Halk Eğitim Merkezi'nin açtığı kurslarda görev yapan 28 yaşındaki Ümit Bartın, branşının yanı sıra küçük yaşlardan ilgi duyduğu müzik alanında da çalışmalar yapıyor.
Zamanla ney ve tarihi çok eskilere dayanan telli çalgılardan santuru çalmayı öğrenen Bartın, resim kursunda yaklaşık 20 öğrenciyi yetenek sınavlarına hazırlıyor.
Resim hobisi olan birçok kursiyere de resim sanatını sevdiren Bartın, "Eğitim sadece dört duvar arasında değil, her yerde olur" anlayışıyla hareket ederek öğrencilerinin derse ilgisini müzikle artırmaya çalışıyor.
Çizimler için sınıf ortamından çok açık alanları tercih eden Bartın, park ve çay bahçelerine götürdüğü öğrencilerine ders verdiği sırada santur çalıyor.
Öğrencilerini bu şekilde çalışmalara daha çok motive etmeye çalışan Bartın, sıradan olmaktan çıkardığı dersi, öğrenciler için daha cazip hale getiriyor.
"Santurun ve ney sesinin etkisini çizimlerde görüyorum"
Öğrencilerinin isteği üzerine zaman zaman ney de çalan Bartın, Halk Eğitim Merkezi'ne bağlı kurs açtığını ve bu kurslarda öğrencileri doğayla iç içe sınavlara hazırladığını söyledi.
Öğrencilerin kalbine dokunacak çalışmalar yaptıklarını anlatan Bartın, şöyle devam etti:
"Kullandığım enstrümanlarla yetiştirdiğim insanların kalplerine dokunmaya çalışıyorum. Ney sesiyle özellikle maneviyatta bazı duyguları kalplere işlemeye çalışıyorum. Santurun mistik bir havası var. Tinsel dokunuşlarla yine kalbe işlemeye çalışıyoruz. Bunu da çizdikleri resme aktarıyorlar.
Böylelikle çizimler daha yumuşak tonda oluyor. Kendilerini daha sakin, daha huzurlu bir ortamda görmelerine yardımcı oluyor. Santur ve ney eşliğinde öğrencilerimizi geleceğe hazırlıyorum. Santurun ve ney sesinin etkisini çizimlerde görüyorum."
"İnsanlar merak ediyor"
Gençlere yaklaşık bir yıldır sokak, park ve çay bahçelerinde ders verdiğini belirten Bartın, sadece sınıfta ders vermeye bağlı kalmadığını anlattı.
Sanata teşvik etmek ve gençlerin boşa zaman harcamamaları için bu tür etkinliklere devam ettiklerini belirten Bartın, "İnsanlar işimizi gördüğünde merak sarıyor. Daha önce çok görmedikleri bir şey. Özellikle gençler bizi bu şekilde gördüğünde kursa kayıt yaptırmak istiyor. Üniversiteye yönelik dersler veriyoruz. Hobi amaçlı gelen öğrencilerimiz de var" diye konuştu.
Santurun genellikle İran coğrafyasında kullanılan bir enstrüman olduğunu anlatan Bartın, "Türkiye'de bunun bir alt enstrümanı kanun var, kanun kullanılıyor. Genellikle sokak müzisyenleri kullanıyor. Türkiye'de çok görmediğimiz bir şey. 'Evrensel bir anlayışla sanata değer verenlerin sayısı arttıkça savaşa değer verenlerin sayısı azalacaktır' sloganıyla yol almaya devam ediyoruz. Her yerde ders işlenebilir. Öğrencilerim de kendilerini daha mutlu hissediyorlar, bu şekilde daha iyi odaklanıyorlar" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden Pervin Adar ise enstrüman eşliğinde aldıkları derse daha iyi konsantre olduklarını dile getirdi.
Yaklaşık 2 aydır kursa devam ettiğini aktaran Adar, "Bu şekilde derse daha çok odaklanabiliyoruz. Net bir şekilde çizimlerimizi yapabiliyoruz. Daha çok parklarda ders işliyoruz. Çok iyi oluyor. Gayet mutluyuz. Doğayı önümüzdeki kağıda resmettik, oraya uygulamaya çalıştık. Sanat insanın içindekileri ortaya çıkarması için çok güzel bir yol. Bunu da Ümit Hoca sayesinde başarıyoruz" dedi.
Kaynak: AA
14.5ºC
Ankara
