Çok Bulutlu 27ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Koronavirüs
TRT Haber 03.05.2020 12:46

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

TÜBİTAK desteği ile oluşturulan 'COVID-19 Türkiye Platformu' çatısı altında 25 farklı üniversite, 8 kamu araştırma kurumu ve 8 firmadan yaklaşık 250 bilim insanı, aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları yürütüyor.

Koronavirüse karşı sağlık çalışanları gibi, laboratuvarlardaki bilim insanları da gece gündüz mücadele veriyor.

Tüm Türkiye’yi ve dünyayı yakından ilgilendiren çalışmalar farklı şehirlerde, farklı laboratuvarlarda eş zamanlı devam ediyor. Sürecin ana merkezinde ise Gebze’de bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) var.

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçaslan, koronavirüsün daha Türkiye’ye gelmeden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının önlem almaya çalıştığını, konuyla ilgili akademisyenler, üniversiteler ve teknoloji firmaları başta olmak üzere ilgililerle görüşüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

“Virüs Türkiye’ye gelmeden bir platform kuruldu. 25 üniversitenin yanı sıra kamu ve özel kurumlardan 250’ye yakın elemanla koronavirüs kapsamında Türkiye’de ciddi bir çalışma yapılıyor. Yürütülen 17 büyük projenin koordinasyonunu MAM olarak biz yapmaktayız. Bu kapsamda bir yandan COVID-19'a karşı ilaç geliştirme projelerini yürütürken, diğer yandan platform üyelerinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin yurt içi ve yurt dışı satın almalarını tamamen biz yapıyoruz. Burada sayın Bakanımızın talimatıyla bürokrasiyi kaldırdık, çok hızlı şekilde hareket ediyoruz. Teminde zorlandığımız ürünlerde direkt bakanlığımız devreye giriyor ve ürünler hızla temin ediliyor.“

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Canlı virüs üzerinde çalışıyorlar

Bilim insanları koronavirüse karşı etkili olacak aşı ve ilacı bulmak için canları pahasına mücadele veriyor. Öyle ki, aşıya giden yolda ilk adım canlı virüs üzerinde yapılan laboratuvar çalışmaları.

Hastalardan elde edilen virüs örnekleri, Türkiye’de az sayıda bulunan, patojenlere karşı özel güvenlikli ve korumalı ‘Biyogüvenlik Seviye-3 Laboratuvarı’nda gerçekleşiyor. Basınç değerleri ve atmosferi sürekli kontrol altında tutulan bu özel laboratuvarda özel koruyucu elbiselerle çalışan bilim insanları başladıkları çalışma sona erene kadar dışarıya çıkmıyor.

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Bu çalışmalar riskli olduğu kadar da geliştirilecek aşı ve ilacın temelini oluşturduğundan büyük bir öneme sahip. Çünkü virüsün aşı veya ilaç olabilecek yapılarının hedeflenebilmesi için, öncelikle virüsün doğru tanınması gerekiyor. Covid-19 virüsü de zamanla değişme özelliğine sahip olduğu için, elde edilen her yeni örnekte çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Yapılan tüm çalışmaların koordinasyonundan sorumlu olan, Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin süreci şu sözlerle anlattı:

“COVID için çalıştığımız proje kapsamında bizim işimiz ilk olarak virüsle başlıyor, ya da virüsü taşıyan örneklerle. Bunlar boğaz/burun sürüntüsü, balgam veya broşiyal sıvı örnekleri olabilir. Bu virüs tehlikeli bir virüs olduğu ve özellikle de teneffüs ile alınabildiği için böyle ileri güvenlikli bir laboratuvarda çalışmak zorundayız. Dışarıdan virüs bize geldiği zaman örneklerimizi buraya alıyoruz ve arkadaşlarımız çalışmalara başlıyor. Mesela arkadaşlarımız şu an örneklerden RNA izolasyonu yapıyorlar. Bunlar iyileşmiş ya da hasta insanların RNA örnekleri. Buradaki amacımız da bu hastaların virüse karşı gerçekleştirdikleri antikor kütüphanesini ortaya çıkarmak ve onlardan virüsü durduracak biyolojik bir ilaç üretmek. Temel hedefimiz bu.” 

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Tekin, virüsün etkisini ortadan kaldıracak antikorlar üzerinde çalıştıklarının altını çizerek sözlerine devam etti:
“Burada biz virüsü nötralize edecek antikorları geliştiriyoruz. Virüsün hücreleri enfekte etmesini engelleyecek, tedavi amaçlı kullanılacak bir biyolojik ilaç molekülü geliştiriyoruz. Uzun süredir yaptığımız uzmanlığımızın olduğu bir teknoloji bu, daha önce de benzer biyolojik ilaç yaptığımız için. Bunun aynısını şimdi COVID için geliştiriyoruz.”

