Çok Bulutlu 21.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 05.04.2023 13:40

Libya'da Kaddafi'nin son mirası: Uranyum

Geçtiğimiz haftalarda Libya'da kaybolduğu söylenen ancak daha sonra bulunan uranyum varilleri bir süre dünya gündemini meşgul etti. Peki, doğal uranyum nedir? Libya'da uranyumun ne işi var? Tehlikeli midir? Piyasa değeri yüksek midir? Uzman isimlerin görüşleriyle Libya'da bulunan uranyumun detaylarını haberimizde ele aldık.

Libya'da Kaddafi'nin son mirası: Uranyum
[Fotograf: Reuters]

Geçtiğimiz haftalarda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) Libya'da Kaddafi döneminden kalma uranyumun kaybolduğunu duyurdu.

Söz konusu uranyumun kaybolduğunun belirtilmesinin ardından Libya Ulusal Ordusu’na bağlı Ahlaki Rehberlik Dairesi Başkanı Halid el-Mahcub, ordu güçlerinden bir ekibin 2,5 ton ham uranyum içeren varilleri bulduğunu açıkladı. Variller ülkenin güneyinde, Çad sınırında bulunmuştu.

Ancak yaşanan olay birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Öncelikle uranyum Libya’da ne arıyordu? Kim depolamıştı?

Hikaye tahmin edileceği üzere 40 yıldan fazla bir süre Libya’yı demir yumrukla yöneten Albay Muammer Kadafi’ye kadar uzanıyor. Öyle ki, Muammer Kaddafi yönetimi altında Libya'nın nükleer silah geliştirme programı yürüttüğünden şüpheleniliyordu. Bu program 2003 yılında sonlandırıldı fakat Kaddafi karşıtı ayaklanmalar sırasında ülkenin güneyindeki çölde bir vaha olan Sabha bölgesinde sarı kek deposu bulundu.

Küba lideri Fidel Castro ve Libya'yı 42 yıl boyunca yöneten Kaddafi. Fotoğraf: AP[Küba lideri Fidel Castro ve Libya'yı 42 yıl boyunca yöneten Kaddafi. Fotoğraf: AP]

"Sarı kek" olarak bilinen toz madde yüzde 80 oranında uranyumoksit içeriyor. Nükleer reaktörlere yakıt üretmek için kullanılan bu madde nükleer silah yapımı için zenginleştirilebiliyor.

2011 yılında depoyu inceleyen UAEA güvenlik önlemleri yetersiz olduğu için variller içerisindeki doğal uranyumun satılması ya da nakledilmesi tavsiyesinde bulunmuştu.

Akıllara gelen diğer sorulardan ilki ise, bulunan maddenin tam olarak ne olduğu sorusuydu.

Doğal uranyum nedir?

Bu sorumuzu Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Uğur Çevik’e sorduk.

Çevik, ilk önce uranyumun hangi maddelerden oluştuğunu ve ticari hikâyesini anlatıyor;

“Uranyum doğada zenalit ve uralitit gibi minerallerin içinde bulunan gri renkli, yoğunluğu yüksek bir metaldir. İlk kez 1789 yılında Alman kimyager Martin Heinrich Klaproth tarafından keşfedilmiştir. Uranyum yer kabuğunda diğer bazı atomlara nispeten bol miktarda bulunmaktadır. Yer kabuğunun bir kilogramında ortalama üç miligram uranyum vardır. Uranyum bir maden olarak, yani maden olarak kesilmesi için yoğun bir şekilde bulunması gerekir. Ticari değer taşıyan madenlerde uranyum konsantrasyonu yüzde 1'in üzerinde olmalıdır"

Libya'da Kaddafi'nin son mirası: Uranyum

Çevik, uranyumun dünden bugüne yaşadığı serüveni de kısaca şu sözlerle özetliyor:

“Uranyumun ayrıştırılması 1841 yılında olmuştur. 1904 yılında Rodrifor uranyumun enerji kaynağı alabileceğini ifade etmiştir. 1942 yılında ilk kez nükleer yakıt olarak kullanılmıştır. 1945 yılında atom bombasında kullanılan uranyum, 1956 yılında ilk kez ticari enerji santralinde kullanılmıştır”

Doğada kolayca bulunabilen uranyum kontrol dışı grupların eline geçse ne olurdu?

Bu soruyu Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Oğuzhan Akyener’e yönelttik ve oldukça ilgi çekici cevaplar aldık.

Akyener, bulunan uranyumun solüsyon mu yoksa uranyum minerali mi olduğunun bilinmediğine vurgu yapıyor. Olayın yine de tehlike oluşturabilecek bir seviyede bulunduğuna dikkat çekiyor ve durumu bir örnekle anlatıyor:

“En tehlikesiz formatıyla konuşsak dahi, örneğin uranyum minerali içerisinde bile radyoaktiflik kazanmış maddeler bulunabiliyor. Bu radyoaktiflik kazanmış minareller belirli kimyasallarla solüsyon haline getirildiği zaman nükleer silahların çok daha yumuşak bir versiyonu haline gelir. Üstelik bu hem pahalı değil hem de yüksek teknoloji gerektirmez. Bunu sadece füzelerin ucuna bağlanan nükleer başlık olarak düşünmemek lazım. Çok daha basit yöntemlerle çok tehlikeli durumlar yaratabilir.”

Prof. Dr. Uğur Çevik’e neredeyse 10 yıldır istikrarsızlık sarmalındaki Libya’da kontrolsüz şekilde bulunan 2,5 ton doğal uranyumun ticari değerini sorduk.

Çevik, piyasalarda 1 kilogram uranyumun 100 dolar civarında olduğunu dile getirdi ve fiyatın uranyumun zenginleştirilme seviyesine göre değişebileceğine değindi.
Bu hesaba göre, Libya’da bulunan 2,5 ton uranyumun piyasa değeri de 250 bin dolar.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Saraybosna kuşatmasının üzerinden 31 yıl geçti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz