AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konuya ilişkin açıklama yaptı.
Arktik güvenliğinin AB için kilit öncelik olmaya devam ettiğinin altını çizen von der Leyen, "Toprak bütünlüğü ve egemenlik, uluslararası hukukun temel ilkeleridir. Bu ilkeler yalnızca AB için değil, dünya genelindeki tüm ülkeler için de hayati öneme sahiptir." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, AB'nin Danimarka ve Grönland halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu kaydetti.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da Danimarka ve Grönland'la dayanışma içinde olduklarını vurgulayarak, "Grönland, Danimarka Krallığı bünyesinde özerk bir bölgedir. Bu statüye ilişkin herhangi bir değişikliğe yalnızca Grönlandlılar ve Danimarkalılar karar verebilir." görüşlerini paylaştı.
Kallas, tüm ortakların başta Birleşmiş Milletler Şartı ve Kuzey Atlantik Antlaşması olmak üzere uluslararası taahhütlerinde yer alan egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı göstermelerini ve bu yükümlülüklere uymalarını beklediklerini kaydetti.
ABD Başkanı Donald Trump, seçildikten ve göreve geldikten sonra Grönland'ın ülkesinin kontrolünde bulunması gerektiğine ilişkin söylemini pek çok kez yineleyerek, Ada'nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip bulunmanın "mutlak zorunluluk" olduğunu savunmuştu.
Trump, Amerika'nın Grönland'a sahip olmasının "özgür dünyayı savunmak" için gerekli olduğunu ileri sürmüş, ABD Başkanı'nın bu sözleri, Grönlandlı yetkililer başta olmak üzere birçok kesimin tepkisini çekmişti.
Grönland'ın o dönemki Başbakanı Mute Bourup Egede, "Grönland, Grönland halkına aittir. Biz satılık değiliz ve asla satılık olmayacağız. Uzun süredir devam eden özgürlük mücadelemizi kaybetmeyeceğiz." ifadelerini kullanmıştı.
Danimarka Krallığı çatısı altında bulunan Faroe Adaları ile iki özerk bölgeden biri olan Grönland, bağlı bulunduğu Danimarka'ya 2 bin 900 kilometre uzaklıkta yer alıyor.