• Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
06.07.2019 23:35

Aşı karşıtlığı neden artıyor?

Artan aşı reddi, bireysel bir tercih olsa da aslında toplum sağlığını doğrudan etkiliyor. Aşılanmamış her bebek, topluma salgın hastalıkları yayma riski taşıyor. Peki, aileler neden aşıyı reddediyor? Sıcak Nokta ekibi konuyu uzmanlara sordu...

okuma süresi
Okuma süresi

Difteri, boğmaca, çocuk felci, menenjit ve zatürre gibi hastalıklar... Yıllarca birçok çocuğun hastalanmasına, sakatlanmasına ve ölmesine neden oldu. Bu salgın hastalıklar artık "aşılar" sayesinde önlenebiliniyor. Örneğin 2 milyon kişinin ölümüne sebep olan çiçek hastalığı, aşılar sayesinde yok oldu ve 1980 yılında itibaren dünyada çiçek aşısı artık uygulanmıyor.

Aşıyı reddeden aileler kızamık vakalarını arttırdı

Önlenebilen bir başka hastalık da "kızamık"... 1967’de bulunan kızamık aşısı dünya sağlığına umut olmuştu. Ancak dünya sağlık örgütünün verilerine göre 111 bin kişi kızamık nedeniyle hayatını kaybetti. Kızamık hastalığı vakaları geçen yıla göre yüzde 300 arttı. Kızamığın bu kadar yayılmasının sebebi ise aşıyı reddeden aileler.

"Çok büyük bir salgın başladı"

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayper Somer: 

''Fransa’da, Romanya’da, Bulgaristan’da, İtalya’da gördük. Aşı reddi yüzünden kızamık aşılama oraları çok düştü, yüzde 70'lere yüzde 80'lere indi. Çok büyük bir salgın başladı, hala devam ediyor. Ülkemize de bilmiyorum konu gelecek mi? Şuan ki kızamık salgının sebebi de Fransa, Romanya, İtalya’daki aşılamaların düşmesi.''

Sosyal medya üzerinden yapılan aşı karşıtı paylaşımlar aileleri etkiliyor

Aşı reddi dünyada her yıl giderek artıyor. Bu durum kızamık gibi salgın hastalıkların artmasına sebep oluyor. Sosyal medya üzerinden yapılan aşı karşıtı paylaşımlar ise aileleri olumsuz etkiliyor. Aşı karşıtlığı ise sağlık örgütlerinin uyarılarına rağmen tüm dünyada artmaya devam ediyor.

Aşıyı reddeden bireyler, aşıların içinde zararlı maddeler olduğunu öne sürüyor. Uzmanlara göre bu iddialar gerçeklerle örtüşmüyor. 

Uzman Ayper Somer:

''Aşıların içinde alüminyum var, alüminyum için de birikir dendi. Aşıların içinde çok çok az alüminyum var. Mesela şuan yediğimiz ekmekte içtiğimiz suda, havamızda hatta anne sütünde, annemizin sütünde bile daha fazla alüminyum var.''

Aşıyı reddeden ailelerin ileri sürdüğü başka bir argüman da anne sütünün yeterli olacağı tezi...

"Aşıları yaptırmak çok kritik"

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülbin Gökçay: 

"'Biraz büyüsün öyle yaptırayım aşıyı, çok küçük şimdi yaptırmayayım' diyor bazı aileler. Ama şunu biliyoruz boğmaca aşısı küçük yaşta 2. aydan itibaren yapılıyor. Kişi aşısız kardeşine o hastalığı bulaştırdığı zaman beyin içi kanama riski artıyor. 2 aylık bebekte akciğerinde sekeler olma riski artıyor. Dolasıyla bu açıdan aşıların yapılması boğmaca aşısı örneğinde olduğu gibi çocuk sağlığı açısından çok kritik."

Yüzde 95'lik aşılama şart

Aşının toplum sağlığı açısından istenilen sonucu vermesi için bireyler arasında yüzde 95'lik aşılanma oranına ulaşmak şart. 

Uzman Ayper Somer:

''Gençlere soruyoruz boğmaca geçirdiniz mi, kızamık geçidiniz mi? O kadar az insan var ki kızamığı bilen, suçiçeği geçiren. Aşının başarısı bu. 'Aşılama kendisinin kurbanı oluyor' diyoruz biz. Toplumda aşılama oluyor hastalıklar ortadan kalkıyor, toplumda o zamanda bir kuşku başlıyor. 'Hastalığı görmüyoruz' diyor halk 'biz bunun için niye aşı oluyoruz, çocuklarımıza neden aşı yapıyoruz.' Halbuki o aşılamayı kestiğiniz anda tekrardan hastalıklar ortaya çıkıyor. Tarihte biz bunu çok yaşadık gördük, yeniden göreceğiz diye korkuyoruz açıkçası."

"Geleceğimizin sağlığı için çok önemli"

Türkiye’de son 7 yılda çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183'ten 23 bine çıktı.

Uzman Gülbin Gökçay: 

''Aşılanma oranı düşerse felçli çocuk oranı artar. Kızamık geçirdikten sonra zatürre olma, diğer hastalıklara yakalanma riski artıyor. Ölüm riski var. Dolasıyla çok genç nüfusu, geleceğimizi daha doğrusu sağlığını riske atmış oluruz. Bu nedenle aşılanma oranlarının yüksek kalması geleceğimizin sağlıklı olması için çok önemli.''

Türkiye, kendi aşısını üreterek aşı reddine son vermeyi hedefliyor

Türkiye bu amaçla kendi aşısını üretmeyi hedefliyor. Bu konu hakkında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Kendi aşımızı üreten güvenilir olmasından tereddütlerin ortadan kalktığı bir yaklaşımının bu aşı reddini kaldıracağına ve önemli oranda azaltılacağına inanıyoruz." demişti. 

Aşı karşıtlığının yaygınlaşması, bebek ve çocuk ölüm oranının artması gibi büyük bir riski de beraberinde getiriyor. 

Haber: Cansu Atıcı
Kamera: Mustafa Oğuz

Sıradaki Haber
Başakşehir Şehir Hastanesi'nde sona doğru
Yükleniyor lütfen bekleyiniz