Açık 11.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
06.02.2018 11:30

FETÖ sanığı SAT'çılarla "mahrem imamları"nın davası

Sualtı Taarruz ile Kurtarma ve Sualtı komutanlıklarındaki 38 askerle "mahrem imamları'nın aralarında olduğu 52 sanığın yargılandığı davada 6. duruşma başladı.

FETÖ sanığı SAT'çılarla "mahrem imamları"nın davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Sualtı Taarruz Komutanlığı (SAT) ile Kurtarma ve Sualtı komutanlıklarında görevli 38 askerle bu personelden sorumlu sözde "Deniz Kuvvetleri Yapılanması"nın "mahrem imamı" konumundaki 14 sivilin de aralarında olduğu 42'si tutuklu 52 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada yapılan duruşmaya, biri tutuksuz 39 sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Kerem Baş, SAS’ta görevli, grup komutanlığında en düşük seviyeli personel olduğunu söyledi. Eski binbaşı Hakan Egemen’in kendisinin tim komutanı olduğunu aktaran Baş, daha önceki koruma görevlerini Egemen’in emriyle yaptığını savundu.

Sanık Baş, 16-17 Temmuz’da koruma görevini gerçekleştirdiğini, 21 Temmuz’a kadar görev yaptığını, ihbar mektubunda kendisine iftira atıldığını iddia etti.

Olay günü komutanlığa Egemen’in emriyle gittiğini öne süren Baş, "Hakan Egemen ile bina girişinde karşılaştık, bana içeride beklememi söyledi, bekledim. Hakan Egemen 'görev iptal dağılın' dedi. Evime gitmek üzere dışarı çıktım, Kavacık’ta çok trafik vardı. O sırada bir yüzbaşı tarafından WhatsApp'ta 'birliğe gelmenize gerek yok' denildi. Darbe girişimini televizyondan öğrendim. SAT komutanlığında harp akademilerinde görevlendirilmedim. Kimsenin görevlendirildiğine de şahit olmadığım. Silah ve malzemelerle hiçbir ilgim yoktur.’’ dedi.

Sanığın daha önce verdiği ifadesini okuyan Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, Üsküdar’dan cep telefonundan baz bilgisinin alındığını ve iddianamede yer alan evde toplanıldığını hatırlatarak, bu eve gidip gitmediğini sordu, sanık Baş da ilgili eve gitmediğini savundu.

Sanığın olaya ilişkin sorulara farklı cevaplar vermesi üzerine başkan Öztürk, "15 Temmuz’daki olayı soruyorum ben sana. 16-17’sindeki olayları sormuyorum. Benim zekamla alay etme. Ben sana ovayı soruyorum, sen dağlardan bahsediyorsun." dedi.

Sanık Baş, daha önce verdiği ifadeleri reddetti.

"Bylock’taki talimatlarına göre savunma yaptın"

Tutuklu sanık Fahri Özdemir, savunmasında, Sualtı Savunma Grup Komutanlığı’nda görevli olduğunu söyledi. Hakan Egemen’in grup ve tabur komutanı olduğunu, izninin Egemen tarafından iptal edildiğini, sebepsiz yere izinden çağrıldığını komutanına söylediğini anlatan Özdemir, 11 Temmuz’da ağustos ayında Amerika’da yapılacak eğitim emrinin kendilerine tebliğ edildiğini, emirdeki sayı kadar patlayıcı ve mühimmatı cephaneden izinle aldığını öne sürdü.

Sanık Özdemir, birliğinde kaybolan silah olmadığını, 15 Temmuz’da Anadolu Kavağı’nda yemeğe katıldığını daha sonra Egemen’in SAT’a gitmesini emrettiğini ve subay salonuna gittiğini ifade ederek, ‘’WhatsApp’tan tankların köprüyü kapattığı mesajı geldi, daha sonra Hakan Egemen, görevi iptal etti, 'herkes evine gitsin' dedi. SAT Komutanlığından çıkarken herhangi bir silah almadım. Tarafıma bir görev verilmedi. Toplanma mesajı gelince, birliğe intikale geçtim. Egemen, 'ailesi tehlikede olan evinde kalsın, olmayan birliğe gelsin' dedi. Evde televizyondan durumu öğrendim. Ailem dışarıda olduğu için çok korktum. Eşim babasının evine varınca uyudum. Ertesi gün birliğimde nöbet tuttum." şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı Öztürk, "Askersin. Darbeye karşı vatandaş bile sokağa çıkmış, kendini yükümlülükte hissetmedin mi?" diye sordu. Özdemir, "Yükümlülüğümüz var, sıradan bir kuvvet değiliz. Benim komutanım devletin bekası için hazırda beklememi söylerse ben beklerim. Bu benim vatan sevgimle alakalı değil." diye yanıtladı.