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Aday moleküller SPR cihazıyla test ediliyor

Virüsün etkinliğini ortadan kaldırabilecek, ilaç geliştirmede en önemli aşamalardan biri virüsün yapısal proteinlerinin belirlenerek, aday ilaçlarla bağlanma testlerinin yapılması ve bunun hayvan denemelerinde de gösterilmesi. Ayrıca virüsün insan hücrelerine bağlanmasını sağlayan hem viral hem de hücresel proteinlerin belirlenmesi gerekiyor. Hedeflenen ilaç geliştirilirken en önemli veri kaynağı olarak virüsü yenmiş insan kan hücreleri kullanılıyor ve virüse karşı üretilen antikorlar belirleniyor. Yapılan titiz araştırmaların ardından bu doğal koruyucu moleküllerin benzerleri üretilip, virüsü etkisiz hale getirip getirmediği çeşitli testlerle belirleniyor.

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Özellikle ilaç çalışmalarında doğru hedef moleküllere ilaç geliştirilmesi için en önemli aşama var olan veya yeni geliştirilen ilaç adaylarının modelleme ve SPR cihazıyla yapılan bağlanma testleri. Baş Uzman Araştırmacı Dr. Hasan Ümit Öztürk, süreci şu şekilde özetliyor:

“Elimizde bir virüs var ve virüsün sahip olduğu proteinler var. Onun hedeflediği, vücuda girmek için kullandığı bir ACE reseptörü var. Buradaki spike ve benzeri proteinlere karşı bazı ilaçlar deneniyor ve etkinlikleri bilgisayar ortamındaki çalışmalarla gösteriliyor. Tabii sadece bilgisayar ortamındaki çalışmalar yetmeyeceği için bunları laboratuvar ortamında farklı testlere tabi tutarak aynı etkileşimi gösterip göstermediğini kanıtlamamız gerekiyor ki bir sonraki aşamaya geçebilelim. Bunun için elimizde çeşitli araçlar var. En önemlisi de SPR dediğimiz yüzey plazma rezonans analizi. Bu analizi kullanarak gerçek zamanlı etkileşimi gösterebiliyoruz ve en etkili gördüğümüz aday molekülleri bir sonraki viral nötralizasyon aşamasına taşıyoruz.”

Türkiye aşı konusunda emin adımlarla ilerliyor

Çalışmalar hangi aşamada?

Aşı haline getirilecek moleküllerin sayısız testten geçmesi gerekiyor. Virüsün her bünyede etkisi aynı olmadığı gibi aşı ve ilaçlar da doğru testlerden geçirilip doğru sonuçlar alınmazsa her bünyede olumlu etki bırakmıyor. Olumlu etkinin aksine yapılacak bir hata ölümcül sonuçlara bile yol açabilir. Dolayısıyla ortaya uzun soluklu bir süreç çıkıyor. Çalışmaların hangi noktada olduğunu Prof. Dr. Şaban Tekin anlattı:

“Platformumuzda toplam 17 proje var. Bunlardan 8 tanesi aşı projesi. Bu projelerin hepsinde belli bir noktaya gelindi. Bir kısmı başlangıç noktasında, yani farklı teknolojilere dayalı aşı dediğimiz ürünler geliştiriliyor. Bu aşamada bazı aşı projelerine destek oluyoruz. Platform üyelerine ihtiyaçları olan molekülleri gönderiyoruz. Çok kısa bir süre sonra gerçek virüsün kullanılacağı hücresel testler başlayacak. Daha sonra da aşı ve ilaçların etkinliğini gerçek virüs kullanarak hayvanlar üzerinde test edileceği aşamaya geçeceğiz. Aşıda en kritik aşama bu molekülün hayvanda ne gibi bir etki göstereceğinin incelenmesidir. O aşamaya henüz gelinmedi ama yakında bazı projelerde bu aşamaya gelinecek. Şimdi ürünlerin çıkmasını bekliyoruz, çalışmalar devam ediyor. Umutlu olduğumuz ciddi projeler var ve buradaki 8 aşı projesinin hepsinde farklı metodolojiler uygulanıyor, farklı teknolojiler kullanılıyor. Viral aşı, inaktif virüs aşısı, RNA aşısı, DNA aşısı gibi aşı çeşitleri burada deneniyor. Hepsinin çıkış zamanları birbirinden farklı, bazıları 3-5 ayda çıkabilir bazıları 9-12 ayda çıkabilir. Bizim platformun hedefi de bu yılın sonuna kadar aşı moleküllerini belli bir yere getirebilmek, en azından hayvan deneylerini bitirmek istiyoruz. İlaç kısmıysa biraz daha farklı. Onda da aynı şekilde belli bir süreç var, şu an proje kapsamında bildiğimiz bütün projelerde ilaç molekülünün üretim kısmı devam ediyor. Virüsün hücreye bağlanmasını engelleyecek antikor benzeri yapılar üretilmeye çalışılıyor. Biz şu anda değişik antikor kütüphanelerini taradık, insan antikor kütüphanelerini, fare antikor kütüphanelerini tarıyoruz. Bu aşamaları hızla geçiyoruz şu anda, ama çalışmalar durmuyor. Daha iyi bir antikor yakalamak için bunlar tekrar tekrar yenileniyor. Zor bir süreç, kolay bir iş değil aşı ve ilaç geliştirmek, ama bütün gücümüzle 17 projede yaklaşık 250 kişilik ekip bizim koordinasyonumuzda çalışmalarına devam ediyor.”
 

Sıradaki Haber
Belçika'da COVID-19 vaka sayısı 50 bine yaklaştı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz