Üniversite adayları erken tükeniyor

Her yıl yaklaşık 2 milyon öğrencinin üniversite sınavına girdiği Türkiye’de, YGS’ye  az bir süre kala, üniversite adayı öğrencilerde ‘Tükenme’ nedeniyle uzmanlara yapılan başvuru sayısının hızla artığı belirtildi.

 

Çocuklarımız “Tükenme Süreci” yaşıyor

 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan öğrenme psikolojisi uzmanı Dr. Faruk Öndağ, sınav psikolojisi yaşayan çocuklarda aşama aşama çöküşün başlayacağını belirterek, “Üniversite sınavları TEOG ya da KPSS uzun soluklu hazırlık gerektiren sınavlardır. Bu sınavlara maraton sınavı diyoruz. Bu tarz maraton sınavları bilginin yanı sıra strese dayanıklılığı da ölçmektedir. Pek çok başarılı, hedefi olan ve iyi ders çalışan çocuğumuz sene ortasında henüz sınava giremeden erken tükenmektedir. Sınav psikolojisini taşıyamayan bu çocuklarda aşama aşama duygusal çöküş başlar” dedi.

 

Yetersizlik duygusuna kapılan çocuklarda yorgunluk hali gözleniyor

 

Başarı motivasyonu azalan, artık istediği verimlilikte ders çalışamayan öğrencilerin tükenme sürecine girerek kendileri ile ilgili olumsuz düşünceler geliştirmeye başlayacaklarını ifade eden Öndağ, “Ben zaten yetersizim, başarışım yeterince çalışamıyorum vb… sürecine giren çocukta muazzam bir enerji kaybı sürekli bir yorgunluk hali gözlenir. Bunlara ek olarak çocuk ailesine, arkadaşlarına öğretmenlerine karşı da olumsuz duygu ve davranışlar sergiler. İstediği çalışmayı sergileyemeyen öğrenci iç dünyasındaki karışıklığı çevresindeki insanlara da yansıtır. Ailesi ile arkadaşları ile ucu bucağı olmayan sonu gelmeyen tartışmalara çatışmalara girebilir” şeklinde konuştu.

 

Süreç öğrencilerde 4 evrede görülüyor

 

 Bu sürecin öğrencilerde 4 evrede görüldüğünü aktaran Dr. Öndağ, şu şekilde devam etti: “1. Evre öğrencinin tam motive olduğu evredir. Öğrencinin hedefi, hayalleri vardır. Hayal ettiği üniversiteye ulaşabilmek için cansiperane çalışır; uykusundan, sosyal hayatından fedakârlık eder ve kendisini fazlasıyla zorlar. 2. aşamada içsel enerjisi, motivasyonu azalmaya başlar. Aynı çalışmayı sergilese de her seferinde bu iş iyice yıpratıcı olmaya başlar. 3. aşamada hâkim olan duygu durumu engellenmişliktir. Çevresine karşı tepki dönemidir. İşler bir türlü istediği gibi gitmemektedir. Gergindir, agresiftir. Olayı yoluna koyamadığının farkındadır, çaresizdir. Bu dönemde uyku, iştah sorunları ve fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başlar. 4. ve son aşamada yapacak bir şeyi kalmamıştır APATİ evresi dediğimiz evre başlamıştır. Bu evrede derin bir umutsuzluk, inançsızlık hâkimdir. Masaya oturamaz, hamle yapamaz olaylara tepkisi azalmıştır duyarsızlaşmıştır.”