Açık 4.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
19.01.2014 13:58

Kur artışına "Airbag" benzetmesi

Babacan: "Ekonomi üzerinde kalıcı bir hasar oluşmasına asla izin vermeyiz."

Kur artışına "Airbag" benzetmesi

Babacan, özel bir televizyon kanalında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'de 17 Aralık'tan bu yana yaşanan olayların farklı maliyetleri olduğunu ve bunların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirten Babacan, en sık takip edilen göstergelerden birinin Borsa İstanbul'da halka açık şirketlerin değeri olduğunu söyledi. Babacan, şöyle konuştu:

"Borsada 13 Aralık akşamı piyasa kapandıktan sonra 17 Ocak'a kadar ki 5 haftalık sürede halka şirketlerimizin toplam değeri 46 milyar 542 milyon dolar düşmüş. Bu oldukça büyük bir rakam. Sadece Türkiye'nin halka açık şirketlere baktığımızda 270 milyar dolardan 224 milyar dolara bir değer kaybı var. Yüzde 17-18 gibi bir rakama tekabül ediyor değer kaybı. Bu Türkiye'nin varlığıdır, servetidir. O günden bu yana faizlerde yüzde 0,98 artış var. Bu Hazine'nin borçlanma faizi. Bu faiz bir yıl boyunca böyle devam ederse Hazine bütün borçlanmasına yüzde 1 daha fazla faiz ödeyecek."

"ÖZEL SEKTÖR ÜZERİNDEKİ YÜK ARTTI"

Özel sektörün yurt dışına 255 milyar dolar borcu bulunduğuna işaret eden Babacan, bu borcun kur arttıkça arttığını, o günden bugüne Türk Lirasındaki değer kaybının bu borca yansıdığını ve bu durumun özel sektör üzerinde bir yük yarattığını ifade etti.

"DÖVİZ BORCUNUN OLMAMASI ÖNEMLİ BİR AVANTAJ"

Devletin döviz borcunun sıfırlanmış olmasının, 2002-2003'teki gibi döviz borcu bulunmamasının önemli bir avantaj olduğunu dile getiren Babacan, kamunun yıl sonu rakamları kesinleşmemesine rağmen yaklaşık 30 milyar dolarlık da bir fazla bulunduğunu söyledi. Babacan, dolayısıyla kurun inip-çıkmasının devletin hesabını etkilemediğini kaydetti.

"ALINAN TEDBİRLER BANKALARI KORUDU"

Bankacılıkta alınan tedbirlerin bankaları kur hareketlerinden önemli ölçüde koruduğunu vurgulayan Babacan, hanehalkının dövizle borçlanması yasaklandığı için vatandaşların da kur artışından olumsuz etkilenmediğini söyledi.

KUR ARTIŞINA "AİRBAG" BENZETMESİ

Genel makro dengeler açısından 2002-2003'te kur istikrarı etkileyebilecek bir unsurken bugün itibariyle öyle olmadığını anlatan Babacan, ekonomideki daha büyük hasarları önleme açısından kurun inip-çıkmasının ekonomide çok önemli bir şok absorbe etme mekanizması olduğunu ifade etti. Bunu araçlardaki "airbag"e (hava yastığı) benzeten Babacan, başka alanlarda oluşabilecek kalıcı hasarları kur artışının önlediğini vurguladı.

"KALICI BİR HASAR OLUŞMAYACAK"

İçeride ciddi bir siyasi hareketlilik yaşanırken ekonominin temelleri sağlam olduğu için göstergelerde hareketlilik de olsa Türkiye ekonomisinde kalıcı bir hasar oluşmayacağına inandıklarını ifade eden Babacan, Türkiye'nin sahip olduğu değerlerin fiyatının düştüğünü, bu nedenle bir zarar oluştuğunu belirtti. Babacan, "Ama bu zarar, bir felaket, kriz anlamına da kesinlikle gelmiyor." diye konuştu.

Babacan, 1994 ve 2001 krizlerinin devletin borcunu ödeyip ödeyemeyeceği korkusu yaşandığını, bugün ise böyle bir sorunun olmadığını vurguladı.

"TÜRKİYE BİR MİKTAR DAHA NEGATİF AYRIŞTI"

Babacan, şunları kaydetti:

"Bunun ne kadarı Türkiye kaynaklı, ne kadarı dışarı kaynaklı ölçmesi çok kolay değil ama son 7-8 aylık dönem baktığımızda 'Gezi Olayları'nı ve 17 Aralık sürecini yaşadık. Bunun sebebiyle Türkiye bir miktar daha negatif ayrıştı diğer gelişmekte olan ülkelerden. Bizdeki iç gelişmeler nedeniyle bir miktar negatif ayrışmamız var onu da kabul etmek lazım. Bu bir siyasi risk olarak kabul ediliyor. Siyasi riskin de bir primi oluyor, bunu faizde, kurda, varlık fiyatlarında görüyorsunuz. Çözmek için ne yapmak lazım? Siyaset kaynaklı riskleri yine siyasetin kendi alanında çözmek lazım. Siyasetten kaynaklanan bir riski sadece ekonomik tedbirlerle bertaraf etmek çok kolay değil. Finans ve ekonomik kaynaklı riskler olsa, onları ekonomik ve finansal araçlarla ve orada çözebiliyorsunuz ama siyasi kaynaklı olduğunda mutlaka siyasette tedbir almak gerekiyor."  

Sıradaki Haber
Saçı-sakalı bile paraya çevirdik
Yükleniyor lütfen bekleyiniz