Başkan Öztürk'ün "Mahrem imam olduğu iddia edilen Önder Yılmaz’ın evinden sinyal almış telefonun, Üsküdar’daki evinden sinyal alınmış. İddianamede bu konuya yer verilmiş, tanıyor musun bu kişiyi?" sorusuna, sanık ‘’Tanımıyorum’’ yanıtını verdi.

Bunun üzerine Öztürk, "Daha önce birçok kişinin savunmasını aldık. Elimizde daha önceki davalarda gördüğümüz ByLock kayıtları var. Bu kayıtları incelediğimizde 'sıralama şekline göre savunma yapın, böyle işkence gördüm' deyin diye talimatlar veriliyor. Sen de bu sıralamaya göre ifade verdin. Senin savunman da bu denilenlerle paralellik arz ediyor. Sana biri böyle talimatta bulundu mu?" dedi. Özdemir, "Ben bu şekilde savunma yapmadım." savunmasını yaptı.

Bir diğer tutuklu sanık Eyüphan Kılıç da savunmasında, 13 Temmuz günü 15 Temmuz için bir görev olduğunun Hakan Egemen tarafından kendisine söylendiğini, Sualtı Komutanlığı’na gittiğinde bir hareketlilik olduğu ve görevin iptal edildiğinin kendisine aktarıldığını ifade ederek, "Hakan Egemen’e ne görevi olduğunu sorduk, bize koruma görevi olduğunu ancak görevin iptal edildiğini söyledi. Barış Yortamlı’yla oradan ayrıldık. Telefonun yanında olmadığını söyledi, eve gittik Beykoz’a. 'Birliğe dönün' mesajları gelince komutanlığa döndük. Birliğin koruması maksatlı görevlendirildik. Sabaha kadar nöbet tuttuk. Daha sonra gözaltına alındık." şeklinde konuştu.

Bir kısım tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasının ardından duruşma yarına ertelendi.  

"Mahrem imam"lardan talimat 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) emir komuta zincirinden kopuk olarak FETÖ'nün "mahrem imam"larından talimat aldıkları ifade edilerek, bunun ardından sanıkların darbe girişimi sırasında SAT ile Kurtarma ve Sualtı komutanlıklarında muhalif olduklarını düşündükleri bazı askerleri derdest etmekle görevlendirildiği kaydediliyor.

Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz gecesi bu kişilerin harekete geçtikleri ancak darbenin başarısız olması nedeniyle eylemlerini tamamlayamadıkları belirtilen iddianamede, sanıkların bu aşamadan sonra da kendilerini gizlemeye çalıştıkları anlatılıyor.

İddianamede sanıklardan SAS Komandosu E.T.'nin etkin pişmanlıktan yararlandığı ve Deniz Kuvvetleri yapılanmasının "mahrem imam"larından olan sanık Enes Hozan'a bağlı olduğunu itiraf ettiği aktarılıyor.

Kaybolan silahlar Ümraniye'de bulundu

Darbe girişimi sonrası SAT'a ait 2'si uzun namlulu olmak üzere 4 silahla bu silahlara ait mühimmat, SAT komandolarının kullandığı çok sayıda şişmeli can yeleği ve çelik yelekler de dahil birçok malzemenin kaybolduğu belirtilen iddianamede, ihbar üzerine Ümraniye'de bir apartmanın bodrumunda bulunan silah ve mühimmatın bu iddianamenin sanıkları arasında yer alan tutuklu SAS Komandosu Astsubay Levent Özcan'a ait olduğu, Özcan'ın da bu apartmanda ikamet ettiği kaydediliyor.

İddianamede 51 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

"Deniz Kuvvetleri Yapılanması"nın "mahrem imamı" konumundaki 14 sanığın ayrıca "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, etkin pişmanlıktan yararlanan SAS Komandosu E.T'nin de aralarında bulunduğu 38 sanık hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. 

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Türkiye'deki ABD karşıtlığı giderek yükseliyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz