa'nın, devlet televizyonuna geçen yıl bütçeden aktardığı para, yaklaşık 2 buçuk milyar Avro. Bu da yıllık yaklaşık 5 buçuk milyar liraya, eski ifadesiyle 5 buçuk katrilyona karşılık geliyor.
Bu arada kamu yayıncısını desteklemek için Fransa'da evlerdeki her televizyon başına yıllık 116 Avro, yani yaklaşık 285 lira sabit ücret alınıyor.
İngiliz BBC Yıllık 429 Lira Alıyor
BBC'nin bütçesi ise, Fransız TV'sinden de çok daha fazla... İngiltere'nin kamu yayıncısı BBC ekran başına hanelerden yıllık 145 buçuk sterlin istiyor. Bu da yaklaşık 429 lira demek oluyor. BBC'nin kasasına zorunlu vergilerden 3 milyar 446 milyon pound giriyor. Buna artı olarak devlet bütçesinden de 293 milyon pound aktarılıyor. Tüm bu paraların toplamı Türk Lirasıyla 11 milyar 67 milyon liraya yani TRT'nin elektrik faturalarından elde ettiği miktarın yaklaşık 20 katına denk geliyor.
Hepsi TRT'den Daha Yüksek
Almanya'nın kamu yayıncısı ZDF ise televizyon sahibi her evden aylık 17 Avro, yani 41 lira bedel alıyor. Lisans ücretleri Norveç'te 215, Danimarka'da ise 174 Avro gibi oldukça yüksek değerlere ulaşıyor.
Tüm bu gerçekler ortadayken TRT'nin her fırsatta hedef tahtası haline getirilmesi, zihinlerde kuşku uyandırıyor. Ve akla "Bunca eleştiri neden??" sorusu geliyor.
Saldırıların Sebebi TRT'nin Net Duruşu
TRT ekranı her şart ve durumda net ve milletten yana tavır koyuyor. Reytinglerde yapılan usulsüzlüklerin deşifre edilmesinden, habercilikteki tavizsiz tutumuna kadar TRT, milletin kanalı olma yolunda hızla ilerliyor.
Bu haksız yüklenmelere ve karalama çabalarına rağmen milletin kuruma duyduğu artan güven ve ilgi TRT'nin doğru yolda olduğunu gösteriyor.
25.9ºC
Ankara
