Hafif Sağanak Yağışlı 12.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
10.06.2013 11:04

Dalgıçları en çok ağlatan olay

Dalgıçlar, kendilerini en çok duygulandıran olayı anlattı.

Dalgıçları en çok ağlatan olay

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Sualtı Arama ve Kurtarma Timi, yaz-kış, gece-gündüz demeden boğulma vakalarına müdahale ediyor. Kayıpların yanı sıra su altı ve su üstündeki delillerin bulunmasına da yardımcı olan ekip, tehlikeli sularda yürüttüğü faaliyetlerle göz dolduruyor. 8 yıldır dalgıçlık yapan Uzman Çavuş Tanju Sert, çocuk ölümlerinde kendi çocuğunun aklına geldiğini ve gözyaşlarını tutamadığını anlatıyor.

Sualtı Arama ve Kurtarma Timi, bir tim komutanı ile birlikte 6 kişiden oluşuyor. 2011 yılında kurulan ve jandarmanın görev alanından sorumlu olan ekip, sel-su baskınları, boğulma vakaları, adli delil araştırması gibi görevleri icra ediyor. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nın Maslak'taki binasında bekleyen tim buraya gelen ihbarları değerlendiriyor. İhbar telsiz aracılığı ile alındıktan sonra harita üzerinden yer tespiti yapılıyor. Yer tespit edildikten sonra ekip kendi aralarında iş bölümü yapıyor. Gidilecek olayın durumuna göre ekip yanında götüreceği ekipmanları hazırlıyor. Boğulma vakalarına en az iki bot ile çıkış yapılıyor. Bir jandarma aracının yanı sıra olay yerine bir de teknolojik donanımlı minibüs götürülüyor.

Arama kurtarma timi her olaya hızlıca müdahale ediyor ve çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyor. Tim komutanı Kıdemli Çavuş Onur Şanlı, bu ekipte 3 yıldır görev yapıyor. Her an göreve hazır olduklarını söyleyen Şanlı, görev tanımını ise şöyle yapıyor: "Bizim görevimiz su altında ve su üstünde suç delillerini aramak ve bulmak. Sularda kaybolan şahıslara yönelik arama ve kurtarma faaliyeti yürütmek. Sel ve su baskını gibi doğal afetlerde de arama ve kurtarma faaliyeti icra etmek. Biz yaz kış hafta içi hafta sonu hiçbir şekilde mesai mefhumu gözetmeksizin görev başında oluyoruz. Gece de çağırsalar bir saat içinde hazır olup göreve çıkıyoruz."

DOĞA İLE MÜCADELE EDİYORUZ

İşin zorluklarını da anlatan Şanlı, "Bu işin zorluğu muhakkak var. Çünkü doğa ile mücadele ediyorsunuz. Doğayı yenmemiz mümkün değil. Biz ona uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bu saatlerce ve günlerce sürebiliyor. Bulana kadar arıyoruz. İnsan farklı duygular yaşıyor. Suda kaybolan çocuk oluyor, ya da herhangi bir vatandaşı yakınlarına verince onlar size teşekkür ediyor. Burada karmaşık duygular yaşıyor insan." ifadelerini kullanıyor.

Bu işi yapabilmek için çalışanların mutlaka gönüllü olması gerektiğini belirten Şanlı, "Bu iş gönüllülük esasına dayanıyor. Bu işi sevmezseniz yapamazsınız. Çünkü suda rahat olmanız lazım. Panik yaparsın. Sevmiyorsan yapmak istemezsin. Sevmeden yapmak mümkün değil. O yüzden kurumumuz ve vücudumuz müsaade ettiği sürece ben bu işi yapmak istiyorum." şeklinde konuşuyor.

BAZEN GÖZYAŞIMIZI TUTAMIYORUZ

8 yıldır dalgıçlık yapan Uzman Çavuş Tanju Sert ise evli ve bir çocuk babası. Arama kurtarma faaliyetine katılmanın çok güzel bir iş olduğunu anlatan Sert, "İnsanlara yardımcı oluyoruz bu işi yaparken ancak yaptığımız iş bir o kadar da üzücü. Çünkü boğulan vatandaşların bedenlerini sudan çıkardığımız için duygusal anlar yaşıyoruz. Onları ailelerine teslim etmek bizim için bir nebze olsun sevindirici." ifadelerini kullanıyor.

Cesedi bulduktan sonra duygusal anlar yaşadıklarını söyleyen Sert yaşadığı bir anekdotu ise şöyle anlatıyor: "Biz arama yaparken olay yerine kayıpların yakınları gelmişti. Kaybın bulunamaması neticesinde yakınları çok üzüntülülerdi. Bu bize çok büyük üzüntü veriyordu. Her suya girişimizde 'Acaba bulundu mu?' diye sormaları, dalgıçlar sudan çıkarken suyun kenarına gelmeleri, beklenti içine girmeleri bizi çok üzmüştü."

Kendisinin de çocuğu olduğunu ve çocuk boğulmalarında çok etkilendiğini ifade eden Sert şunları söylüyor: "Küçük çocukların özellikle serinlemek amacıyla göle girdiği zaman boğulmaları ve bizim o olaya müdahale etmemiz sonucunda küçük bedenleri bulup ailelere teslim ettiğimizde o ailelerin haykırışlarını duymak farklı bir duygu. Kendi çocuğumuzu bazen gözümüzün önüne getiriyoruz ve inanın göz yaşlarımıza hakim olamıyoruz."
 

Sıradaki Haber
Aile içi iletişimde susmak bazen konuşmaktan daha etkili
Yükleniyor lütfen bekleyiniz