2008 ekonomik krizi, Suriye’deki karışıklıkların 2011’de iç savaşa dönüşmesi, 2013’te tüm dünyanın gündemine oturan göçmenler, dünyayı sarsan terör saldırıları ve koronavirüs salgının yarattığı ekonomik sarsıntılar, aşırı sağı Avrupa'da yeniden siyaset sahnesine çıkaran birer basamak oldu.
Fransa seçmeni ilk turda merkez partilere güvenmediğini gösterdi. Alternatif arayışları ise Macron ve aşırı sağın temsilcileri arasında kaldı.
Seçime katılım oranı da yüzde 74'tü; aşırı sağ adaylar her 3 Fransa vatandaşından birinin oyunu almayı başardı.
Le Pen radikalleri cesaretlendirir mi?
Fransa, 6 milyon Müslüman nüfusuyla Avrupa Birliği ülkeleri arasında zirvede. 68 milyona yaklaşan nüfusun yüzde 10’u ise göçmen.
Aşırı sağın iktidara gelmesi aynı zamanda radikal çevrelerin hareketlenmesi demek.
Türklerin durumu
Fransa'daki en kalabalık topluluklardan biri de Türkler.
800 bine yaklaşan Türk nüfusunun durumu Ankara-Paris ilişkilerine göre şekilleniyor.
''Ne Macron ne Le Pen''
Uygulanan baskıcı politikalardan bıkan halk, ''Ne Macron Ne Le Pen'' sloganıyla tepkisini şimdiden dile getirmeye başladı.
Kamuoyunda olası bir Le Pen zaferinin Paris sokaklarında protesto seslerini yükseltebileceği ihtimali konuşuluyor.
Fransa halkı bugün sandık başında
Yaşananlardan tedirgin olan Fransa halkı bugün ikinci kez sandığa gidiyor.
Sandıktan çıkan sonuç sadece cumhurbaşkanını değil Fransa toplumunun yeni yapısını da belirleyecek.
Haber: Fahriye Demirci
Kamera: Özden Ayvaz
16ºC
Ankara
